Celal BAŞLANGIÇ
Saray iktidarının tahammülü giderek tükeniyor.
Tükendikçe saldırganlığı artıyor.
Hedefinde sol ve sosyalist muhalifler, Kürt siyasetçiler, gerçekleri yazan bağımsız gazeteciler var.
Gözaltına alıyor, tutukluyor, devlet kurumları aracılığıyla bağımsız yayın kuruluşlarını cezalandırıyor, uyduruk iddianamelere ağır cezalar veren mahkeme kararlarıyla muhaliflere ağır baskı ve zulüm uyguluyor.
Saray iktidarı her geçen gün daha tahammülsüz ve saldırgan oluyor; çünkü kaybediyor.
Büyük bir ekonomik kriz yaşatıyor Saray iktidarı ülke insanlarına.
İşsizlik, yoksulluk tavan yapmış, toplumun giderek daha büyük kesimi açlık sınırına dayanıyor.
Yaşanan enflasyon, peş peşe gelen fahiş zamlar insanların belini bükmekten öteye geçmiş, çoktan kırmış bile.
Devlet-mafya-siyaset üçgeninde yaşanan bütün rezillikler tarihte olmadığı kadar ortalığa saçılmış durumda.
Öyle ki adeta mafya devletleşmiş, devlet mafyalaşmış.
Artık ülkede suç örgütü liderinin sözüne bir bakandan, hatta Saray’daki zattan daha fazla güven duyuluyor.
Yurtdışına kaçmış bir suç örgütü liderinin açıklamaları bile iktidarı zangır zangır titretiyor, kimini istifa ettiriyor, kimini büyük bir sessizliğe mahkum ediyor.
Resmi adıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, fiili uygulamasıyla “tek adam rejimi” üçüncü yılını doldururken tam bir fiyaskoya dönüştü, iktidar yandaşlarında bile büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
“Türkiye’yi uçuracağız” diye kurdukları Saray rejimi sonuçta ülkeyi tam anlamıyla uçurumdan aşağıya uçurarak yere çaktı; zamları, enflasyonu, döviz kurunu, baskıyı, zulmü, haksızlığı, hukuksuzluğu uçurdu.
AKP-MHP iktidar bloğunda içeriden çöküşün çatırtıları artık dışarıdan da duyulur hale geldi.
Cumhurbaşkanının bakanını, bakanın da kendisine posta atan bürokratı görevden alamadığı kaotik rejime dönüştü “Türk tipi başkanlık” hayali.
Onlar da farkındalar altlarındaki zeminin her geçen gün kaydığının, desteklerinin azaldığının, iktidarı kaybetmeye doğru koşar adım gittiklerinin.
Çünkü iktidar sahipleri “Size oy verdim” diyerek hakkını arayan maden işçisine “Bana ne, vermeseydin” diyecek kadar kibir bataklığında debeleniyorlar.
Erdoğan daha dün; bilinçaltında yaşadığı iktidarı kaybetme korkusunu “2023 virajını kazasız belasız dönmeliyiz” sözüyle bilinç üstüne vuruyor , “avara kasnak” diye nitelediği muhalefete “bu memleketi teslim edemeyiz” diyor.
Hangi cenahtaki araştırma şirketi yaparsa yapsın Cumhur İttifakı’nın toplam oyu yüzde 40’ı zor görüyor. Karşılarında yüzde 60’lık bir muhalefet bloğu kendiliğinden oluşmuş durumda.
Bu yüzden muhalefet “erken seçim” diye bastırdıkça şeytan görmüşe dönüyorlar ama zamanında yapılacak bir seçime bile gidip gitmeyecekleri şüpheli.
Çünkü seçime gidecek hali bile kalmamış, ülke insanlarına mutsuzluktan ve kötülükten başka anlatacak bütün hikayelerini bitirmiş bir Saray iktidarıyla karşı karşıyayız.
İşte Artı TV programcısı ve BirGün Gazetesi yazarı Erk Acarer’e dün Almanya’nın başkenti Berlin’deki evinde yapılan saldırı iktidarı kaybetme korkusundan panikleyen bir rejimin ürünüdür.
