Baskın ORAN
Hep şunu söylüyorum: Hiçbir zaman, bu Tek Adam Rejimi’nin iktidara gelmesi kadar büyük bir nimet olmadı Türkiye için. Çünkü gelmeseydi, Siyasal İslam’ın 2011’den itibaren giderek azan bir biçimde her alanda ülkeyi bu kadar batağa sokacağını insanlara asla anlatamazdık.
‘Ah, İslam iktidara bi gelse, bi gelse, her şey günlük güneşlik olacak!’ deyip duracaklardı.
***
Muhalefetin HDP dışında nâmevcut olduğu Türkiye’de İslamcılar şimdi iktidara geldiler ve çok sınırlı sayıda hasta Reisçiler hariç, ki hiç uğraşmayın doktor onlara ne yerse yesin demiş, Siyasal İslam’ın siyaset ve ahlak açısından ne mene olduğunu herkes elle tutmacasına gördü. Henüz itiraf edemese de.
AKP’nin 2011’e kadar savunduğu özgürlüklerden sonraki dönemde durmaksızın korkunçlaşan baskıları sayesinde vardık bu noktaya. Baba Diyalektik sayesinde önümüze 2 tane birbirinden önemli nimet serilmiş vaziyette bugün:
1) Aynen Menderes’in antidemokratik rejimine tepki sayesinde yazılabilen 1961 Anayasası’nın getirdiği (ve Türkiye’de şimdiye kadar gördüğümüz tek demokratik ortamı sağlayan) düzenin çok daha sağlamı, yarattığı rezaletler sayesinde bu Rejim gidince kurulacak.
Çok daha sağlamı diyorum, çünkü Menderes’i bir askerî darbe düşürdü. Allah tüm askerî darbelerin belasını versin zira bizi bugünkü Rejim’e mahkum edenler onlardır, şimdi kurulacak demokrasi o rezaletle malul olmayacaktır. Üstelik bu sayede muazzam bir tecrübe birikimine sahip olacaktır.
2) Bundan bile önemlisi, farkındaysanız, Türkiye bu Siyasal İslam belasına karşı aşılanmakta. Şu anda yaşadığımız ıstıraplar, her aşının yaptığı ateş.
Dahası, dahası, “içeriden” muhalefet başladı ve aldı başını gidiyor. Dikkat buyurun: Kadın muhalefeti.
***
Şu anda şöyle bir durum var: 21. Yüzyılda yani Yakın Çağ “sonrası”nda yaşayanlar, Orta Çağ öncesindeki gibi yaşamak (ve herkesi yaşamaya zorlamak) isteyenlere sürekli söyleniyorlar.
Bu ancak belli ölçüde etkili oluyor. Çünkü konu ne olursa olsun, dışarıdan eleştirildiklerinde, insanların ilk tepkisi kafalarındaki dünyayı otomatikman savunmaya geçmektir.
Onun içindir ki, asıl önemli olan içeriden muhalefet. O günlerin değerlerini yücelten, ama onların 21. Yüzyıl dünyasında yönetim ilkesi olarak değil, inanç olarak yaşanabileceğinin artık farkına varmış olan mütedeyyinlerin muhalefeti.
Şimdi bu içerinden muhalefetin esas büyük olayı, artık AKP’li kadınların, yani asıl okkanın altına gideceklerinin farkına varanların ortaya çıkmış olması. İlk sonuç, 04.08 tarihli haber: “İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması için Erdoğan’a rapor sunan Türkiye Düşünce Platformu, ‘Mayınlı alana girdiğimizi fark ettik, çok yorulduk, çekiliyoruz’ dedi”.
***
Baba Diyalektik’in gücüne bakınız ki, bu muazzam durum da bizatihi AKP’nin bir iddiasının sonucundan kaynaklandı: ‘Kadınları biz özgürleştirdik’ iddiası.
Hemen söyleyeyim, bir anlamda AKP’nin bu iddiası çok doğru. 1930 modeli Kemalistler dünyanın en zavallı müdahalesini yaparak Türkiye’deki kadınların yarısına üniversiteyi yasaklayınca, tepki olarak başörtülü kadınlar da yüzlerce yıllık ataletlerinden sıyrıldılar, meydana çıktılar. Ne gibi, aynen İran’daki gibi. Tabii, aynen oradaki gibi Siyasal İslam’ı desteklemek için çıkmışlardı ama bundan normal ne olabilir? 1930 modeli Kemalizm’i 21. Yüzyılda desteklemek için mi çıkacaklardı?
***
Baba Diyalektik’in en önemli niteliği şudur ki, asla durmaz; sürekli işler. İşte, AKP’nin harekete geçirdiği o kadınlar, AKP’nin kaldırmak istediği İstanbul Sözleşmesi’ni kullanarak AKP’ye muhalefetin başını çekiyorlar.
