Aydın ENGİN
Akil ve akile arkadaşlar, biliyorum işiniz zor. Baskın (Oran) eniştemi Ege’de bağırlarına basan (!) milliyetçi tosunlar korkarım önümüzdeki günlerde seyredeceğimiz filmin “fragman”ı…
Sizleri “akil insanlar” olarak seçen Hükümetin ise “Saldım çayıra mevlam kayıra” demesi da ihmal edilecek bir olasılık değil.
Oysa bu ülkenin barışı kazanmasına bir damlacık bile katkınız olacaksa o “bir damla”nın önemsenmesi, desteklenmesi gerektiği kanısındayım.
Görevli olduğunuz bölgelerde toplantılar düzenliyor, barışın önemini ve ona nasıl ulaşılacağını dilinizin döndüğü, aklınızın erdiği kadar anlatmaya çabalıyorsunuz.
Karşınıza belki barışa susamış ama besbelli kırılması, aşılması güç önyargı ve korkularla donatılmış, bilinçleri karartılmış insanlar çıkıyor, çıkacak.
Önyargılar karşısında sözün ne kadar yetersiz kalabildiğini, dinlediğini anlamayan, hatta anlamak bile istemeyenlere seslenmenin ne kadar zor olduğunu kendi kişisel deneyimlerimle biliyorum.
Size destek vermek istedim.
Hayır, T24’de yazarak değil. Onu zaten siz olmasanız da yapmaya çabalıyorum.
Ama ben çok daha somut bir destekten söz ediyorum.
* * *
Sözü uzattım. Size bir film önereceğim. 68 dakikalık bir belgesel. Yönetmeni Dilek Gökçin. Ben tanırım, iyi tanırım ama sizin ille de tanımanız gerekmiyor. Yapım sorumluluğunuHafıza Merkeziadlı bir sivil toplum kuruluşu adına Murat Çelikkan üstlenmiş. Ben tanırım. İyi tanırım. Sizin ille de tanımanız gerekmiyor. Belgeselin metnini İrfan Aktan yazmış. Ben tanırım. Sizin ille de tanımanız gerekmiyor. Belgesele emek harcayan katkı sunan onlarca kişi var. Kimilerini tanıyorum, kimilerini tanımıyorum. Sizin herhangi birini tanımanız gerekmiyor.
Sizi ortaya konan ürün, 68 dakikalık belgesel film ilgilendirsin.
Filmin adı Bûka baranê. Kürtçe gökkuşağı demek(miş).Türkçe’de filme bir ikinci ad daha koymuşlar: Gökkuşağının Peşindeki Çocuklar.
68 dakika boyunca şimdi yetişkin erkek ve kadınlar olmuş 10 çocuk, 10 Kürt çocuğu size hayatlarını anlatacaklar. Türkiye – İran – Irak üçgeninde her üç ülkeye de en yakın bir köyün, Kürtçe Befircan, Türkçe Karlıköyünün 10 çocuğu.
Film 1989 yılında Befircan ilkokulunun bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafla başlayacak. İri kara gözleriyle bize bakan küçücük Befircan çocukları ve arkalarında, gökyüzünde harikulade bir gökkuşağı ile taçlanmış bir fotoğraf.
Türkçe ile o okulda tanışmış, anadilleri o okulda unutturulmaya çalışılmış çocuklardan 10’u, Alaattin, Azad, Aysun, İrfan, Kenan, Mensur, Necip, Özay,Özgen, Rifat, Rojhat 1989’dan bugüne yaşamlarını, yaşadıklarını, yaşamak zorunda kaldıklarını anlatacaklar. Kimi Türkçe. Kimi Kürtçe…
Fotoğrafta 10 değil, 27 çocuk var. Kimilerine ulaşılamamış; kimileri kamera karşısına çıkıp konuşmak istememiş; kimileri…
Evet kimileri de dağdaymış…
* * *
Ey akil insanlar, bir yolunu bulun bu filmi edinin. Düzenlediğiniz her toplantıda önce bu filmi gösterin. Sonra…
Sonrasında işiniz o kadar kolaylaşacak ki filmi izleyenlere başka herhangi bir söz söylemenize gerek kalmayacak.
Abartıyor muyum ?
Hayır. Filmi izleyince bana hak vereceksiniz ve bu bu desteğim için teşekkür edeceksiniz.
Ama bana değil Befircan’ın 10 çocuğuna teşekkür edin. Bağırmadan, içi boş ajitasyon cümlelerine tenezzül etmeden, kendileriyle dalga geçmeyi ihmal etmeden yaşamlarının son 23 yılının öyküsünü anlatacaklar size.
Filmi izletikleriniz ülkemizin neresinden olurlarsa olsunlar, eğer vicdanları bir daha düzelmeyecek ölçüde kararmamışsa, milliyetçi önyargıları ne kadar güçlü olursa olsun Befircan’ın 10 çocuğunun anlattıklarını kavrayacaklardır ve sizin tek bir cümle daha eklemenize belki gerek kalmayacak.
Siz akil insalar ve siz bu yazıyı okuyanlar, sakın ola ki “Bir sinemada izlerim nasıl olsa” gibi bir düşe kendinizi kaptırmayın. Bu film hiçbir sinemada oynamayacak. 68 dakikalık, üstelik Befircanlı 10 çocuğun anlattıklarındanibaret bir bselgesel filmi hangi sinema salonu gösterime sokar, hangi TV kanalı gösterir ?
Yani sizlere desteğim bu filmden haberdar etmekle sınırlı. Bu yazıyı sahiden ciddiye alır, ki bence alın, görevli olduğunuz bölgelerde sahiden göstermek isterseniz, ki isteyin, şu linke tıklayıvermeniz yeter: http://www.bukabarane.com/
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021