Burhanettin DURAN
Kasımın ilk haftasında Ortadoğu'nun iki iddialı bölgesel gücü farklı sebeplerle dünya gündeminde. İlki, ABD'nin bilinen hasmı İran. Tahran, Trump yönetiminin nükleer anlaşmadan çekilmesi sonrası ilan ettiği ikinci dalga yaptırımlarla yüz yüze. İkincisi de ABD'nin klasik müttefiki Suudi Arabistan. Riyad'a ilişkin de muhtemel yaptırımlardan konuşuluyor. Suud yönetimi Yemen'deki sivil katliamlar, Katar ablukası ve Lübnan'a karışması sebebiyle Amerikan medyasının ve Senato'nun eleştirilerinin odağında. İkisi de, İsrail'in yanı sıra, Arap isyanlarının bastırılmasından en fazla istifade eden ülkelerdi. Tahran, Şii milisleri ile Suriye başta olmak üzere bölgede kaosu ve çatışmayı artıran bir politika izledi. Sisi darbesini destekleyen karşı devrimci Riyad ise hem halkların talebini bastırmayı tercih etti. Hem de İran'ı karşısına alan yeni bir bölgesel dizayna yöneldi.
ABD'nin "sınırlandırmak" için karşısında Arap-İsrail bloğu oluşturduğu yayılmacı bir bölgesel gücün (İran) bu halde olması tahmin edilen bir şeydi. Ancak Trump ailesi ile yakın ilişkileri olan Veliaht Bin Selman'ın hırslı politikalarının bu denli bir sorgulamaya tabi olması beklenmiyordu. Suud Veliahtının, BAE Veliahtı Ziyad ile yaptığı planların sayesinde Arap dünyasının yeni lideri olacağı konuşuluyordu. Suud hanedanı içindeki olası rakiplerini hızlıca tasfiye ettiği için de Suud'un gelecek 40-50 yılına hükmedeceği tahmin ediliyordu. Ta ki Kaşıkçı cinayetine kadar... Şimdi cinayet emrini veren baş şüpheli olduğu yazılıp, çiziliyor. Medyadaki yorumlar, Kral Selman'ın kardeşi Prens Ahmed'in ülkesine dönmesini Bin Selman'ın Veliahtlıktan azledilme sürecinin başlaması olarak değerlendiriyor. Bin Selman'ın her şeye rağmen pes etmeyecek ölçüde hırslı olduğu biliniyor.
Kaşıkçı cinayetinin ortaya çıkarılması S. Arabistan'ın bölgesel liderlik hayaline vurulan bir darbeydi. 15 kişilik Suud'lu bir ekibin planlı ve vahşice işlediği cinayet Veliahdın bütün olumlu imajını yerle bir etmekle kalmadı. Ülkesinin bölgesel politikalarını da uluslararası baskının hedefi haline getirdi. Aslında bu cüretkâr cinayet Veliahdın hırslı politikalarının müttefiklerini de tartışılır hale getirdi. Onların da meşruiyetine ciddi zararlar verdi. Trump Yönetimi bu cinayete ilişkin hiçbir şey yapmamakla eleştirilmekten kurtulamıyor. BAE Veliahdının da gizli ve kanlı operasyonlar içinde olduğu konuşuluyor.
The American Conservative dergisinde D. R. DePetris ve R. Sokolsky imzasıyla çıkan makalede BAE "diğer bir katil Körfez monarşisi" olarak resmediliyor. Makale, S. Arabistan gibi BAE'nin askeri operasyonlarının da Yemen'de masum sivilleri, hastaneleri, okulları, pazarları ve evleri hedef aldığını anlatmakla kalmıyor. BAE'nin emekli ABD özel kuvvetler mensupları ile Yemen'de Müslüman Kardeşler'le bağlantılı isimlere suikastlar yaptırdığını yazıyor. Abu Dabi'nin Libya'da BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ederek Hafter'e verdiği askeri desteği ve Katar ablukasında nasıl rol aldığını açıklıyor. Abu Dabi'nin Riyad'dan daha kurnaz ve mahir olduğu açık. En azından Kaşıkçı cinayeti gibi vahim bir olayla henüz sobelenmediler.
Bölgemizdeki iki hırslı ülke, S. Arabistan ve İran ciddi sorunlarla karşı karşıya. Washington yaptırımlarla bu sefer Tahran'da rejim değişikliğine kadar gitmek istiyor. Bu da İran'ı iç savaşın eşiğine taşımak demek. Zira mollaların bırakmaya hiç niyeti yok. Veliahdın kaderi de belirsiz. Ancak Suud hanedanı içinde katliam yapabilecek kadar hırslı olduğu söyleniyor. Tahran ve Riyad, hırslı yönetimlerinin tercihleri ile yüzleşeceği bir sürece giriyor. Ortadoğu'nun iki kurnaz hırslı ülkesi (BAE ve İsrail) de şimdilik kazanmaya devam ediyor. Halbuki, bölgenin demografisini ve halklarının taleplerini göz ardı eden her hırslı proje başarısız olmaya mahkûm. Onların hırslarının ironisini de başka bir zaman diliminde göreceğiz.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020