Aydın ENGİN
Sözüm muhalefet partilerine…
Salt CHP’ye değil, ama öncelikle CHP’ye… Öyle ya "ben ana muhalefetim" diye kostaklananların daha çok sorumluluğu olmalı değil mi?
Parlamenter temsili demokrasi denen ve yasama yetkisinin mutlak olarak seçilmiş milletvekillerine ait olduğu, içinden çıkan başbakanın oluşturduğu Hükümet’in ancak o Meclis güvenoyu verirse yürütme organı olarak adım atabileceği bir sistemin cenaze namazı Türkiye’de 24 Haziran 2017’de kılındı.
Cumhurbaşkanlığı sistemi denen ve yeryüzünde sahiden de tek olan, eşi benzeri bulunmayan bir "sistem"e geçildi.
27 Haziran 2017’den itibaren bir şeyler, çok önemli "bir şeyler" değişti. Bu yazıyı okuyanlar sanırım bunun farkında. Ama başta "ana"sı olmak üzere muhalefet partileri -galiba- farkında değil.
Okurlara değil ama muhalefet partilerine o değişen "bir şeyler"i kısaca anlatayım. Anlatayım çünkü besbelli ki buna ihtiyaçları var.
Bunda kişisel bir hesabım, beklentim yok. Maksat memlekete hizmet…
* * *
Tamam, TBMM kısaltmasıyla bilinen, anılan Türkiye Büyük Millet Meclisi kapatılmış filan değil. Büyük toplantı salonunun alnında hâlâ nal gibi harflerle "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" yazıyor. Orada 600 seçilmiş var. Onlara hâlâ milletvekili deniyor. Her birinin sekreterleri, danışmanları, odaları, ehven fiyatlı lokantaları var. Dokunulmazlıkları da var.
Hâlâ yürürlükte olduğu kabul edilen Anayasa’ya göre TBMM hâlâ devletin yasama organı. Yani yasa yapma yetkisi onda. Ama cumhurbaşkanının da istediği kadar CBK çıkarma yetkisi var. CBK "Cumhurbaşkanlığı kararnamesi"nin kısaltılmışı.
Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı CBK ile Meclis’in çıkardığı yasa arasında fark var mı?
Var gibi görünür ama yok. Pratikte hiç yok. İkisi de geçerli, yürürlükte ve ikisine de uymak zorunlu. Uymayan cezalandırılır.
Cumhurbaşkanlığı sisteminden önceki bir yılda (Haziran 2016 – Haziran 2017) TBMM 314 yasa çıkardı; Bakanlar Kurulu da 25 KHK. Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildikten ve sistem "şapa oturduktan" sonra ise (Haziran 2018 – Haziran 2019) TBMM 34 yasa çıkarırken Cumhurbaşkanı 39 CBK ve 6 KHK çıkardı.
Meclis’te genellikle torba yasa denen yasalar çıkarılıyor. AKP ve MHP milletvekilleri torbanın içine bakmadan kabul ediyorlar. CBK’lerden ise milletvekillerinin yayınlandıktan sonra haberleri oluyor.
Bakanlar Kurulu yani hükümet artık Meclis’in içinden çıkmıyor, Cumhurbaşkanı tarafından Meclis dışından tayin ediliyor. Yani bakanlar seçilmiş değil atanmış siyasetçiler…
Bürokrasinin tepelerindekileri ve özellikle yüksek yargı üyelerini artık cumhurbaşkanı seçiyor. Keza yargıç ve savcıların tepesindeki HSK üyeleri de Cumhurbaşkanınca seçiliyor. Meclis’e bu konuda da seyircilik rolü düşüyor.
OHAL ilan etme yetkisi artık cumhurbaşkanında. Keza atanmış kişilerden oluşan bakanlar ve cumhurbaşkanının istediği kadar sayıda görevlendirme yetkisini elinde tuttuğu "cumhurbaşkanı yardımcıları" hakkında Meclis’te güven oylaması istenemeyecek, gensoru verilemeyecek. Bu yetki de sadece cumhurbaşkanında.
Hani Meclis’in en önemli etkinliği olarak bilinen ve görüşmeleri sırasında parti genel başkanlarının gövde gösterisi yaptıkları bütçe kanunu var ya, işte onu da artık Cumhurbaşkanı teklif ediyor, TBMM'ye sadece onaylamak düşüyor.
* * *
Şimdi tekrar başta "ana" olmak üzere muhalefet partilerine dönelim.
Bakın, sizin için ders çalışıp, cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği, bilmediğiniz ya da bilip de bilmezlikten geldiğiniz değişikliklerin en önemlilerini anlattım.
Yani sizler de öğrendiniz.
Öğrendinize göre şunu da farkettiniz: Türkiye Büyük Millet Meclisi, hani söz lafa gelince "Gazi Meclis" filan diye yağlayıp yıkadığınız TBMM artık göstermelik bir devlet organı.
Sizin ve sözcülerinizin Meclis kürsüsünde firaklı konuşmalarınızın, bağırıp çağırmalarınızın, AKP – MHP iktidarını parlak cümlelerle yerden yere vurmanızın pratikte herhangi bir önleyici işlevi ve anlamı yok. Sadece sizler yüreğinizi serinletiyorsunuz ve gözü kapalı taraftarlarınız da rahatlıyor, gevşiyorlar.
Keza partilerinizin TBMM açıkken her salı yinelenen o bıktırıcı grup toplantılarında da genel başkanlarınız uzun nutuklar atıyor ve salona davet edilerek onurlandırılmış "sıkı partililer" de alkış kıyamet kopararak hem Genel başkanlarını mutlu ediyorlar, hem kendi yüreklerini soğutuyorlar.
Muhalefet TBMM’ta "muhalifçilik" oynarken devletin bütün dizginlerini eline almış olan AKP’li Cumhurbaşkanı bildiğini okuyor, ülke içinde ve dışında bildiği ve gönlünün çektiği gibi at oynatıyor…
Siz muhalefet milletvekili ve hele hele sözcülerine ise o atın nallarını toplamak kalıyor...
Mutlu musunuz?
Biz değiliz de…
Yazarlar
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021