Baskın ORAN
Sordum çünkü dışarıdan gören yabancı der ki, bunca çabaya ve ayrıca bu kadar “fiilen” kapatmaya rağmen bu parti hâlâ açık mı duruyor? O yabancıya ikisini de anlatayım.
Fiilî kapatmaya geçmeden önce, rejimin temel unsurlarınınkapatma çabalarını bi özetleyelim. AKP’nin, BBP’nin, İYİP’in, Ulusolcu Vatan Partisi'nin. İlaveten, Yargı’nın.
***
CB Erdoğan start veriyor: “HDP'nin arkasında PKK'nın olduğunu biliyorsanız hâlâ bunlara nasıl destek veriyorsunuz?”
Kendisinin gözde bakanı S. Soylu ses veriyor: “Sen Kandil'in milletvekilisin, PKK'nın vekilisin."
Cumhur İttifakı'nın davetsiz yanaşması BBP’nin lideri M. Destici, mühtediler daha mutaassıp olurmuş ya, hepsinden dobra: “HDP barajı aşmazsa 400 vekil çıkarırız.” Hatta, az biraz gecikmiş temalarla bile olsa teori dahi yapıyor: “HDP'nin kapatılması lazım; Marksist-Leninist bir partidir."
Millet İttifakı'ndan denilen, ama Kürt kelimesi duyunca Cumhur müttefiki oluveren Meral Akşener ise, HDP kazanmasın diye Iğdır AKP adayının karşısından adayını çekiyor.
Kendi partisi 1992’de kapatılmış bir D. Perinçek’in Ulusolcu Vatan Partisi, HDP’nin kapatılması için Aralık 2018’de üçüncü başvurusunu yapıyor. Perinçek, Ankara Hukuk’ta "Türkiye'de Siyasi Partilerin İç Düzeni ve Yasaklanması Rejimi" adlı teziyle doktora yapmış eski idare hukuku asistanı sıfatıyla bilimsel mütalaa da veriyor: “HDP'nin kapatılması hukuka uygundur.”
Yargımız ise, hukuk tabiriyle, açıkça “ihsas-ı rey” eyliyor. Mayıs 2016’da İstanbul Başsavcılığı iddianame yazıyor: “Ülkemizde PKK-KCK terör örgütünün legal yapılanması olduğu bilinen HDP…” Eylül 2017’de Gaziantep’te görülen bir davada savcı diyor ki: “…legal görünümlü olan; ancak illegal faaliyetler yürüten HDP…”
Zaten, seçimde HDP’yi desteklemeye karar veren 4 küçük Kürt partisine "Anayasa'ya aykırı faaliyetler" gerekçesiyle geçen hafta kapatma davası açıldı, ısınma hareketleri sanki.
***
Fiilî kapatma neymiş artık ona geçelim diyecektim, unutmuşum: AKP iktidarı HDP’yi hukuken kapatmakta zorlanır. Çünkü İttihatçılar kendisini kapatmasın diye bi zamanlar parti kapatmayı çok zorlaştırmıştı. Şöyle ki:
İlk AKP hükümeti 28.11.2002’de güvenoyu aldı. Bir ay sonra (02.01.2003’te) çıkarttığı 4. AB Uyum Paketi’yle, AYM’de parti kapatmak için basit çoğunluk yerine 3/5 çoğunluk kuralını getirdi. Ve Yargıtay Başsavcısı A. Yalçınkaya’nın 14.03.2008’de açtığı kapatma davasından da bu sayede sıyırdı: 6 üye kapatılsın, 5’i kapatılmasın demişti.
Ödü kopan AKP, 2010 referandumunda kapatma nisabını 3/5 yerine 2/3’e yükselterek kapatmayı daha da zorlaştıracaktır. Buradan geçiyoruz “fiilî” kapatmaya.
***
Lafı bol tuttuk, Aziz Nesin ustamın “Nutuk Makinesi” kitabındaki tabirle “rakamların şaşmaz dili”ne başvuralım artık. HDP, OHAL döneminde kullanıma sokulan en az 5 yöntem uygulanarak fiilen kapatılmaya götürülmekte:
1) Yerel yöneticilerin çok yaygın biçimde tutuklanması;
2) Seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyım atanması;
3) Parti yöneticilerinin tutuklanması ve mahkûm edilmesi;
4) 1 yıl ve üstü ceza alan milletvekillerinin TBMM üyeliğinin düşürülmesi;
5) TBMM üyeliğinin devamsızlıktan düşürülmesi.
