Aydın ENGİN
Biliyorum, bu gecikmiş bir yazı. Birkaç kez yazmaya koyuldum; beceremedim; çöpe attım.
Çünkü zor yazı. Bıçak sırtı bir yazı. Meramını iyi anlatamazsan kendini sandıktan umudunu kesmiş, askere göz kırpan ulusalcı takımının safında bulabilirsin ya da halkı küçümseyen bir seçkinlilik (=elitizm) sapmasına kapılmış sanılabilirsin.
Kıdemli okur, T24’te, hatta yıllar öncesinde kalmış Cumhuriyet’teki Tırmık’larda atanmışların (üniformalı, üniformasız bürokratların) seçilmişlerin memuru olduğunu, kendilerinde bir iktidar gücü vehmetme hakkına, yetkisine asla ve asla sahip olamayacakları çok vurgulandığını hatırlayacaktır. Sandıktan her zaman “iyi” çıkmayabileceği, üstelik “iyi”nin kişiden kişiye değiştiği, kendi “iyi”si çıkmadığı için kimsenin sandığı küçümseme, hele reddetme hakkı olamayacağı defalarca, hatta kimi okurlara göre bıktırmacasına yinelendi. Sık sık, “Demokrasi rejimlerin en iyisi değil, en az kötü olanıdır” diyen bilge-söz hatırlatıldı.
Yani ey okur, yazıdan milliyetçi, darbeci, sandığı reddeden, demokrasi karşıtı, seçkinci sonuçlar çıkarmayın e mi?
* * *
Hatırlayın. Gezi direnişinin ilk günlerinde, olup biteni daha sakin ve daha doğru analiz edebildiği belli olan Cumhurbaşkanı Gül, arasıra AKP’nin bilge adamı rolü üstlenmeyi pek seven Bülent Arınç, “Demokrasi sandıktan ibaret değildir” anlamında cümleler kurdular.
Başbakan Erdoğan Kuzey Afrika gezisindeydi. Taa oralardan kükredi:
- Hayır demokrasi sandıktır!
Başbakan’ın sandık tapıncı bununla da kalmadı. Mısır’daki askeri darbeyi lanetlerken bir hikmet daha savurdu:
- Sandık demokrasinin namusudur.
Başbakan'ın “sandık”tan ne anladığı Gezi direnişine karşı düzenlettiği ve AKP’li kalabalıkların “Burda alkış isterim” tonlamasıyla biten bütün cümlelere alkışla cevap verip Başbakan'larını mutlu kıldıkları mitinglerde iyiden iyiye ete kemiğe büründü. Başbakan'a göre hayatlarında hiçbir zaman “TOMA” suyu ile ıslanmamış bu kuru kalabalıklar, sadece onlar “milletin iradesi”ni temsil ediyor ve dile getiriyorlar.
Başbakan'a göre oyların yüzde 50’sini, parlamentodaki iskemlelerin yüzde 60’ını alan bir parti ne yaparsa, neye karar verirse, hangi siyasal yörüngeyi izlerse o artık “milletin iradesi”dir. Karşı çıkanlar ise çapulcudur, çoğunluğa kendi değerlerini dayatan azınlıktır, "uluslararası komploların araçları ya da aracılarıdır, falan filan…
Başbakan’ın büyük olasılıkla bilinç altında zaten var olan bu sığ, yalınkat ve çağın çok gerisinde kalmış demokrasi kavrayışı (ya da kavrayamayışı) Gezi direnişi sırasında iyiden iyiye su yüzüne çıktı.
Bütün konuşmalarında benzeri az görülmüş bir öfke ve kin ile muhaliflerine hakaret etti ve…
Ve yüzde 50’ye sığındı.
Hem yüzde 50 edebiyatına hem o dinsel referanslara duyarlı, milliyetçi histeriye kapılmaya pek yatkın ve bilinçleri devlet tapıncı ile yoğrulmuş, şiddeti reddetmeyen (“Yol ver gidelim, Taksim’i ezelim”) yüzde 50’nin kendisine…
Abartmadan saptayabiliriz: Başbakan Salı günlerindeki “Sen kötüsün, ben iyiyim… Hayır kötü olan sensin, iyi olan da ben” maskaralığından ibaret olmayan sahici bir muhalefetle karşılaştı ve panikledi.
Sandığa sığındı. Demokrasiyi sandıktan ibaret bir oyun ilan etti. Yurttaşa dört yılda bir sandık başına gitmekten öte herhangi bir hak tanımayan bir demokrasi tanımını önümüze sürdü ve bunu benimsememizi buyurdu.
Benimsenmedi. O da sandığa sığınmaya ağırlık verdi.
Neden?
Soruyu soruyla cevaplayayım:
- Peki başka nereye sığınacaktı?
AKP kadrolarına ve destekçilerine bakın.
Sivil toplumu etkili ve saygın kılan entelektüel birikimi güçlü, bırakınız uluslararası alanda, ulusal düzeyde dahi nam salmış, sözü dinlenir ve AKP’nin siyasi çizgisini benimsemiş kaç kişi sayabilirsiniz?
Sanatın hemen bütün dallarında ulusalarası - peki o kadar büyütmeyelim - ulusal düzeyde değeri, hüneri, kalitesi kabul görmüş ve AKP’nin siyasal çizgisini benimsemiş kaç sanatçı sayarsınız. Romancı, hikayeci, şair, besteci., icracı, ressam, heykeltraş, sinemacı, sanat eleştirmeni ve AkP’den yana saf tutmuş birkaç kişi sayın dense kaç kişi sayılabilir?
Düşünsel bağlamda çağını iyi anlayan, doğru çözümleyen ve kitlelere ışık olabilecek bir düşünür söyleyin bana ve o AKP’den yana siyasal bir tercihte bulunmuş olsun.
Bunları niye ardarda sıraladım.
Basit: Demokrasiyi sandıktan ibaret değilse, ki değil, ancak yukarıda sıraladığım nitelikteki kadın ve erkeklerle zenginleşir, derinleşir, anlam kazanır.
* * *
Bu yazdıklarımdan mütedeyyin ya da muhafazakâr kesimde iyi şair, iyi sanatçı, önemli düşünür, entelektüel olarak nitelenmeye sahiden lâyık kimse yok anlamı çıkmasın. Öyleleri elbette var ve ben kimilerini tanımaktan mutluyum
Ama onlar da icraatı inşaat ve ticaret, ufku yine inşaat ve ticaret ile sımırlı, kafiyeli satırlar sıralamayı şiir sanan AKP tepelerinin yanında saf tutmayacak kadar seçkin ve zengin tercihleri olan kişiler.
E bu durumda Başbakan sandığa sığınmasın da ne yapsın ?
Yüzde 50’ye sarılıp, yüzde 50’yi demokrasi, demokrasiyi de sadece yüzde 50 saymasın da ne yapsın?
Başbakanın son dönemde popülizme (Siyasal terminolojide popülizm halkçılık değil, halk dalkavukluğudur) böylesine hız vermesine bu Tırmık’ta tartışmaya çalıştığım gerçek de etki etmiş olabilir gibi geliyor bana.
Ne dersiniz ?
Yazarlar
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021