Aydın ENGİN
Kendime kıymayayım, "salak" demek daha uygun ama ben "saftirik" ile idare edeyim…
Saftiriklik değilse nedir? Bir haftadır internette, TV ekranlarında, basılı gazetelerin sayfalarında bir "Kara Cuma"dır gidiyor ve ben saftirik de "Tamam, ekonomi berbat ama bu kadar abartmanın da alemi yok. Tamam, bu gidiş Kara Cuma’ya götürür, buna kuşkum yok. Ama şimdiden 29 Kasım 2019 Cuma gününü Kara Cuma ilan etmek de felâket tellallığında ve AKP muhalifliğinde ölçüyü kaçırmaktır" diye homurdanıyordum.
Meğer bu "Kara Cuma" benim anladığım "Kara Cuma" değilmiş.
Biliyordum, Kara Cuma ABD’de 1952’de başlayan, 1961’de "kara" sıfatı eklenen bir pazarlama dümenidir. Meğer işte o dümen Türkiye’ye ithal edilmiş. Üstelik beş altı yıldır uygulanıyormuş da. Ama bu yılki kadar yaygın bir tanıtım yaşanmamış.
İşin özü, elde kalan, satılmayan malları büyük indirimlerle ya da fiyatları çok indirmiş gibi yapıp pazarlamak için kullanılan bir yöntem. Yani "Bugün var yarın yok abiiiiii… Sakın kaçırma abiiiii… Batan tüccarın malları bunlaaaaaar…" gibi geleneksel, "yerli ve milli" pazarlama yöntemlerinin modernleştirilmiş(!?!) hali.
Dünkü Cuma meğer o Cuma imiş…
Bense Kara Cuma denince ABD’de 22 Ekim 1929 Salı günü başlayıp 25 Ekim Cuma günü patlayan ve kapitalizm tarihinin en büyük, en yıkıcı bunalımını anlarım. Durup dururken geçtiğimiz hafta boyunca Türkiye’de koparılan Kara Cuma vaveylasını kavrayamayıp şaşkına dönüşüm o yüzden…
Bir yandan akar bant sistemi ile sanayi üretimi alabildiğine artarken, bir yandan da taksitle satış, banka kredisi ile satış, "iki al bir öde" gibi teknikler kullanarak kapitalizme çağ atlattığı sanılan ABD ekonomisi arz fazlası ve talep tıkanıklığının kaçınılmaz sonucuyla önce ağır ağır, sonra çok hızlı bunalıma yürümeye başladı. Özellikle ABD’li Marksistlerden gelen analizler "Bozgunculuk, komünistlerin ihaneti" gibi bildik cevaplarla geçiştirilmeye çalışıldı. 25 Ekim 1929’da bunalım, sözcüğün tam anlamı ile patladı.
Kapitalizmin kâbesi borsa çöktü. Dev şirketler değerlerinin in az yüzde 40’ını yitirdiler. Bankalar art arda iflas etti. Wall Street’te onlarca banker "pencereden düştü". Bu "intihar etti"nin kibarcası oluyordu.
Ve kapitalizmin her bunalımında yaşanan yaşandı: Yıkıcı bir işsizlik dalgası. ABD’de 8 milyon, tüm dünyada 50 milyon işsiz…
Kapitalizmin bilinen bu en büyük bunalımı birkaç hafta sonra Avrupa’ya da sıçradı ve derinleşen yoksulluk, patlayan işsizlik Almanya’da Hitler’i, İtalya’da, Mussolini’yi, İspanya’da Franko’yu, Portekiz’te Salazar’ı iktidara taşıdı. Avrupa’yı saran faşizm kısa süre sonra 2. Dünya Savaşı diye anılan tarihin en büyük yıkımını ve kitlesel cinayetlerini doğurdu.
Evet ben "Kara Cuma" denince işte bu "Kara Cuma"yı anlıyorum.
Finance, Wall Street'in çöküşü, ABD: Ekim 1929. "Kara Cuma" ile borsanın çöküşün ardından yatırımcılar New York, Wall Street'te afallamış halde dolanıyorlar.
* * *
"Yav Aydın Engin, kıt gelirlerimiz, yetersiz bütçelerimizle bu kara Cuma’da bazı malları ucuza alma olanağımız doğdu. Yok, kapitalizmin bunalımı, yok 1929 bunalımı diye ağzımızın tadını kaçırma şimdi" diye itiraz edenleriniz oldu mu?
Hiç üzülmeyin. Bu "Kara Cuma"yı kaçırdıysanız önümüzde "yılbaşı indirimleri" var; onu da kaçırırsanız Sevgililer günü, ardından Anneler günü, Babalar günü, kaynanalar günü... Sonra büyük yaz indirimi, muhteşem sonbahar indirimi ve bir yıl sonra yeni bir Kara Cuma…
* * *
Peki büyük ekonomi dehası AKP Reisi ve damadının yol açacağı sahici bir "Kara Cuma"dan kurtulmamız mümkün olabilir mi, mümkün olacak mı?
Şimdi ağzınızın tadını kaçırayım: Sanmıyorum…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021