Birgül HAKAN
Türk dil kurumunun yayımladığı Türkçe sözlükte para bir "değer"aracı ve değer ölçüsü olarak kullanılmak için devletçe bastırılan maden yada kağıt akçe"olarak tanımlanmış yani klasik anlamında para değer birimi ve araç olarak değerlendirilmiş paranın sağladığı imkanlar her zaman önemliydi. Anonim bir özdeyiş de dile getirildiği gibi, " paranın mutluluk getirmediğine inananlar nerede alış veriş yapacağını bilmeyenlerdir. Ancak geçmişte paranın anlamı ve yeri bu günkünden çok farklıydı.
Eskiden paradan ulu orta söz edilmesi adaba Uygun görülmezdi,domatesin ya da patatesin pazarda daha ucuz olup olmadığı gibi konuların sohbet aracı olmaktan öte bir anlamı yoktu;mülk edinme isteği kitle histerisine dönüşmemişti,kiralar zaten makuldü.Yoksullar bile paradan pek söz etmezdi,onurluydular.Büyüklerimizin anlattığı ayakkabı pençelenir,giysiler yamanırdı sessizce;aristokrasinin olmadığı,zenginle fakirin aynı eğlenceyi,hatta bazen aynı sofrayı paylaşabildiği bir kültürden geliyorduk.
İktidar o zamanda önemliydi ama para, iktidar ve güç bu günkü kadar birbirine geçişmemişti.Arada bir miras çekişmelerinin duyulduğu olurdu ama yalnızca "yakınma kültüründen olanlar parasızlıktan şikayet ederdi ki; bu olgu genellikle duygusal dünyaların fakirliğinden kaynaklanır.Ancak gönül fukaralığından parayla ödünlenmeye çalışılması bugünkü kadar yaygın değildi.Parasızlıktan yakınma daha çok dünyası sığlaştığı için parası olduğu halde yokmuş gibi davranan yaşlı insanlarda görülürdü.Her şeyin fiyatını bilip değerini bilmeyen değerler ve erdemler sistemleri paradan başka gerçek tanımayan güruhlar ve avaneleri iktidar yakınları, ahlakı olmayanların dini argümanları referans göstererek oy devşirmeleri sonucunda iktidar olmaları her yerde ve her şeyde para gören zihniyet insani ilişkilere ticaret olarak bakarsa dün iktidara taşıyan din arkadaşını terörist yapmaz mı ?Tanığı değil miyiz !
Iktidar ile iş birliği,güç birliği yapmayan hangi müteahhit kar marjını artırabildi?
Bakın AKP iktidarına getirdiği ahlak anlayışında ilerlediğimiz yol aldığımız mesafe Melih Gökçek'in çocuk yurdu müdürü iken yapılanlar ile Ensar vakfı arasındaki mesafe kadar !Çocuk tecavüzünde ise bir kereye mahsus mübah gören zihniyet, benim malım artarsa bilin ki haram para katılmıştır diyerek siyasete başlayıp dünya zenginleri arasında yer alan şahsiyet, baldırdan zehiri olsada Kürt sorununu çözeceğim diyerek yatıp kalkan sonrada yaşam alanlarını dümdüz eden, şahsiyet elbetteki tutarsızlık ve dün dündür zihniyeti ile ilkesizlik, ahlak fakirliği, vefasızlık ve kar ortakları ile mutlu mesut şirket gibi yönetilen devlet...
Güç iktidarda ve ne yazık ki halk edilgen, pasif ve sinmiş durumda iki bomba patlıyor onlarca masum, mazlum insan ölüyor,halk evinden korkudan çıkamıyor, gündemden hasıraltı edilen Zerraf yolsuzluğu bataklığı gündeme getirilmiyor.Halktan yine gerçekler saklanıyor.Kürtlerin kanı ile duş alacağım diyen çete lideri Sedat Peker ırkçılık yaptığı için yargılanmıyor bilakis vatanperver olarak sunuluyor.Siz mazlum ve mağdur halkın yanında yer aldığınızda kan dursun barış sürsün dediğinizde terörist oluyorsunuz. Böylesi vahim durum yanmamıştı memlektimizde bizler kardeşlik ve barış projesinde yer almanın onurunu her daim taşıyacağız dün taşıdığımız gibi ancak hep böyle mi gidecek pireler devleri hep mi yutacak ?
Hep güçlü mü kazanacak!
Hep para mı yenecek?
İnsanlar ...insanlık bir kez olsun gülmeyecek mi ?
Askari ücretlinin, emeklinin kaderi “ecelimle ölebilirsem, şükredeceğime mi dönüşmeli?Barış isteyen öğretim görevlisinin yeri tek kişilik karanlık hücre mi olmalı?
Bizler siyaseti yarınlarımız,çocuklarımız,geleceğimiz için yapamayacakmıyız.
Ahlak,erdem,vicdan,namus,şeref,haysiyeti para ile takas etmeyenlerin ederi hiç mi kalmadı?
İnsanlık bomba kurbanı olmadığına şükreder durumda mı olmalı; yoksa istikrar dediğiniz bu muydu ? Şirket hissesi olmayanın yaşamaya hakkı kalmamalı mı? Paradan anlamayan herkes ölmeli mi?
Bu halk bunları hak edecek kadar kötü değil, bizler böyle yönetilmeyi hak etmiyoruz.
İyilik kazanmalı,haklı kazanmalı, insanlık kazanmalı,kan durmalı,barış kazanmalı.
Kalem utanıyor,kağıt utanıyor bunları yazarken ama yine de umudu büyütmeye devam edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.02.2016
26.03.2016
22.11.2015
22.09.2015
21.08.2015
12.08.2015
25.07.2015
22.07.2015
12.07.2015
21.06.2015