Aydın ENGİN
Meslek alışkanlığı hatta refleksidir; bir basın toplantısı, bir konferans, bir kongre izlerken orada olanlar kadar olmayanları da gözlersiniz... “Kimler var” kadar “Kimler yok” sorusuna da cevap ararsınız.
Meslek açısından ilginç hatta değerli sonuçlar çıkar.
Bir örnek: 2015 Mart’ında MHP kurultayını izlemek görevi gazetede bana düştü. İzledim. Kendini artık başbuğ sanan ve sayan Devlet Bahçeli ve takımı salondaydı.
Ben olmayanlara da baktım. Meral Akşener yoktu. Sinan Oğan yoktu. Ümit Özdağ yoktu. Koray Aydın var idiyse de ben göremedim. Yani göz önünde değildi. Bu dörtlü henüz Devlet Bahçeli’ye başkaldırmamışlardı. Ama daha Mart 2015’te MHP’de bir muhalefet hareketinin patlayacağı belli olmuştu.
2013 Nisan’ında Kandil’deydim. Gerek dağdaki basın toplantısında, gerek daha dar görüşmelerde olanlar ve olmayanlara cevap aradım. Önemli bir sonuç çıkmadı ama Kandil’deki hiyerarşi üstüne kimi gözlemler yapma olanağı doğdu...
2015 sonbaharındaki AKP büyük kongresi Erdoğan sonrası genel başkanın kim olacağını göstermesi kadar hangi AKP’li kurucu babaların devre dışı kaldığını göstermesi bakımından da önemliydi. O gün orada olmayanların bugün AKP’de de herhangi bir ağırlığı olmayacağını kongreyi izleyen bencileyin gazeteciler o zamandan anlamak ve yazmak olanağı bulmuşlardı.
Gelelim Cemaat’e...
Cemaat yasal bir örgüt değil. Anlaşıldığı kadarıyla gizli örgütlerin alışılmış hiyerarşi modeline uyan bir örgütlenme de değil. O kadar ki “Fethullah Gülen bu örgütlenmenin sahici lideri mi, yoksa sembolik bir figür mü” sorusu bile haklı bir soru oluyor. Cemaat en ortalıkta görünen yüzüyle bile kalın bir sis örtüsünün ardına gizlenmiş durumda.
O yüzden “Kim oradaydı, kim yoktu” gibi sorular Cemaat söz konusu olunca pek cevap bulamaz... Eh zaten “asker cemaatçiler”in ortalıkta olmaları mümkün değildi. Görünen o ki komünist partileri bile kıskandıracak bir “illegalite” yaratılmış ve bu, dev bir kadro hareketi olarak yürütülmüş.
***
Ancak yine de “kim oradaydı, kim yoktu” sorusunu Cemaat’e de uygulamak mümkün: Abant konferansları.
Tıpkı Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı gibi Abant konferansları da Cemaat’in dışa açılan çok az sayıdaki yüzlerinden biri.
Google göre Abant konferansları 1988’de başlamış. Bugüne 35 belki 40 toplantı olduğunu sanıyorum. T24 adına izlediğim bir, Cumhuriyet adına izlediğim iki Abant konferansı var. Ama bu yazının konusu olan “Kimler vardı ve kimler yoktu” soruları için benim izlediğim bu üç konferans yeterli...
İzlediğim, biri adına uygun olarak Abant’ta, öteki Akçakoca’da toplanan iki Abant konferansında Cemaat’in kamuoyunda bilinen yüzlerinin, gazetecilerinin, Cemaat medyasının ve Cemaat’e yakın olduğu bilinen kurumların yöneticilerinin yani “Cemaat’in vitrindekilerinin” hemen hemen tamamı hazır bulunuyorlar, oturum yönetme görevi üstleniyorlar, konuşmalar yapıyorlar, tartışmalara katılıyorlardı.
Sonuncusu hariç. Ocak 2016’da, Bolu’da...
O toplantıda Cemaat’in bir ikisi hariçağır toplarının, vitrinindekilerin hiçbiri yoktu.
Meslek sordurur. Sordum da.
Kaçamak cevaplar geldi. Ama yine de pek çok “Cemaat yüzü”nün yurtdışına çıktığı da belli oldu.
Bu “yurtdışına çıkış furyası” Erdoğan ve tayfasının Cemaat’e çok sert yükleneceği önceden öğrenildi de bir güvenlik önlemi olarak mı uygulamaya sokuldu, yoksa...
Yoksa 2016’daki YAŞ toplantısından önce büyük bir tasfiye patlayacağı öğrenilmişti de tasfiyenin önünün bir darbe ile kesilmesi kararı alındığı için mi uygulandı?
Bu soru, darbe gecesinden bu yana benim ve gazetedeki arkadaşlarımın kafasında dönüyor.
Cevabını henüz veremiyoruz.
Ama en azından soruyu ortaya atabiliriz.
Bu Tırmık da zaten o yüzden yazıldı...
Soru: 2016 Ocak sonundaki son Abant toplantısında, Cemaat’in ağır toplarının, bilinen yüzlerinin, vitrindekilerin büyük çoğunluğu niye yoktu?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021