Çünkü insan kumaşı gazeteci olarak dokunmuş Erk, Türkiye’de halkın gerçekleri öğrenmesi ve bilgi edinmesi için gecesini gündüzüne katar; televizyon programıyla, yazdığı yazılarla, sosyal medya mesajlarıyla bir nevi “uyandırma servisi” gibi çalışır.
Mesleğin ustalarından Şinasi Nahit Berker’in bir kitabının da adı olan “gazeteci olunmaz, gazeteci doğulur” sözündeki gibi Erk de gazeteci doğanlardandır.
Erk, suça bulaşmış bürokratların, siyasetçilerin, cihatçı çetelerin, silah ve uyuşturucu kaçakçılarının, rüşvet alanın, halkın parasını yağmalayanın, devletin malını talan edenin, mazlumun malına çökenin peşindedir.
Kısaca Erk, kamu adına halkın çıkarlarını korumak için gerçeğin peşindedir; belki de bu yüzden Artı TV’de yaptığı programın adı da “Haber Peşinde”dir.
Erk, gerçeğin peşinde olduğu için, sesi duyulmayanlara ses verdiği için, mazlumun yanında zalimin karşısında olduğu için önceki gün evinde saldırıya uğramış, bıçak çekilmiş, yumruk indirilmiştir.
Artık tek adam rejimi ülke içersinde muhaliflere, gazetecilere, aydınlara uyguladığı şiddeti beslediği çeteler üzerinden Almanya’ya da ihraç etmiştir.
Saldırganların ve arkalarındaki azmettiricileri Alman polisi ve yargısı bakalım ortaya çıkartacak mı?
Daha 10 gün önce “Türkiye ile stratejik işbirliğini ilerletmeliyiz” diyen Merkel’in ülkesinde güvenlik güçlerinin ve yargısının Türkiye ile ne kadar stratejik işbirliğine yöneldiğini Erk’e yapılan saldırının sonucundan çıkartacağız.
Almanya’da bu konuyla ilgili durum şüpheli ama Türkiye’de kesin olan bir şey var ki gazetecilere saldırmak serbest, gazetecinin ağzını açması yasak.
Bu eğilimin Saray rejiminin resmi ideolojisine dönüştüğü Erk’e yapılan saldırının üzerinden bir gün bile geçmeden verilen iki mahkeme kararıyla ortaya kesin olarak çıktı.
Dün, Can Dündar’a silahla saldıran, gazeteci Yağız Şenkal’ı yaralayan Murat Şahin’e mahkeme ödül gibi ceza verdi.
Silahlı saldırgana iyi hal indirimi bile uygulandı. Tek bir gün hapis yatmayacak.
Yine dün Evrensel Gazetesi Haber Müdürü Cem Şimşek “Alman karikatüristler Erdoğan’ı fena çizdi” başlıklı haber nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Gazetecilere kurşun atmanın serbest, gazetecilerin Erdoğan aleyhinde başlık atmasının yasaklandığı bir ülke gerçeğiyle karşı karşıyayız.
Ama dostlar üzülmesin, düşmanlar sevinmesin, çekilen hiçbir bıçak, indirilen hiçbir yumruk Erk’in ve Erk gibi gazetecilerin gerçekleri haykırmasına, iktidarların temellerini sarsmasına engel olamaz.
Biz çekilen o bıçağın, indirilen o yumrukların gerçek sahiplerini biliyoruz.
Kaybedecekleri korkusuyla panikleyen iktidar ülke içersinde giderek yoğunlaştırdığı din soslu faşizmini artık dünyanın dört bir yanına ihraç ediyor.
Ama yağma yok!
Hırsızlığı, yalanı, talanı, şatafatı, israfı, kayırmayı, rüşveti her zaman teşhir etmeyi, halkın lokmasına çökenleri suçüstü yakalamayı sürdüreceğiz.
Gerçek gazetecileri susturamazsınız.
İstediğiniz kadar saldırın, eninde sonunda korktuğunuz başınıza gelecek!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021