***
“Rakamların şaşmaz dili”yle:
1. Yöntem: 25.11.2016 tarihli açıklamaya göre, HDP ve DBP üyelerinden 14.200’ü gözaltına alındı. Bunlardan 5.530’u tutuklandı. HDP’den tutuklanan 2.830 kişinin 634’ü il, ilçe veya parti yöneticisi. DBP’den tutuklanan 2.700 kişinin 450’si il, ilçe eş başkanı veya yöneticisi. Bu durumda HDP yönetici bulamayıp otomatikman tıkanıyor.
2. Yöntem: Bizzat S. Soylu’nun açıklamasına göre, 11.10.2017 itibarıyla kayyım atanan belediye sayısı 101’e ulaştı. Bunların içinden yalnızca 8 tanesi Fetö soruşturmalarından, gerisi “PKK’yle iltisak”tan. Kasım 2017 sonunda Diyarbakır’da kayyım atanmamış 1 (bir) tane belediye kalmıştı.
Kalmıştı da, olay burada kalmayacak anlaşılan. Ekim 2018’de CB Erdoğan: “Teröre bulaşmış olanlar [seçilirse] anında gereğini yapıp kayyum tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz."
3. Yöntem: Ocak 2019 itibarıyla HDP milletvekillerinden, yenileri de dahil, 16’sı tutuklu veya mahkûm. Bu sonuç, Nisan 2016’da Anayasanın Md. 83/2’deki koruma hükmünün etkisizleştirilmesiyle mümkün oldu.
Burada CHP’ye çok büyük bir selam. Çünkü AKP’nin bu anayasa değişikliği önerisi onun desteği sayesinde çıktı. Neden destek verdi, özrü kabahatinden büyük: HDP’nin yanında gözükmemek için. Allah bu CHP’yi nasıl bilirse öyle etsin.
İşin trajikomik tarafı, bu Kürt düşmanlığının nârına ilk anda yananlar arasında CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu da vardı ve Kılıçdaroğlu, Haziran 2017’deki meşhur “Adalet Yürüyüşü”nü Berberoğlu tutuklandı diye başlatmıştı…
4. Yöntem: Zaten 1 yılın altında cezayı kim kaybetmiş de bunlar bulacaklar; 8 HDP milletvekilinin TBMM üyeliği buradan düşürüldü. 2’si halen tutuklu olmak üzere.
5. Yöntem: 1 ay içinde izinsiz toplam 5 birleşim günü katılmayanın üyeliği düşer kuralı bugüne kadar hiç uygulanmamıştı. 3 HDP milletvekilinin TBMM üyeliği böyle düşürüldü.
Geçici yekun: Bu durumda 11 HDP’li TBMM’ye katılamamakta ve yasama organının 6 milyon oy almış üçüncü büyük partisi 59 yerine 48 milletvekiliyle temsil edilmekte.
Niye “geçici yekun”? Basit: Dokunulmazlığı henüz kaldırılmamış 4 HDP milletvekili hariç, hepsi de yargılanma halinde de ondan…
***
Partisi, Ulusolcusu, Yargısı. HDP’yi kapatmak isteyen mebzul ama, bu fiilî durumda kapatmaya hiç gerek yok. Üstelik büyük tepki yaratır ve bu hemen kurulacak yeni partiye yarar. Ellemesinler, zaten fiilen kapatmış vaziyetteler.
Ellemesinler de, onlar da haklı. HDP bu haliyle bile çok büyük zarar veriyor Tek Adam Rejimi’ne. Kendisine bunu yapan CHP’nin adayları kazansın da Rejim dizginlensin diye büyük yerlerde aday çıkartmıyor. Üstelik o kadar içeri attılar, AİHM kararıyla bile bırakmıyorlar, Selo hiç rahat durmuyor. HDP'nin seçim stratejisine ilişkin Edirne’deki hücresinden diyor ki:
"İsabetli bir politik hamle. Biz CHP veya başka partiye oy verin demiyoruz, faşist bloğu sınırlamak ve geriletmek için oyunuzu stratejik bir amaç için kullanın veya demokrasinin gelişmesine bir şans tanıyın diyoruz" diyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024