Baskın ORAN
Elazığ felaketinden akıllarda büyük olasılıkla en çok kalacak şey, 17 yıllık iktidarımızın bu konuda hiçbir önlem almamanın suçunu Allah’a yükleyip kurtulduğu olacak.
Ben her gün en az 2 saat internetten arşiv yaparım ama bu hafta baskıya kitap yetiştirmek derdinden bazı büyüklerimizin Artı Gerçek’te Ahmet Nesin tarafından alıntılanan kimi laflarını atlamışım. Oturdum, bunları internetten doğrulattım çünkü inanılacak gibi değildi.
Değildi, çünkü bunları söyleyenler koyu Müslüman idiler ve bunca insanı perişan eden felaketi başımıza, hâşâ huzurdan Allah’ın getirdiğini, çünkü bizi “imtihan” etmek istediğini, iktidarın bütün sorumluluğunun Kur’an’daki sureye göre buna razı (“teslim”) olmaktan ibaret bulunduğunu söylüyorlardı.
Hiç duydunuz mu büyüklerimizden, ‘Bizim de ihmallerimiz var ama…” diye bir başlangıç cümlesi? Duymadınızsa, o zaman neden bahsettiğimizi iyi bilelim: Allah’ı suça ortak etmekten bahsetmiyoruz; sorumluluktan kurtulmak için O’nu resmen suçlamaktan bahsediyoruz: “Ağır hasarlı” raporu verilmiş evinin yıkılacağını bildiği halde gidecek yeri olmadığından gariban köylünün ölmeye yatmasına göz yumma suçunu Allah’a yüklemek suretiyle iktidarı aklamaktan bahsediyoruz.
Ve üstelik buna “Mevtalara müjdeler olsun! Cennet’e gittiler!” diye şükretmekten bahsediyoruz.
Bu nasıl Allah sevgisi ve saygısıdır Allah aşkına?
***
CB Erdoğan şöyle dedi: “Hakkında surenin de bulunduğu deprem olaylarında teslimiyetin en güzellerini verdik, veriyoruz. Yine bir imtihandayız. Diyanet İşleri Başkanımız kıyamet alameti olduğunu aktardı. Bunu böylece yaşadık, ama bu kardeşlerimiz inanıyorum ki, Rabbimin cennet müjdesine kavuşanlardan.”
Aynı gün, bir ilim yuvamızdan replik geldi. Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nden Prof. Dr. Bedri Gencer, tepkiler üzerine sildiği şu tviti yazdı: “AIDS, ebola virüsü. Avustralya, Çin gayretullaha dokundu azap geldi. Maazallah, biz de zinayı, livatayı yasallaştırarak, Allah’ın helal kıldığı yaşta evliliği tecavüz sayarak, mutlu yuvaları bozarak gayretullaha dokunmayalım. Az kaldı.”
“Gayretullah’a dokunmak”, Allah’ın gazabını üzerine çekmek demek. Demek Allah, mesela Türkiye’de zina ve livata yapanlar olduğu için, mesela çocukların tecavüzcüsüyle evlendirilmesi kanunlarla yasaklandığı için gazaba geliyor ve çoluk-çocuğuyla Elazığ köylüsünü depremle öldürüyor, öyle mi?
Yâ hû, bunun, Eski Yunan’daki Zeus’un tüm beşeri zaaflarına Allah’ın da aynen duçar olduğunu söylemekten ne farkı var? Mitolojide Zeus kızdığı fanileri yıldırım göndererek cezalandırırdı, Allah da deprem göndererek cezalandırıyor, öyle mi?
Ayıptır sayın profesör yâ hû! Ayıptan anlamazsan, günahtır! Seni vaktiyle asistan alan hocayı bilmem; eğer düzgün bir adam idiyse şu anda mezarında dört dönüyordur, onu bilirim.
***
Ardından, Ahmet Nesin zikretmemiş ama internette rastladım, Pekin Büyükelçimiz Abdulkadir Emin Önen oralardan bir mesaj yayınlıyor: “Sayın Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, biz, hakkında surenin de bulunduğu bu deprem olayları hakkında teslimiyetin en güzelini hep verdik, veriyoruz, şimdi de böyle bir imtihanla karşı karşıyayız. Allahu Teâlâ ümmeti Muhammed’i afetlerden korusun.”
