Birgül HAKAN
Mısır da yaşanılanlarla bizim kader birliğimiz var bir anlamda. Mısır halkının 25 Ocak Tahrir ayaklanmasından bu güne kadar gösterdiği demokrasi istemine vurulan askeri darbe, 12 Eylül öncesine benzer bir durumdur. Darbenin hemen ardından Mısır'ın bir anda kan gölüne dönmesi çok üzücüdür. Seçilmiş olan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin askeri zorlamayla iktidardan indirilmesi karşısında protesto eylemi yapan halka açılan ateşle 42 kişinin ölmesi, Mısır’ın baskıcı bir döneme ve iç kaosa sürüklendiğinin göstergesi ne yazık ki…
12 Eylül 1980'de bizim duyduğumuz, ABD den okyanus ötesinden “bizim çocuklar başardı” diye gelen sesleri, şu anda Mısır'da duymak hiç zor değil. Aslında yakın geçmişimize baktığımızda, Mısır da yaşanabilecekleri kestirmek de pekala mümkün. 27 Mayıs 1960’tan 27 Nisan 2007 e-muhtırasına kadar çeşitli askeri darbeleri ve darbe girişimlerini yaşamış bir ülkenin vatandaşı olarak, asker o dönemde nasıl sermaye ile sıkı bağları ördüyse bugün de Mısır da aynı oyun oynanıyor. Oysa seçimle gelmiş iktidar ancak seçimle gitmelidir.
Mısır'da darbe demokrasiye yapılmıştır. Darbe halkın tercihine yapılmıştır. Darbe yapmak suçtur. Mısır halkı da gelecekte bizler gibi "darbeciler yargılansın" eylemleri ile sokaklara çıkacaklar, görünen odur.
Tahrir ayaklanmasından önceki Mübarek dönemi zaten bir faciaydı, fakat darbe “kırk satır mı kırk katır mı?” örneği gibi oldu. Hiçbir darbe onaylanamaz, gerekçesi ne olursa olsun. En kötü yönetim en iyi darbeden daha iyidir, çünkü halk için darbenin iyisi olmaz.
Ozanın dediği gibi, “bu işin az şekerlisi çok şekerlisi olmaz ya ezenden yana olacaksın ya ezilenden”... Her askeri darbe halkın tercihine ve demokrasi talebine set koyar.
Mursi Hükümetinin insanların özgürlük, barış, demokrasi ve adalet taleplerini yerine getirememesi Mısır'da insanları sokağa dökmüştü. Yaşam tarzlarına müdahale edilenler de sokaklardaydı. Ancak ne bu gerekçeler ne de başkaları askeri bir darbeyi meşrulaştırmaz, haklı kılmaz ve hiçbir gerekçe darbe suçunun önünü açamaz.
Askeri darbe rejimi ile ilişkilerin askıya alınmasını, Mısır’da bir an önce normal yaşama dönülmesini içtenlikle diliyorum. Kendi memleketimde olmasını istediğim demokrasiyi orada da istiyorum. Basın, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılmasını, demokratik ve özgür bir seçim ortamının sağlanmasını, insan hakları ihlallerine derhal son verilmesini de diliyorum.
Mısır halkının demokrasi, özgürlük ve adalet arayışının her türlü askeri vesayeti ve diktatörlük hesaplarının üstesinden gelebileceğine de inanıyorum. Tıpkı kendi memleketimde de inandığım gibi. Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını, devam eden gözaltılarının ve polis saldırılarının bitmesini istiyorum. Memleketimde istediğim gibi…
Mısır'ı geleceğe demokrasi yanlıları taşıyacaktır. Mısır da demokrasi eninde sonunda kazanacaktır. Demokrasi, barış, özgürlük, eşitlik, ve hukukun üstünlüğüne dayalı bir siyasal sistemde yaşama özlemiyle sokaklarda sesini yükselten ve sonunda demokrasinin kazanması için mücadele eden Mısır halkına selam olsun.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2016
26.03.2016
22.11.2015
22.09.2015
21.08.2015
12.08.2015
25.07.2015
22.07.2015
12.07.2015
21.06.2015