Aydın ENGİN
Sarkis Seropyan’dan söz ediyorum. 28 Mart günü yitirdiğimiz koca Ermeniden...
Başlığa bakıp, “baron” sözcüğünü görüp benim ihtiyarı aristokrat filan sanmayın. Baron Ermenice. Çevirisi yok desem yeridir. Yeri geldiğinde “efendi”dir. Hani bizim sevdiğimiz saydığımız öğretmenlerimize, büyüklerimize “efendim” dediğimiz gibi.
Kestirmeden söylersek Baron, Ermenicede “hak edilmiş bir saygı”nın dile getirilmesidir.
Sarkis Seropyan AGOS’un gencecik, hatta yaşlıca kadın ve erkeklerinin tümünün “baron”udur.
Hrant’tan aktarayım:![]()
- Bana da arada bir baron dedikleri oluyor ama bende eğreti duruyor. Ama bu kötü buzdolabı tamircisinin üstüne el dikimi ceket gibi oturuyor.
Sinsi hastalık onu önce yatağa düşürdü, kısa zamanda da aramızdan çekip aldı. Hastanede son ziyaretimde “İhtiyar” dedi, “birlikte bir kere daha rakı şişesinin dibine vuramayacağız gibi geliyor bana...”
Vuramadık.
AGOS’ta çalışanlar, dahası AGOS’a ucundan kıyısından değmişler, hatta AGOS okurları ağlıyor şimdi.
Bense şu yazıyı bitirmeye çabalarken sık sık gözlüğümü silmek zorunda kalıyorum.
Nedense...
***
Benden altı yaş büyüktü. Sık sık da yüzüme vurdu. Hele rakı adabı söz konusu ise yüzüne pek yakışan en huysuz ifade ile “kıdem”ine sığınıp beni çok azarladı. (Gözlük silme molası veriyorum)
“Ben genç yaşta iş hayatına atıldım” diye övünürdü. İş hayatı dediği de buzdolabı tamirciliği. Ben tanık olmadım ama iddiasına göre iyi ustaymış. Ben ve özellikle Hrant, ustalığıyla dalga geçtiğimizde tanık buldu. Kapalıçarşı’nın namlı kakmacı ustalarından Muşer, “Bu bir dolap tamir eder, sıfır buzdolabından daha uzun dayanır” dedi ve ekledi “İnanmazsanız benim buzdolabına bakın. Beş yıllıkken bozuldu. Bu tamir etti, 23 yıldır tıkır tıkır çalışıyor...”
AGOS kurucularındandır. Hrant Dink, akıllı Harut, Sarkis Seropyan ve fırlama Harut kafa kafaya verip üç beş kuruşu bir araya getirip AGOS’u kurduklarında gazetenin temel direklerinden biri o oldu. Resmi görevi “Ermenice editörü” idi. Kulak asmayın. O AGOS’un baronu idi.
Dediği dedikti; çünkü dediğini bilerek derdi. Adları Türkçeleştirilmiş (aslında Türkleştirilmiş) Ermeni köy ve kasabaları söz konusu olduğunda kocaman, kalın ve açıla kapana yaprakları iyiden iyiye aşınmış kitabının kapağını kaldırır ve cevaplardı:
- Yeşilbük? Pülk o Pülk... Çayırlı? Mans o Mans... Çataksu? Aravans o Aravans... Çadırkaya? Pekeriç o Pekeriç... Varto? Varto tabii. Bakma sen Kürtlerin Gımgım dediğine...
Böyle uzar gider...
Böyle uzar gider idi... (Yine bir gözlük silme molası...)
***
Hrant’ın o kalleş pusuda öldürüldüğü günün akşamında gözleri yaşlı, perişan, ürkmüş, öfkeye kesmiş AGOS çocuklarına dönüp “Haydi herkes işbaşına. Gazeteyi hazırlayacağız. AGOS susarsa Hrant işte o zaman ölmüş olur” diye gürledi.
Hepimizi silkeleyen o sözler oldu. Gözyaşlarımızı ileriki günlere saklayıp AGOS’u hazırladık. AGOS’un en acılı ve en şanlı sayısı öyle hazırlandı...
Haydi, henüz gözlük ıslak değilken bir Sarkis anısı daha.
Bir yazı yazdım. Ermenilerin siyasal, kültürel, hatta ekonomik sorunlarının temsilcisinin, sözcüsünün Patrikhane olmasına itiraz eden; bu bağlamda bir örgütlenmenin yarar ve gerekliliğine değinen bir yazıydı.
Hrant lafı geveleyerek ve kekeleyerek konuştu:
- Abi yazına karışmak olarak anlama, ama sen cemaat içi yazılar yazma. Kürt sorunu yaz, demokratikleşme yaz, Avrupa Birliği yaz, Kınalı Ada yaz ama cemaat içi... I-ıh...
Bitişikte Sarkis vardı. Hrant odasına geçince ceketimin eteğinden çekti, kıs kıs gülüldü:
- Yaz lan... Biz yazsak sorun olur. Sen yazsan kim ne diyebilir ki ?
Onu dinlemedim. Hrant’ı dinledim. O da ha bire yüzüme vurdu, “Sen de ödlek çıktın be!” deyip durdu. Ta ki bir rakı masasında ben patlayıp “Yeter lan. Hesabı ben ödeyeceğim, sen de bir daha bana böyle sataşmayacaksın” diyene kadar.
***
Onu bugün Feriköy’deki kiliseden uğurlayacağız. Bundan böyle artık bizlerle değil
Hrant’la sohbet edecek...
Şey...
Bu yazı burda bitsin e mi ?
Şu benim gözlük rahat bırakmıyor da...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bunlar iyi günlerimizmiş, çok zor günler geliyor
31.01.2022 - Türkçe yazıldığı gibi okunur (mu?)
29.01.2022 - Eyvah İmamoğlu iyi yaptı; yaşasın İmamoğlu kötü yaptı
28.01.2022 - Sanıklar dün AKP’nin yargısını, iktidarını ve Reisi’ni yargıladılar
18.01.2022 - Safra kesesinin intikamı
17.01.2022 - Boğaziçi’nde bir yıl önce dün, şimdi bugün ve yarın…
3.01.2022 - Diyelim birkaç milyon liram var…
24.12.2021 - Sevinmek varken sövmek…
13.12.2021 - Yine promptersiz konuştu: İstanbul’un sahibi AKP imiş
6.12.2021 - Avrupa Konseyi'nin uzun sürecek sınavı başladı
4.12.2021
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Hrac Madooglu
Birkac sene once, Ebru Gundesin bir TV programinda soyledigi sozler aklima geldi bu yazinizi okurken. "insallah Allah bana bir erkek evlat verir de, o da sehit olur. Hayatta en cok istedigim sey budur. Cunku sehitler olmez, vatan da zaten bolunmez"...Sehitlik sadece erkekler icin degil, kadinlar da sehit mertebesine yukselebilir. Sen niye silahi kapip daga cikip sehitlige ozenmedin bunca zamandir da dogacak olan cocuguna layik goruyorsun bunu, diye soran olmadi tabi. insanlari sehitlik denen safsata ile kandirarak olume yollamanin, cinayetten de buyuk bir suc oldugunu dusunuyorum. Milliyetciligi dinle karistirarak milyonlarca insani piyon olarak kullandilar, kullanmaya da devam ediyorlar.