Baskın ORAN
Devlet Bahçeli bikaç gün içinde inanılmaz bir sıçrama yaptı ve Öcalan’ı Meclis’e davet etmekten “Türkiye’nin bir Kürt sorunu yoktur, asla da olmayacaktır”a vardı.
Politikacıdır, ayrıca D. Bahçelidir, olur böyle şeyler.
Ama kubbede baki kalan bişey var: Anayasa Md. 4, ilk 3 maddenin değiştirilemeyeceğini söylüyor ve sonuçta, arkadaşım Dr. Herkül Millas’ın Atina’dan yazıp sorduğu, Kutsal Kitap gibi değişmeyecek bir metin olabilir mi sorusu zuhur ediyor. (Kaldı ki kutsal metinler bile zamanla çok değişmiş; Hz. Osman döneminde toparlanana kadar Kur’an’a, Hz. İsa’dan 150 yıl sonra oluşturulan İncil’lere -4 tane- gelene kadar neler oldu).
Ama şimdi buralara girmeyelim, çıkamayız. Geçen haftadan devamla ilk 3 madde meselesini tartışmayı sürdürelim çünkü zaten fazlasıyla yüklü olan gündemi sürekli işgal edecek bir konu bu.
Niye işgal edecek, çünkü CB Erdoğan ömür boyu iktidarda kalmak için yeni anayasa yaptırmak istiyor.
Ve müttefiklere her zamandan daha vahim biçimde ihtiyaç duyduğu için de, bir avuç da olsalar laiklik kavramının kaldırılacağını umutsuzca uman Siyasal İslamcıları ve Kürt Barışının tekrar denenebileceğini uman DEM Partiyi gözlüyor.
Fakat Erdoğan yeni anayasa yapamaz. Hem buna gücü katiyen yetmez hem de anayasa hukukunda anayasa yapımı hakkında iki kavram var: Asli Kurucu İktidar ve Tali Kurucu İktidar. Bunlardan birincisi devlet yeni kurulurken veya bir tür hukuksal boşluk oluştuğu zaman (darbe, vs.) yeni anayasa yapıyor, ikincisi ise (İsviçre gibi oydaşmayla yenisini yapan istisnalar var ama) mevcut anayasada sadece değişiklik yapabiliyor.
***
“Sürekli arayış içinde” olmayı her zamanki gibi sürdüren CHP’ye gelince, o da bu gündemi işgale yardımcı olmakta. Kürtlere fazla sempati duymadığı anlaşılan Mansur Yavaş kendini tutamadı, “Ne sınırlarımızın ne üniter yapımızın değişmesine asla izin verilemez” diye ilk salvoyu attı. Sınırların değişmesi tabii ki tamamen gülünç biçimde bağlam dışı ama, üniter yapı meselesini nereden çıkardı buna gelmek lazım, çünkü önemli:
Bizde “üniter devlet” kavramı fevkalade yanıltıcı biçimde yayılmıştır. Bu kavram “merkeziyetçi devlet” demek değildir. “Bölgesel yetkileri merkezden isterse verebilen ve isterse geri alan devlet” demektir. Nitekim, genellikle İngiltere diye andığımız Birleşik Krallık (federal filan değil) üniter bir devlettir ama, Mülkiye’nin KHK’yle atılmış asistanlarından arkadaşım Dr. Elçin Aktoprak’ın tespit ettiği gibi K. İrlanda’ya verdiği yerel/bölgesel özerkliği 3 kere askıya almış, 1 kere de geri almıştır.
***
Şimdi bir sadeleştirme yapalım ve bu çetrefil konuyu basitleştirerek devam edelim. Geçen haftaki yazımda da kısmen söylediğim gibi, Anayasa’da değişmeyecek ve de değişmemesi gereken şeyler var:
1) Md. 1’deki, devletin yönetim şeklinin cumhuriyet olduğuna itiraz etmek mantıken mümkün değildir, bu ibare değişmeyecektir. Zaten 1924 Anayasasında “değiştirilemeyecek” tek madde buydu. Diğerleri, Danışma Meclisinde eski iki CHP’linin önerileri üzerine Milli Güvenlik Kurulu (12 Eylül darbecileri) tarafından değiştirilemez ilan edilmişti (https://t24.com.tr/yazarlar/tolga-sirin/degistirilmez-maddeler-konusunda-ek-notlar,46878).
2) Md. 2’deki “insan haklarına saygılı”, “demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti” ibareleri, anayasa kavramının ruhu olduğu için değişmeyecektir.
(Çünkü bize Mülkiye birinci sınıfta -1964- öğretmişlerdi: “Anayasa”ların ortaya çıkış nedeni, biçim açısından devletin temel örgüt ve organlarını sayıp işleyişlerini belirlemenin yanı sıra ve ondan çok çok ötede, metnin özü/ruhu açısından bireyin devlete karşı korunmasını sağlayacak temel hak ve özgürlükleri belirlemektir).
