Celal BAŞLANGIÇ
Halis Demir’in Bitlis’teki evi 13 Haziran 2016’da basılır.
21 gün gözaltında kalır Demir.
Savcılık tutuklanma talebiyle mahkemmeye sevkeder.
Huzurda savunması bile alınmadan hakkında tutuklama kararı verilir ve Bitlis E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilir.
O günden bu yana, yani 15 aydır da mahkeme yüzü görmeden tutukludur.
İlerleyen yaşından dolayı kronik rahatsızlığı vardır Demir’in. Ansiyete bozukluğu ve boyun omuriliğinde üç farklı platin bulunmaktadır.
Bunlara dair raporlar on tutukluluk itirazına eklenmesine rağmen sonuç değişmemiştir.
Yargıç karşısına dahi çıkmadan Halis Demir’in 15 aydır neden tutuklu olduğunu gazeteci oğlu Hayri Demir, babası hakkında derlediği bilgi notunda anlatıyor:
“Soruşturmayı ilk yürüten ve gözaltı kararı veren savcı ‘FETÖ’den tutuklandı. Uzun bir süre yeni atanan savcının iddianameyi hazırlamasına dönük çabamız da sonuçsuz kaldı. Her defasında ‘Hazırlayacağım’, ‘Hazırlayacağım’ diyerek tüm kapılar bize kapandı. En son 9 Ekim’de dosyaya bakan ikinci savcı da ‘FETÖ’den açığa alındı. Bu sürede yaptığımız başvurulara yanıt alamazken yeni atanan savcı, 15 gün gibi kısa bir sürede iddianameyi hazırladı. Burada, demek ki istenildiğinde hazırlanabiliyormuş, dememek mümkün değil.
Sevinmişlerdi iddianamenin hazırlanmasına. Şimdi sıra mahkemenin iddianameyi kabul etmesine gelmişti.
Ancak mahkeme başkanı ve heyetteki üyelerin başka yerlere atanmasıyla bir süre daha ortada kalacaktı iddianame.
Yaklaşık bir ay boyunca da yeni heyetin iddiannameyi kabul etmesini beklediler.
Sonunda iddianame kabul edilir ve duruşma günü verilir. Ama o da ne?... Gerisini yine bilgi notundan izleyelim:
“İlginç olan iddianamede gizli bir tanığın ‘cenaze taşıyor’ yönündeki ifadesi tutuklama nedeni olmuş ve iddianame bunun üzerinden oluşturulmuş. Bu normal gelebilir ancak babam gözaltına alındığı tarihe kadar da Bitlis Belediyesi’nin resmi bir çalışanı ve cenaze aracının sürücüsüydü. Cenaze taşıması kadar normal ne olabilir, kimin cenazesi olursa olsun defin hakkı diye birşey var bu ülkede. Bu cenazelerin taşınmasına dair ilgili müdürlüğün düzenlediği görevlendirmelerin tamamı belediyede mevcuttur. Ancak bunları mahkemeye sunmamızın bir frsatı dahi olmadan babam halen tek bir somut suçlamayla 15 aydır tutuklu bulunuyor.”
Halis Demir 18 Ocak 2018’de yani tutuklandıktan 17 ay sonra yargıç karşısına ilk kez çıkacak.
Babasının durumu böyle de oğlu gazeteci Hayri Demir’in durumu da farklı değil.
Ankara’da birgün gözaltına alınmıştı gazeteci Demir. Sorgusundan sonra serbest bırakıldı.
İddianame düzenlenmiş Demir hakkında.
Demir’in 15 Mart 2018’de “PKK/KCK’yi övücü maiyette yorumlar yapmak, fotoğraflar paylaşmak suretiyle örgüt propagandası yapmak” suçundan Ağır Ceza’da yargılanmasına başlanacak.
Nasıl yapmış örgüt propagandasını Demir?
