Celal BAŞLANGIÇ
Suç örgütü lideri Sedat Peker 2 Mayıs’tan bu yana geçen 35 günde toplamı 10 saati bulan dokuz video ve üç de görüntülü telefon konuşması kaydı yayınladı.
Bu yayınların izlenmesi sırf kendi YouTube kanalında 60 milyonu geçti; kimi sosyal medyacılara göre 100 milyonun üzerinde izlendi.
Artık bir kısım ahali için son iki haftadır olağan Pazar sporuna dönüştü; sabah 07.30’da kalkıp Sedat Peker’in son videosunu izlemek, sonra da eşi dostu arayarak “meğer memleket ne hale gelmiş” muhabbeti yapmak.
Tek kanallı TRT televizyonu yıllarında John Wayne’li kahraman kovboylar vardı Pazar Sineması kuşağında ya da Şef Hikmet Şimşek yönetiminde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Pazar Konseri olurdu.
Şimdi onların yerini son iki haftadır Pazar günleri bir mafya lideri olarak Sedat Peker aldı. Aynen bu rejimin en tepesindekinin söylediği gibi; nerdeeeen nereyeee…
Elbette şimdi bir suç örgütü liderinin ağzından ortalığa dökülen vurgun ve soygun düzenini solcular, sosyalistler, muhalifler, Kürtler yıllardır söyleyip teşhir ediyorlardı.
Ancak şimdi bizatihi kendisi bu kokuşmuş düzenin suç ortağı olmuş bir mafya liderinin ağzından dinleyince işin şekli değişti.
Bakanlarıyla, milletvekilleriyle, yakın akrabalarıyla, müteahhitleriyle, yargı mensuplarıyla, bürokratlarıyla, medya mensuplarıyla Saray rejiminin yarattığı gırtlağına kadar pisliğe batmış bir “organize suç devleti”nin önemli kodlarını deşifre etti Sedat Peker.
İlk videosundan bugüne kadar ciddi bir istikamet değişikliğine gitti Sedat Peker ve ilk ifşaatlarında çürümüş bir rejimin kirli aktörlerini hedef alırken özellikle son videosunda direkt bu kokuşmuş rejimin kendisini ve en başındakini hedef aldı.
İlk bakışta rejimin en tepesinde olan Erdoğan’a pek dokunmuyor gözüküyor ama biraz daha dikkat edince Peker’in “Tayyip Abi”yi “gizli özne” olarak kullandığı kolayca anlaşılıyor.
Saray iktidarının son şeklini verdiği bu vurgun ve soygun düzeninin nasıl bir bataklığa saplandığını çok iyi anlatıyor Peker.
Neler yok ki anlatılan suçlar, bulaşılmış pislikler arasında.
İhale yolsuzluğu, kredi yolsuzluğu, görevi kötüye kullanmak, çıkar amaçlı çete kurmak, silah kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti, kara para aklama, mala çökme, ham petrol kaçakçılığı, suç örgütleriyle işbirliği, mafyadan rüşvet alma, tecavüz ve cinayet… Yok yok.
Peker’in itirafları, ithamları, ifşaatları, iktidar içersinde herkesin birbiri hakkında dosya tuttuğu, delil biriktirdiği, açığını kolladığı bir rejimin bütün pisliklerinin ortaya saçılmasına yol açtı.
Hatta Peker’in hedefindeki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kendini savunmak için çıktığı canlı yayında kendi partisinin milletvekilini “mafyadan ayda 10 bin dolar alıyor” diye ihbar etti.
Herkes tahmin ediyordu kim olduğunu ama bütün ısrarlara rağmen AKP’den bir siyasetçiyi ihbar eden Bakan Soylu bunun kim olduğunu açıklamadı.
Bu ismi açıklamak da Sedat Peker’e düştü; o da dokuzuncu videosunda kendisinden para alan milletvekilini iki düzeltmeyle açıkladı.
Birincisi, Peker’in para ödediği milletvekili bir kişi değilmiş.
İkincisi de söz konusu ödeme ayda 10 bin doların çok üzerindeymiş.
Peker’den para alan siyasetçilerden biri olarak ilk akla gelen isim Metin Külünk’dü, suç örgütü lideri de bunu doğruladı.
Mafya liderinden para alan siyasetçi; üç dönem AKP milletvekilliği yapmış ve şu anda partinin en tepesindeki 75 kişiden biri olarak son kongrede MKYK üyesi seçilen Metin Külünk çıkınca Saray rejiminin başka sırları da, bu ülkede siyaset yapma biçimi de deşifre oldu.
Canlı yayında Bakan Soylu, Sedat Peker’in AKP’yi desteklemek için yaptığı mitinglerdeki “onları bayrak direklerinde sallandıracağız”, “kanlarında duş alacağız” gibi söylemlerin partiye zarar verdiğini söylemişti.
