Aydın ENGİN
Şu, yazı orucumu bir, hatta iki hafta daha sürdürmek niyetindeydim ama iki günlük sokağa çıkma yasağının sonuçları ve o sonuçların ürkütücü anlamı orucu bozdurdu.
O iki günlük sokağa çıkma yasağının öncesi, sırası ve sonrası üstüne yazılmayan, söylenmeyen kalmadı. Uçuk kaçık analizler, "az bilgi, çok tahmin" üstüne kurulu yorumlar pazar gecesinden bu yana medyanın her türünde kol gezdi. Bu sağanakta ciddiye alınması gereken yorum ve analizlerden birçoğu da ister istemez gözden kaçtı.
Uzun tekrarlara gerek yok. Her şey gözlerimizin önünde olup bitti ve hepimiz ne olduğunu ayrıntısıyla, görüntüsüyle biliyoruz.
Geçtiğimiz cumayı cumartesiye bağlayan geceyarısı iki günlük sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yasağın başlamasına iki saat kalmıştı ve resmi rakamlara göre 250 - 300 bin kişiyi aşan bir kitle market ve fırınlara hücum etti.
Çarşı fena karıştı…
Omuz omuzadan, itişe kakışa, oradan da yumruk yumruğa kadar varan bir kargaşa yaşandı. Marketler ve fırınlar adeta yağmalandı. Koronavirüs'ün bulaşması için hemen her şey yaşandı. Haftalardır sürdürülen "evde kal" ve "sosyal mesafe tut" uyarıları -resmi rakamlarla bile- çok büyük bir kitle tarafından mutlak anlamda gözardı edildi.
Bulaştıranlarla bulaştırılanlar el ele vermişlerdi. Sonuçlarını on gün sonra görecekmişiz.
* * *
Salgının tam ortasında çarşıyı böylesine karıştıran bir aymazlık eleştirisiz kalamazdı. Kalmadı da.
Zaten olup bitenin incelikli eleştiriye bile ihtiyacı kalmamıştı. İktidar "Cumhurbaşkanının talimatları uyarınca" bir karar almış; karar tartışılmaz, üstü örtülemez bir kamu suçuna dönüşmüştü,
Ortada bir suç varsa, ki var, bir de suçlu ya da suçlular olsa gerek.
İlk sinyal İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan (SS) geldi. Bakan açık seçik bir dille yasak kararının "Cumnurbaşkanı’nın talimatları çerçevesinde" alındığını belirtti.
Karşı sinyal Saray’dan geldi. Tayyip Erdoğan’ın sözü ve sesi olan İbrahim Kalın, dikkatle seçilmiş cümleler eşliğinde, bundan sonra da hafta sonu yasakları gelebileceğini, ancak bunun duyurusunun doğru ve uygun zamanda yapılacağını haber verdi. O kritik cümleyi alıntılayalım: "Cuma günü kargaşa oldu. Gerekli tedbirler mutlaka alınacak, bunlar zamanlı şekilde açıklanacak."
Dikkatli bir "satır arası okuyucusu" cuma geceyarısına doğru yaşanan vahim kargaşanın sorumlusunun Saray’a göre yasağı açıklayanda olduğunu İbrahim Kalın’ın cümleleri arasından kolayca çıkarabiliyordu.
Nitekim pek çok Ankara gazetecisi meslektaş da bu önemli nüansı gözden kaçırmadı.
Karşı hamle gecikmedi. Yasak henüz sürerken Süleyman Soyla "suç"u adını koymadan kabul etti, üstlendi ve istifasını açıkladı.
İstifa ilk duyulduğunda batı demokrasilerinde çokça rastlanan "sorumluluğu üstlenen bir siyasetçi" değerlendirmeleri yapıldı. "Süleyman Soylu, soyadına uygun davranmıştır" diye acele alkış tutan "gazetecimsiler" bile oldu.
Ancak Soylu’nun istifasını açıkladığı saatten birkaç saat sonra, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bir açıklama yaptı:
"İçişleri bakanımızın istifası kabul edilmemiştir, kendisi görevine devam edecektir."
Besbelli ki çarşıdan sonra Saray da fena karıştı…
* * *
Saray niye karıştı ve Soylu’nun istifası neden kabul edilmedi dersiniz?
Kendisine rağmen, en azından "olur"unu almadan kararlar alanlara asla katlanmayışıyla, kendisine tam, eksiksiz biat etmeyen en güçlü siyasetçileri bile gözünü kırpmadan harcaması ile ünlü Recep Tayyip Erdoğan’ı apar topar Süleyman Soylu’yu onurlandırmaya yönelten sebep nedir?
Sebep çoğu kişinin gözden kaçırdığı bir "sosyal medya savaşı"nda kendini gösteriyor.
O "sosyal medya savaşı"nı biraz açalım:
Soylu’nun istifası duyulduğu anda AKP trolleri kolları sıvadı. O çok kısacık süre içinde 100.000 (Yazıyla: Yüz bin tweet yağdı. Ortak özellikleri Soylu’yu itibarsızlaştırmak, cuma gecesi yaşanan "suç"un sahibinin Soylu olduğunu göstermekti.
Aynı saatlerde karşı hamle geldi. İnanılmaz büyüklükte ve yoğunlukta bir karşı hamle. 350.000 (Doğru okudunuz: Üçyüz elli bin. Hatta kimi kaynaklara göre 420 bin kişi) kişi Soylu’nun arkasında güçlü bir duvar ördü. Hem de 30 dakika içinde…
AKP’nin 100.000 trolüne karşı 350.000 Süleyman Soylu askeri... ("Süleyman Soylu askeri" gibi cuk oturan nitelemeyi Sibel Danende’nin nefis analizinden aldım.) Gerçekten de Süleyman Soylu’nun ardında güçlü bir duvar örenlerde ağırlık JÖH, PÖH, HÖH gibi örgütlü, silahlı, militer ve paramiliter güçlerde.
Gecikmedi Türk milliyetçiliği ve militarizmine demir atmış Doğu Perinçek’ten ilk kutlama ekranlara düştü:
"İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun görevine devam etmesi ülkemizin güvenliği için çok yerinde bir karardır. Koronavirüs'e karşı halk sağlığı için mücadelede ve PKK, FETÖ terörünü bitirmek için aynı gemideyiz. Zafer Türkiye Cumhuriyeti'nin olacaktır."
Doğu Perinçek’in desteğinden çok daha önemli ve anlamlısı MHP’den gelmeliydi ve öyle de oldu: Günlerdir sesi soluğu çıkmayan Devlet Bahçeli’nin ağzından bir Süleyman Soylu güzellemesi geldi:
"…Milliyetçi Hareket Partisi mezkur istifanın kabul edilmemesinden ziyadesiyle memnundur (…) Sayın Süleyman Soylu azimli, inançlı, dirayetli ve mücadeleci kişiliğiyle Türkiye'nin en hassas döneminde üstlendiği bakanlık görevini başarıyla yerine getirmiştir. Bizim temennimiz bu görevine kararlılıkla devamından yanadır…"
* * *
Bu aktardıklarımdan sonra, bu alışılmadık ölçüde uzamış Tırmık’ı kısa bir paragrafla noktalamak mümkün.
Türk milliyetçiliği, Türk ırkçılığı ile fiili bir koalisyon kuran ve iktidarını ancak böyle sürdürebileceğini kabullenmiş bir Tayyip Erdoğan ile karşı karşıyayız. Siyasal iktidar epeydir ve artık AKP Reisi’nin elinde ve iki dudağının arasında değil. "Süleyman Soylu olayı" bu gerçeğin somut bir kanıtı.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021