Beril DEDEOĞLU
BM Güvenlik Konseyi’nin on beş üyesinin oy birliği ile Suriye’de ateşkes kararı alındı. 2401 numaralı karar, “insani yardımların sürekliliğinin sağlanması için en az bir ay sürecek ve hemen devreye girecek” bir ateşkes öngörüyor.
Bu adım çok daha önce atılacaktı, ancak Rusya’nın itirazları nedeniyle karar metni bir kaç kez değiştirilmek durumunda kaldı. Rusya’yı ikna eden değişiklik ise ateşkesin insani yardım konusuna bağlanması oldu. Bu, önce insani yardım gerektirecek kadar büyük bir yıkım olduğunun, ardından da insani yardım gönderenlerin bulunduğunun kanıtına ihtiyaç duyulması anlamına gelir.
BM kararına neden olan esas mesele Doğu Guta’da devam eden saldırılarda hayatını kaybedenlerin 500 kişiyi geçmiş olması. Ayrıca Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre bu saldırılarda klor gazı kullanılıyor. Hitler’in gaz odalarında da kullandığı klor gazı, insanları boğarak öldüren bir zehir ve kurtulanlarda da ağır hasar bırakıyor.
Sorun şu ki, BM kararına rağmen Suriye’de ateşkes değil bir gün bir saat bile durmuş değil.
Uluslararası hukukla ancak böyle oynanır
BM Kararının uygulanmama nedenlerinden biri, Doğu Guta’ya yardım ulaştırmak için çırpınan ve çatışmalar nedeniyle ulaşamayan herhangi bir oyuncunun olmadığının ileri sürülmesi. Şam’a yakın bu bölgeye herhalde en çabuk ulaşabilecek oyuncular Rusya ve İran olabilir; ancak anlaşıldığı kadarıyla onların yardıma muhtaç olan insanlar olduğu konusunda tereddütleri bulunuyor.
Öte yandan Suriye rejiminin insani yardım ulaştırılacak insanları terörist olarak tanımlaması da kararı uygulamama gerekçelerinden biri durumunda. Ayrıca Suriye rejimi ülkedeki her oyuncunun bu karara uyması gerektiğini savunuyor. Gayet tabi bu istek, başta Türkiye olmak üzere İran’a bağlı güçleri, ABD ve ona bağlı güçler ile Rusya’yı da ima ediyor. Kısacası Esad, “başkaları durmazken ben niye durayım” diyor.
Ateşkes kararına uyulmamasını mazur gösterecek bir diğer konu ise BM kararında ateşkesin “gecikmeksizin” başlamasının öngörülmesi, dolayısıyla başlama tarihinin belirtilmemesi. Karar öncesinde Rusya ile yapılan müzakerelerde bu kanunun muğlak bırakılması epeyce tartışılmış ve sonunda da Rusya istediğini kabul ettirmiş olmalı.
Belirleyici Rusya
Kararın Rusya’nın istediği gibi çıkmasının birçok nedeni olduğu ileri sürülebilir. Öncelikle BM Suriye konusunda, uygulaması zor ama gayet insani bir karar almış oluyor; bu arada Doğu Guta’daki kıyım için zaman kazanılıyor. Ancak bundan önemlisi, Rusya BM Güvenlik Konseyi’nde alınan kararın arka planını bilerek, bundan sonra alınabilecek kararların önünü kesmeye çalışıyor.
İnsani yardım için bir ay süreyle ateşkes kararı almak, uygulanması halinde hem ateşkesin hem de yardımların ulaşması için uluslararası bir denetimin bölgede görev yapması demektir. Tersi olur ve ateşkes yürürlüğe girer ve hala uygulanmaz ise o zaman da uluslararası müdahale kararı almak gerekir.
Anlaşılan Rusya BM Güvenlik Konseyi’nde ABD’nin Kudüs kararında olduğu gibi yalnız kalacağı ve tuttuğu tarafın fazlasıyla açığa çıkacağı bir ortam olmasına engel olmaya çalışıyor. Ayrıca belki ileride insanlığa karşı suçla yargılanacak birinin yanında da gözükmek istemiyor.
Tüm bu gerekçelerden daha önde olan kaygısı ise muhtemelen Suriye meselesine uluslararası insancıl müdahale adı altında Avrupa ülkelerinin girmesine engel olmak... Ayrıca ateşkesin başlaması, karara uyulması ve yardımların ulaşması konusunda tek yetkilinin kendisi olmasındaki ısrarını da gerekçelere eklemek gerekir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018