Peker’in, Bakan Soylu’ya yanıt vermek için attığı tweet aslında Saray rejiminin Türkiye halklarına dayattığı rejimi faş ediyordu:
“Kanla ilgili söylemiş olduğum olayların hepsi söylendiği dönemde hükümetin lehinedir. Çünkü o zaman korku iklimi oluşturmak lazımdı.”
Peker, Külünk’ün talebi üzerine Almanya’da yasa dışı ilan edilen ve hakkında dava açılan Osmanen Germania adlı AKP destekçisi örgüte de para gönderdiğini söyledi.
Bu örgütün Almanya’da yargılanması sürüyordu ve Alman istihbarat örgütünün telefon dinlemesine takılan Külünk de bu dosyada yer alıyordu.
Dinleme kayıtlarına göre Külünk “Almanya’da Kürtlerin kafalarına sopalarla vurulup dövülmesini, bunun görüntülenmesini ve görüntülerin de Türk hükümetine aktarılarak muhaliflerin korkutulmasında kullanılmasını” istiyor.
Peker’in ifşaatları, Soylu’nun kendi partisindeki milletvekilini suçlaması, o milletvekilinin kimliği bir araya gelince AKP’nin Türkiye’de oluşturmak istediği baskı düzeni net biçimde ortaya çıkıyor; “korku iklimi yaratmak” ve “muhalifleri korkutmak”.
İşte bu noktada Saray iktidarı suçüstü yakalanıyor ve bir “korku cumhuriyeti” yaratmak için Sedat Peker’den Almanya’daki Osmanen Germania’ya kadar bütün enstrümanları her türlü yasa dışılığı göze alarak kullandığı ortaya çıkıyor.
Sekizinci videosunda Sedat Peker “Tayyip Abi”si ile “halelleşeceğini” söylüyordu. Ancak birkaç gün sonra şöyle bir mesaj attı:
“Benim bu Pazar Tayyip abiyle helalleşmek için çekeceğim videoyu 14 Haziran’da Sayın Joe Biden ile yapacağı görüşmede Tayyip abinin elini zayıflatmak için çekeceğimin propagandasını yapmaktalar. Tayyip abiyle helalleşme videosunu 14 Haziran sonrasına bırakıyorum.”
Bu mesaj üzerine biz de bir suç örgütü liderinin yapacağı açıklamanın nasıl olacak da Biden karşısında Erdoğan’ın elini zayıflatacağını, Ankara-Washington ilişkilerinin kaderinin nasıl olur da bir suç örgütü liderinin açıklamalarından etkilenme riski taşıdığını sormuştuk.
Geçtiğimiz Pazar günü yayınladığı dokuzuncu videodan da anlaşıldı ki Peker’in çanta çanta para verdiği Metin Külünk’müş, Biden görüşmesinden önce Erdoğan hakkında yayın yapmamasını isteyen.
Yani bir hafta öncesine kadar AKP’nin MKYK üyesi olarak Metin Külünk suç örgütü lideri Sedat Peker’le telefon irtibatını sürdürüyormuş.
Aslında Peker, Biden karşısında “eli zayıflamasın” diye “Tayyip Abi”siyle “helalleşmesini” bir süreliğine erteledi ama bu zamana kadar yaptığı ifşaatların toplamında Erdoğan’a ve AKP’ye ağır hasar verdi.
Peker’in bugüne kadar yaptığı ifşaatlarda, itiraflarda ve iddialarda Erdoğan’ın “gizli özne” olduğunu ama bütün yolların da sonuç olarak Erdoğan’a çıktığını söylemiştik.
Bakın son videosunda Erdoğan’ın “ümmetin liderliği” hayaline de ağır darbe indiriyor Sedat Peker.
“Bir de kardeşim şey var, ümmetin lideriyiz, ümmetin lideriyiz” diye başlıyor konuşmaya, ardından Erdoğan iktidarının Makedonya ve Sırbistan’da ırkçı yönetimlerle işbirliği yapmasını, Arapları düşman edecek kadar yanlış politikalar uygulanmasını eleştirdikten sonra sözü Azerbaycan’a getiriyor:
“Bir Azerbaycan kalmıştı. Bizim, sizin beşli çete dediğiniz adamlar Azerbaycan’da bütün otoyol anlaşmasını yaptılar. Piyango işini kim aldı biliyor musunuz? Pammukören (Demirören). Ulan Türkiye’yi yediniz bitirdiniz. Şimdi Azerbaycan’ı yiyorsunuz… Ama Azerbaycan’da homurdanma başlamış. Artık Azerbaycan da bize ‘ümmetin lideri’ demeyecek, ‘ümmetin gaspçısı’ diye bizi anmaya başlarlarsa şaşırmam.”
Aslında “gizli özne” olarak kullansa da Peker, Erdoğan’ı hedefe oturtmuş, “helalleşmeye” çoktan başlamış durumda. Erdoğan’ın yıllarca düşünü kurduğu yerden vurup mesajını da çok net veriyor bu çürümüş rejimin suç ortağı:
“Ümmetin lideri olacaktın, ümmetin gaspçısı oldun Tayyip Abi.”
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021