Welat gazetesinin 2000’li yıllarda yayınladığı bir ilanı ekleyerek Musa Anter’in katlinin yıldönümünde sosyal medya hesabında bu ilanın üzerine “Dicle Haber Ajansı bugünlere bu söz ve kararlılıkla geldi, dün vardılar, bugün varız ve yarın olacaklar. Gerçekleri hiçbir zaman karartamayacaklar. Onlarca şehidin kalemini devralan yoldaşları olarak yazmaya devam edeceğiz” yazarak paylaşmış.
Haziran 2015’te Gire Spi yani Tel Abyad, YPG tarafından IŞİD’den kurtarılınca Yeni Özgür Politika gazetesinin birinci sayfa küpürüyle birlikte bir not paylaşır sosyal medya hesabından:
“Tarihe yazılan Gire Spi’nin özgürleştirilmesine sıfır noktasında tanıklık ettik.”
İşte Türkiye’de yargının geldiği nokta bu, bütün yurttaşlar “terör örgütü propagandası”na bir adım mesafeden de yakın.
Örnekleri çok. Sadece son bir hafta içinde yaşananlar bile Türkiye’nin gazeteciler açısından nasıl bir cehenneme dönüştüğünün açık göstergesi.
Cumhuriyet gazetesi internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven yayında 55 saniye kalan bir yanlış başlık ve attığı birkaç twit nedeniyle 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Suç da hazır; “terör örgütü propagandası”.
Zaman gazetesinin 27 yaşındaki muhabiri Ayşenur Parıldak bir yılı aşkın süredir cezaevindeydi.
Geçtiğimiz hafta “silahlı terör örgütü üyeliği” suçundan 7,5 yıl hapis cezası aldı.
Parıldak’ın “suçu”; bylock kullanmak, taraflı haber yazmak ve Fuat Avni’yi RT’lemek gibi twitler atmak.
Son bir haftada yaşanan örnekler bunlar. Ancak sanılmasın ki Türkiye AKP iktidarında sadece gazeteciler için bir cehenneme dönüştü.
Özellikle Olağanüstü Hal’in ilanıyla birlikte her Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı her an cehennemi yaşama potansiyeli taşımaktadır.
Bu cehennemi yaşayanlardan biri de 14 kişilik koğuşta kalan 29 kişiden biri olan 81 yaşındaki Hacı Mustafa Türk.
Büyük abdestini tutamayan, yürümekte zorluk çeken Türk bir yıldan fazladır cezaevinde içler acısı halde yaşıyor. Yetmiyor, dün de uyduruk bir gerekçeyle 11 gün hücre cezası veriliyor Türk’e.
Maden ailesinin içler acısı öyküsü bu ülkenin cehennemine tanıklık eden başka bir dram.
Öğretmen bir çiftin ‘FETÖ’cü suçlamasıyla işten atılmaları, aranmaları, yargılanmaları, hapis cezası almaları, kaçak durumdayken üç çocuklarının karınlarını doyurabilmek için ağır şartlarda üç kuruş paraya çalışmaları sonunda canlarına tak edince kendileri için cehenneme dönen bu ülkeden kaçma kararı vermeleri... Sonunda Ege Denizi’nin karanlık sularında ikisi de öğretmen karı kocanın üç çocuklarıyla birlikte yok olmaları...
(Bu acıların ayrıntılı öyküsünü Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Artı Gerçek’teki köşesinde okuyabilirsiniz)
Son bir haftada bütün bu yaşananları alt alta koyunca aslında nasıl bir cehennemde yaşadığımız ortaya çıkıyor.
Ancak bu cehennemin sorumlusu sadece ülkeyi yönetenler, iktidarın polisleri, savcıları, hakimleri, yandaş gazetecileri değil. Bütün bu vicdansızlıklara tanık olup da susan herkes vicdanına susturcu taktığı için bu cehennemin zebanisidir.
Onun için vicdanını yitirmiş bir ülke gün gelir bunca zulme katılan, destek veren ya da susan herkesin cehennemi olur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021