Depremin jeolojik olay değil Allah’ın gazabı olduğunu söyleyen bu büyükelçimiz AKP’nin Şanlıurfa eski milletvekili. CB Erdoğan’ın başdanışmanı iken Dışişleri’ne dışarıdan sefir-i kebir getirilmiş. İtimatnamesini takdim ettiği Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Korona virüsünü Allah’a değil de (çok daha “mantıklı” olarak) Şeytan’a yorduğunu duydu mu, bilmiyorum; beni burada meraklandıran husus başka:
Büyükelçimiz şimdi Çin’de ya, Rabbim esirgesin, şeytan kulağına kurşun, kuluçka aşamasından önce bulaşmaya başladığı için öngörülemeyen Korona virüsü kapar da Cennet müjdesine kavuşuverirse “imtihan” mı diyeceğiz, yoksa “Gayretullah’a dokunmasaydı!” mı diyeceğiz? Hepsini dedik veya demedik, Allah’ın bu öldürmesine kimin/kendisinin hangi günahı yüzünden uğramış olduğu sorusuna ne diyeceğiz?
Dahası var. T.C. Dışişleri ile Türk Dış Politikası’nın hali bu vesileyle yine gündeme gelmeyecek mi?
***
İlahiyatı bitirelim, ekonomi ve siyasete gelelim.
CB Erdoğan devletimizin bu konuda yardıma ihtiyacı olmadığını açıkladı: “Para toplama vs. devletimizin ihtiyacı yok. Yardım yapılacaksa kurum belli, AFAD ile Kızılay ile yapılır. Fırsat kollayıcılara fırsat vermeyelim."
İyi ki “fırsat kollayıcılara” karşı uyarmış yoksa HDP’li Ergani Belediyesi’nin ilk anda gönderdiği iki kamyon yardım malzemesini İçişleri Bakanı S. Soylu’nun kent girişinde durdurtup geri göndertmesini Kürt alerjisine yorup günahını alacaktık boşu boşuna: "Yardımlar AFAD ile koordinasyon olmaksızın getirildiği için sağlık ve güvenlik açısından geri çevrildi."
Bu “fırsat kollayıcı”lar, şimdi tam da milli birlik ve beraberlik gerektiği bir sırada, “Toplamı 70 milyar liraya yaklaşan deprem vergileri ne oldu, nereye harcandı?” diye sorgulayarak teröristlik yapıyorlar. Bu vergilerin deprem önlemi almakta kullanılacak yerde duble yol için kullanıldığını söylüyorlar.
Söylüyorlar da, bayat laf; zamanın maliye bakanı Mehmet Şimşek 8 küsur yıl önce, 27.10.2011’de söylemiş: “Toplanan vergiler sağlık, eğitim, duble yollar gibi 74 milyonun ihtiyacını karşılamak için kullanılmıştır.” Ak Saray 2012-2014 arası inşa edildiği için, ‘Ve Külliye inşaatında kullanılmıştır’ diye eklemeden.
***
Şerden hayır arıyorsanız, bu deprem Elazığ’daki gariban evleriyle birlikte Tek Adam Rejimi’ni de göçürdü. Birden fazla açıdan:
1) Deprem vergilerinin seçim malzemesi duble yollara harcandığı kesinleşti;
2) Hasarlı ev sahiplerine 41.000 TL dağıtılacağı açıklanınca, milletin aklına, ‘Madem para vardı, niye insanlar ölmeden ve evleri yıkılmadan vermediniz başlarını soksunlar!’ sorusu geldi;
3) Duvarlar çatlayınca korkularını sosyal medyada paylaşan Siirt Hassa Hatun Kız Yurdu’nun 300 öğrencisinin, yurt yönetimi tarafından hoparlörden yapılan anonsla tehdit edilmesi gibi ibretlik olaylar kamuoyuna yayıldı;
4) İyi Parti’den Müsavat Dervişoğlu’nun 02.10.2019’da yani 4 ay önce verdiği deprem araştırma önergesinin AKP’nin ret, MHP’nin çekimser oylarıyla reddedilmiş olduğu bir Türkiye’de, aynı önerge bu Salı AKP+MHP oylarıyla sıcağı sıcağına tekrar reddedildi;
5) Sanırım hepsinden önemlisi, AKP+MHP Müslümanlığının nasıl bir Müslümanlık olduğu, Allah’ı nasıl tasavvur ettiği ortaya döküldü.
Her zaman söylüyorum, bu iktidar hem İslam hem Türkiye için çok ama çok hayırlı olmuştur.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024
27.09.2024