Aydın ENGİN
Baştan pazarlık. Alışılandan epey daha uzun bir Tırmık olacak. Bu çetin konunun kısa bir yazıyla üstesinden gelecek kadar usta değilim. O kadar uzun yazıya katlanamayacaklar şimdiden bir başka T24 yazarına atlasalar iyi olur.
İlk paragraftaki uyarıya kulak asmayarak okumaya devam edenler sanırım başlığa bakarak irkildiler. Şaşmam. Hele hele daha “2. Cumhuriyet” denince kirpileşen, Facebook’ta adlarının önüne TC ekleyenler “Bu da nereden çıktı” diye küplere binmeye hazırlanacaklardır.

Ama önce yukarıdaki fotoğrafa bakıp tepkilerini birkaç saniye ertelesinler. Bu fotoğraf T24’ün kıdemli okurları için tanıdık. Hatırlamayanlar ya da ilk kez görenlere hatırlatayım: Bu fotoğraf 29 Ekim 1961’da Türk Hava Kuvvetleri'nin Ankara’daki bir gösterisinde çekildi ve o dönemin ünlü “Hayat Mecmuası”nda yayımlandı. Fotoğrafı çeken de Türk Hava Kuvvetleri'nin resmi fotoğraf ekibiydi. Yani uçaklarla gökyüzüne “2. Cumhuriyet” yazan Türk Silahlı Kuvvetleri'ydi. 27 Mayıs darbesinden sonra eski cumhuriyetin, yani 1. Cumhuriyet’in bittiğini ve yeni bir cumhuriyet kurulduğunu ilan ediyorlardı: 2. Cumhuriyet.
Yani 2. Cumhuriyet’i savunan ya da önerenlerle “Numaralı cumhuriyetçiler” diye dalga geçen, “Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet”e saldırıldığını düşünenlerin aslında cumhuriyetlerin birinin bitip ötekinin başlamasından hiç de korkmaları gerekmiyor.
Mesela şu anda Fransa 5. Cumhuriyet’i yaşıyor ve Fransa’nın “milli birlik ve beraberliğine” hiç de krem sürülmüyor.
Fransa 1789´dan beri bir cumhuriyet. Bugün sapasağlam, güçlü ve halkına refahı yaşatan bir cumhuriyet. Dahası laik, özgürlükçü... Ancak bugünkü Fransa Cumhuriyeti "5. cumhuriyet" diye anılır. Hem de resmen. Birincisi 1789´da kralın tepetaklak edilip, cumhur'un (=halkın) yönetimi ele almasıyla kurulmuştu. İkincisi köklü bir değişim anlamına gelen, "halkların baharı" denen o büyük yurttaş ayaklanmaları döneminde, 1848´de kuruldu. Üçüncü 1875´de. Dördüncü 2. Dünya Savaşı'nın ardından cumhuriyet yeniden yapılandırılırken, 1946´da kuruldu. Beşinci ise Fransa'nın Kuzey Afrika´daki son sömürgelerinden Cezayir'in bağımsızlığını tanıyıp "sömürgeci cumhuriyet" utancından vazgeçtiği 1958'de...
Almanya’dan, İspanya’dan, Belçika’dan başka örnekler de verilebilir. Yani korkacak, panikleyecek bir durum yok.
* * *
27 Mayıs sonrası uçaklarla gökyüzüne yazacak kadar 2. Cumhuriyet’i ciddiye alanlar yanılmıştı. İkinci Cumhuriyet terimini hak edecek bir dönüşüm söz konusu değildi. Tersine 1950’de seçim kazanarak iktidara gelen Demokrat Parti eliyle gerçekleşen “Birinci Cumhuriyet”in temel ilkelerindeki ve devletin örgütlenme hiyerarşisindeki kimi sapmalar 27 Mayıs 1960 darbesi ile giderildi ve “Birinci Cumhuriyet” Anayasa’ya konan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) gibi kurumlarla daha da pekiştirilmiş olarak devam etti.
İkinci Cumhuriyet terimi asıl 90’lı yıllarda ortaya attı. İsim babası kimdi bilmiyorum (Mehmet Altan’dan şüpheleniyorum, ama emin değilim). Ayrıca İkinci Cumhuriyet’i öneren ve savunanlar nasıl bir cumhuriyet tanımı yaptılar üstüne de yeterli bilgim yok.
Ancak 2002’de hükümet kuracak çoğunluğu yakalayan ve her seçimde oy gücünü pekiştiren AKP iktidarında “Birinci cumhuriyet”in sona erdirildiği kanısındayım.
Artık ne Meclis’in de üstünde bir MGK var, ne muhtıra verip siyasal iktidarlara ayar verebilecek, sözü dinlenmezse darbe yapıp “pis politikacıların yaptıklarını düzeltecek” bir ordu var. Keza yargı erkinin en kilit organı HSYK’da da “Ben seni seçeyim, sen de beni” sistemi tümüyle ortadan kalktı. HSYK büyük ölçüde yargıç ve savcıların oyları ile belirleniyor. Sonucu beğenelim, beğenmeyelim (ben beğenmiyorum) bu HSYK 10 bini aşkın yargıç ve savcının tercihi.
Devletin örgütlenmesinde, siyasal yaşamın birçok alanında başka örnekler de verilebilir. Ancak yazıyı uzatmanın alemi yok. Kimilerinin – mesela benim- üniformalı ve üniformasız vesayet rejimi olarak tanımladığı “Birinci Cumhuriyet” bitti. Bundan hoşlanmayabiliriz. Ama hoşlanmak ya da hoşlanmamak gerçeği değiştirmez.
Gel gör ki eski vesayet rejiminin bitmesi, özgür, çoğulcu, adil ve demokratik bir rejime sıçrandığı anlamına gelmiyor. Birinci Cumhuriyet’in devlet kurumlarını aynen koruyan, hatta onları (mesela polis gücünü) hem nicelikçe, hem yetkice daha da artıran bir başka vesayet rejiminde yaşamaktayız. Bunu AKP’nin en tepesindeki Tayyip Erdoğan’ın kişisel hırsları, yetersiz demokrasi kültürü ve tutkuları ile açıklayamayız. Etkisi elbette var. Ama tek etken olarak onu öne çıkarmak “O giderse her şey düzelir” gibi bir aymazlığa ebelik eder.
* * *
Birinci cumhuriyet epey uzun ömürlü oldu. 80 yıl hüküm sürdü. İkinci cumhuriyet o kadar uzun ömürlü olmayacak. Daha onuncu yılında kendi antitez’ini yarattı.
Gezi direnişi ile ortaya çıkan buluşlu, bilişli ve bilinçli muhalefet hareketi Üçüncü Cumhuriyet’in tohumudur. Üstelik çok genç tarlalarda boy atacak bir tohum. Nitekim birkaç haftalık Gezi direnişi sırasında bile yeşerip filizlerini gösterdi.
Kürtlerle Türklerin barışı diye de adlandırılabilecek barış süreci bir yandan, Gezi direnişinde gün ışığına çıkan çok güçlü ve çok genç muhalefet hareketi diğer yandan, üstüne onlarca gazete yazısı, ciltlerle kitap yazılması gereken bir dönemeçteyiz.
Yazılacak da.
Mesela yarınki Tırmık yine aynı konuyu sürdürecek…
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021