Yine Md. 2’de Başlangıç kısmına yapılmış olan atıf, 1980 askerî darbesi tarafından insan haklarını baltalamak amacıyla içine konmuş ibareler 23.07.1995 tarih ve 4121 sayılı Kanun Md. 1’le ortadan kaldırıldığı için, kalabilir.
Bu maddedeki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” ibaresi, yoruma fazlasıyla tabi yani flu olmakla birlikte, gereksiz tartışma ortamı doğurmasın diye, kalabilir.
3) Md. 3’te bayrağa, milli marşa, başkente ilişkin ibarelere itiraz etmek mantıken anlamsızdır, bunlar değişmeyecektir.
***
Buna mukabil, Anayasa’yı kelimelere atfedilen anlamlara göre (lafzi yorum) değil de bu temel metni bireyi devlete karşı korumak biçimindeki temel amacına göre (gayi yorum) ele aldığımızda, mutlaka değişmesi ülkenin çıkarına uygun olacak şeyler var:
1) Md. 3’te “millet’in bölünmez bütünlüğü” dendiği anda millet’in bölünemeyecek tek (monolitik) bir parça olduğu söylenmektedir ve bu, açıkça, milletin içindeki alt-kimliklerin inkarı demektir. Yani dinsel alt-kimlik Gayrimüslimlerin, mezhepsel alt kimlik Alevilerin, özellikle de etnik alt-kimlik Kürtlerin ötekileştirilmesi ve ülkeye yabancılaştırılması anlamına gelir. Bu konuda bu maddede “olumlu” bir netleştirme, ülke bütünlüğü için şarttır.
***
Bu netleştirme için Fransız Anayasasına bakmak yararlı olacak. Üniterliğin timsali olarak bildiğimiz, azınlık kavramını bile kabul etmeyen Fransa, Anayasa Md. 1’de şöyle diyor:
"Fransa bölünmez, laik, demokratik ve sosyal bir cumhuriyettir. Hiçbir köken, ırk veya din farkı gözetmeksizin bütün vatandaşlarını yasa önünde eşit addeder."
Daha sonraki bir tarihte de ilave etmiş: “Örgütlenme biçimi ademimerkeziyetçidir”.
2) T.C. Anayasası, yine Md. 3 metninde, “[devletin] dili Türkçedir” ibaresini kullanıyor ki, böyle bir kavram olamaz. Bırakın demokrasiyi, her şeyden önce doğaya aykırıdır. Bir devletin ancak “resmî dili” olur ve o devletteki vatandaşlar bu resmî dil başta olmak üzere çeşitli diller konuşup yazarlar. Konuşup yazamazlarsa da devlete yabancılaşırlar. Bi düşünün, B. Trakya’daki 120.000 Türk’ün sadece resmî dil Yunanca konuşup yazmaya mahkum olduğunu.
Nitekim, günümüze kadar gördüğümüz en (hatta, tek) demokratik anayasa olan 1961 Anayasası “resmî dil” terimini kullanmıştır, bugünkü 1982 Anayasası “devletin dili” diyor. Dil konusunda da Fransa’ya bakarsak:
Fransız Anayasası Md. 2, T.C. Anayasası Md. 3’e benzer biçimde “Cumhuriyetin dili Fransızcadır” demekte. Fakat Temmuz 2008’de yaptığı değişiklikle Md. 76/1’e ilave etmiş: “Bölgesel diller, Fransa’nın ulusal mirasıdır”. Bunlar 10 tanedir ve konuşulmaları, yazılmaları, yayınlanmaları vs. tamamen serbesttir. Bunlardan 6 tanesinin öğretilmesi ise 1951’den beri serbesttir. T.C. Anayasasında da 3. Maddenin bunlar örnek alınarak değiştirilmesi, ülke bütünlüğünü sağlayacaktır.
Tabii, T.C. Anayasa Md. 66’da bütün vatandaşları Türk ilan eden maddeyi de unutmamak lazım.
Bütün bunlar hakkında, 1981’de Başkan Mitterrand’ın söylediği ve Türkiye’ye (ve özellikle de Ulusalcılara) cuk oturan şu sözler kulağımıza küpe olsa iyi olur. Önemine binaen, büyük harflerle vereyim:
“FRANSA’NIN KURULABİLMESİ İÇİN GEÇMİŞTE GÜÇLÜ VE MERKEZİYETÇİ BİR İKTİDARA GEREKSİNME DUYULMUŞTUR. BUGÜN İSE, DAĞILMAMASI İÇİN, SİYASAL İKTİDARIN AĞIRLIKLI OLARAK YEREL YÖNETİMLERE BIRAKILMASI ZORUNLU HALE GELMİŞTİR”.
Bu konu daha epey su kaldıracak ama burada bu tarihî sözlerle bitirelim.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024