Ayhan BİLGEN
Dar bölge esaslı seçim sisteminin en önemli işlevi, seçmenin siyasete kolay ulaşabilir olması yani hesap sorabilmesidir. Ama dünya deneyimlerinin ortaya çıkarttığı kazanımları takla attırarak Türkiye gündemine taşıyan siyasi akıl “daraltılmış bölge” projesi ile de benzer tavır içine giriyor.
Seçim sistemleri ile oynayarak iktidarını sürdürme çabası Özal döneminden hatırladığımız bir alışkanlıktır.
Türkiye siyasal düzenini parça parça başkanlığa taşıma çabası açısından daraltılmış bölge ilginç bir hazırlıktır. Her bölgede iki partinin yarışının anlam kazanacağı diğer partilerin fiilen devre dışı kalacağı bir düzenin kamplaşmayı derinleştireceği kesin gözükmektedir.
Temsil zaafını aşmak için “baraj” konusunu dert edinmeyip başka mekanizmalar aramaktan kastedilen Türkiye milletvekilliği ise durum daha da ilginç olacaktır. Bir yanda bir iki milletvekili olan partiler diğer yanda oy kaybetse bile, büyük muhalefet partilerine oranla milletvekili sayısı artmış bir iktidar tablosu ortaya çıkarsa şaşırmak gerekir. Dahası hedeflenen durumun bu olduğu bilinerek konuya yaklaşmak gerekir. Bu nedenle bu kurnazlığın adını “daraltılmış demokrasi” koymak çok daha anlamlı gözüküyor.
Merkez siyasetinde bir yetki paylaşımına gitmek bir yana ,yürütmeyi daha fazla denetim dışına taşımak ve onu dengeleyen mekanizmaları zayıflatmak başka nasıl tarif edilebilir. Aleviler, Kürtler ve başörtülülere yeni haklar tanıyan ama iktidar gücünü artırarak bunları sadece “rüşvet” pozisyonuna düşüren bir tercih ancak “demokrasi” konseptini daraltma işlevi görebilir. Hakların pratikte anlam ifade etmesinin yolu toplumsal muhalefetin güçlenmesidir. Toplumsal muhalefetin siyaset yapma alanını daraltan adımlar, yasalarla tanınan hakları anlamsızlaştırır.
Bu nedenle anayasalar dahil temel yasalarda hakların süslü cümlelerle tarif edilmesinden daha kıymetli olan güçlü ve etkin bir denge denetleme sisteminin kurulmasıdır. Güçlü bir denge denetleme sistemi kurmaktan ısrarla kaçınıp demokrasi yolunda ilerlemek mümkün değildir.
Bu projeyi yeni yasama yılının başına bırakmak ve adeta Ekim devrimi gibi pazarlamaya çalışmak ise işin başka bir boyutunu oluşturmaktadır.
Tümüyle sokaklarda devam eden eylemler ve Kürt sorununda gelinecek noktaya endeksli bir seçim planlaması ile karşı karşıyayız.
Roboski’nin katillerini cezalandırmak yerine Şerafettin Elçi’nin ismini bir hava alanına vererek Kürtlerin gönlünü kazanmak kolay çözüm stratejisinin tipik örneğidir. Bir yandan PYD ile görüşerek mesaj vermek diğer yandan Kürtlerle savaşan güçlerin varlığından medet ummak başka türlü nasıl izah edilebilir.
Tabi bu gündemlere birde artık aylar sayılarak beklenen ekonomik krizi eklemek gerekir.Cari açığın patlamaya neden olmasını daha fazla ötelemek son derece güç gözükmektedir. Faiz ve deviz dengesini kontrol altında tutmaya güç yetirmek sadece Türkiye’nin elinde olan bir durum değildir.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015