Manifesto’nun (1848) deyimini bugüne ve Türkçeye tercüme edip söylersek, AKP kendi mezar kazıcısını yaratmış bulunuyor.
Reisçi açıdan bakarsanız, besle kargayı oysun gözünü diyebilirsiniz tabii; aspirin lazımsa.
Söylediklerim çok ters geldiyse oturup lütfen bi düşünün: Yukarıda dünyanın en zavallı müdahalesi dedim, çünkü acaba bir başörtülü öğrencinin benim Mülkiye’deki Milliyetçilik, Küreselleşme, Azınlıklar dersime girip alabildiğine tartışması mı (çünkü böyle canım kızlarım vardı benim) kendisine ve Türkiye’ye hayırlı idi, yoksa evinde oturup muhtemelen bi gün dövecek veya öldürecek bir koca beklemesi ve muhtemelen kendisi gibi kızlar doğurması mı.
***
Olaya karga marga gibilerden yaklaşmayı kendinize yediremeyecek seviyeye ulaşmış iseniz, Baba Diyalektik’in kaçırılmaması gereken ters bi tecellisi daha var:
Anlaşılan zılgıt geçilmiş kendilerine ki, AKP’li kadınlar tepkileri azaltmak için “gayri ahlakî olan hareketle, eşcinsellerle yan yana anılmayı kabul etmiyoruz”. dediler.
Tamamen doğal. Doğdukları andan itibaren eşcinsellere karşı şartlandırılmış olan bu insanların bi anda İslam’dan insan haklarına ışınlanmalarını mı bekliyordunuz?
Dahasını söyleyeyim: En azından bazı kadınlar, ki bunların ideolojisi fark etmiyor, eşcinselleri kendilerinden aşağı görüyor. 2007’deki Bağımsız Sol Aday kampanyasının açılışında kanımı beynime sıçratan bir olaydır:
Kampanyada çok etkili çalışan bir kadın avukat arkadaş geldi, dedi ki: “Feminist arkadaş bilmemkim senin o ilk tanıtım toplantısındaki projeksiyonlu sunumunun bir yerinden çok rahatsız olmuş.”
Ben şaşırdım, “Neresiymiş o?” dedim. Şuymuş:
Sunumda “Biz Meclis’e, ezilmiş ve dışlanmışların sesini duyurmak için gidiyoruz” demiş ve bu insanları 4 kategoriye ayırmıştım:
1) “Etnik/kültürel kimlikler (Kürtler, Çingeneler, Çerkesler, vb;
2) “Dinsel/inançsal/ideolojik kimlikler (Aleviler, Gayrimüslimler, mütedeyyin Müslümanlar, ateistler, sosyalistler, vb.);
3) “Cinsel kimlikler” (eşcinseller, kadınlar, travestiler, vb.);
4) “Sosyo-ekonomik sınıflar/tabakalar” (işçiler, köylüler, işsizler, vb.).
Meğer feminist liderlerden, çok modern yaşamı olan bu kadın aynen şöyle buyurmuş: “B. Oran nasıl kadınları eşcinsellerle aynı kefeye koyar?
Neyi nereye koymayı çok iyi bildiğimi o arkadaşa iletmesini avukat arkadaştan istirham ettiğimi hatırlıyorum.
***
Erdoğan Aralık 2013’ten beri girdiği kendini kurtarma paniği ortamında bakın daha ne hatalar yapacak ve Baba Diyalektik’e ne sular taşıyacak.
Gidişi özetlemek için; yakın zamanlara kadar Hürriyet’te “AKP içinden” çok dikkate değer bir gazetecilik yapmış olan, ama artık “AKP için” haber yapmaya koyulan A. Selvi’nin “Erdoğan Bunu Hak Ediyor mu?” başlıklı yazısını vererek bitireyim:
“Ayasofya açıldı. Yüzyıllık hayalimiz gerçek oldu. (…) İstanbul Sözleşmesi üzerinden AK Parti ile cemaatlerin arasını açmaya çalışıyorlar. Gündemi zehirliyorlar (…) Dünyayı karşısına alma pahasına Ayasofya’yı açan Erdoğan bunu hak ediyor mu? Başörtüsü yasağını kaldıran Erdoğan bunu hak ediyor mu? Okullara ders olarak Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını koyduran Erdoğan bunu hak ediyor mu? 15 Temmuz’da darbeyi önleyen Erdoğan bunu hak ediyor mu? Elinizi vicdanınıza koyun.”
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları












































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.04.2025
4.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
27.02.2025
27.12.2024
14.11.2024
1.11.2024
25.10.2024
18.10.2024