Burhanettin DURAN
İsrail, "güvenlik" gerekçesiyle 14 Temmuz'da Mescid-i Aksa girişlerine koyduğu metal dedektörleri gelen tepkiler üzerine kaldırdı. Filistinlilerin gösterdiği direnişin İsrail'in müttefiki olan Ürdün'ü de karıştırma ihtimali bu geri adımı attırdı.
Bu kararı "doğru ancak yetersiz bir adım" olarak gören CumhurbaşkanıErdoğan, İsrail hükümetinin, "her gün yeni tedbirlerle Kudüs'ün İslami karakterini tahrip etmeye yeltenmesini" eleştirdi. Erdoğan'ın bu eleştirisi Mescid-i Aksa krizinin hem bugününün hem de muhtemel geleceğinin nirengi noktasına değiniyor.
Mesele, İsrail'in, Kudüs'ü ve Mescid-i Aksa'yı "Yahudileştirme" hırsında yeni bir aşamaya geçmesidir. "Tapınak Tepesi Hareketi" gibi aşırıların etkisindeki İsrail siyaseti, Mescid-i Aksa'nın bulunduğu tepe üzerindeki "Yahudi iddiasını"gerçekleştirmek istiyor.
İlk gösterge, İsrail hükümetinin UNESCO'nun Ekim 2016'daki Mescid-i Aksa kararına sert bir dille karşı çıkmasıydı. 14 Temmuz niyeti eyleme taşıdı. Erdoğan haricindeki Müslüman liderlerden gelen cılız tepkilere bakılırsa İsrail, yeni adımları atmaya müsait bir ortam görmektedir.
İşte bu sebeple İsrail, Kudüs Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme hedefinden vazgeçmeyecek. Dahası, Katar krizinin en önemli sebebi olan Hamas'ın Gazze'den tasfiye edilmesi projesini de hayata geçirmek için fırsat kollayacak.
Mescid-i Aksa krizi çıktığında akıllara gelen sorular çok basitti. Ortadoğu'daki gidişat kurulduğundan bu yana hiç olmadık ölçüde İsrail'in lehindeyken, Tel Aviv, İslam dünyasını karşısına alacak böylesine riskli bir eyleme neden girişti? Dahası, Arap liderlerle bu kadar iyi ilişki düzlemini ele geçirmişken niçin onları halkları gözünde sıkıntıya sokacak bir hamle yaptı?
İran'ı çevreleme gündemdeyken neden Tahran'a "Kudüs" sermayesini kullanma fırsatı verdi? Aslında cevap da basit: İsrail, Arap isyanlarından bugüne elde ettiği jeopolitik avantajı somut kazanımlara çevirme hırsına düştü.
Ortadoğu'da halkların seçtiği hükümetlerin iktidarda olması Tel Aviv'in hep korkulu rüyası olmuştur. 2006'da Hamas'ın Gazze'de demokratik seçimlerle iktidara gelmesini hazmedemeyerek ambargoya başlamıştı. 2009'da Davos'ta, Türkiye ile ilişkiler bozulmuştu. Arap isyanlarının kışa dönmesi "demokrasi korkusu" yaşayan İsrail'i ziyadesiyle memnun etti.
Suriye iç savaşı Tel Aviv'in bir düşmanını daha saf dışı etti. 2013'te Mısır'da seçilmiş Mursi yönetimini deviren BAE öncülüğündeki Körfez monarşileri İsrail'e bayram ettirecek bir armağan sundu. Suud-İran kutuplaşmasının getirdiği jeopolitik kaosun da en kazançlı ülkesi yine tartışmasız İsrail. Ve birer birer parçalanan ya da zayıflayan Sünni ülkeler İsrail ile işbirliğine mahkûm oldular.
Trump yönetiminin İran'ı çevreleme politikası ise Tel Aviv'e yepyeni bir hırs aşılıyor. Katar krizi gerek Hamas'ı hedef almasıyla, gerekse Körfez İşbirliği Teşkilatı'nı etkisizleştirmesi boyutuyla İsrail'in elini güçlendiriyor.
Körfez'in İran karşısında etkin bir blok olamaması gibi bir sonuç ise Tel Aviv'i zannedildiğinden daha az endişelendiriyor. Zira İran'ın direniş hattının İsrail'e zarar vermekten ziyade Sünni dünyayı tahriple meşgul olduğu ortada.
Bugün Tahran'ın meşhur "Kudüs güçleri" mezhepçi çatışmaları körüklemeye yarıyor ancak. İsrail için Hizbullah, bütün bu avantajların yanında, yönetilebilir bir tehdit durumunda.
Ezcümle, Mescid-i Aksa'nın statüsünün gerilim konusu olmaya devam edeceğini öngörebiliriz. Bugünkü gidişat İsrail'in hırslarının lehinedir. Tel Aviv, mevcut jeopolitik avantajını kontrollü gerilimler sayesinde somut kazanımlara çevirmekten vazgeçmeyecek.
Arap liderlerinin sekter ve kısa vadeli çıkarlara endeksli dünyası İsrail'in hırsını dindiremez. Halkların derin öfkesi ise kabarmakta olan bir fırtınadır.
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020