Ceren KENAR
2013 yılı bereketi ve umuduyla geldi. Kürt meselesine dair tüm tarafların sahip çıktığı ve desteklediği bir müzakere süreci başlamış durumda. Barış için müzakere yapan da, yaptıran da şereflidir.Bu minvalde süreci destekleyerek risk alan, küçük ve kısa dönemli siyasi hesaplar uğruna barış ihtimalini ıskalamayan, bu ülkenin en büyük sorununu çözmek için taşın altına elini sokan tüm aktörlere teşekkür borçluyuz. Müzakereleri başlatan Başbakan Tayyip Erdoğan ve hükümet, hükümetin uzattığı eli karşılıksız bırakmayan İmralı ve BDP, uzun süredir Türkiye’nin Kürt sorunu konusunda önemli katkı sunan Mesud Barzani, kendi tabanına karşı gelme ihtimaline rağmen süreci desteklediğini açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu tarihin altın sayfalarında yer almayı hak ediyor.
Malumun tekraren ilamı ile başlayalım: Kürt meselesi sadece Türkiye sınırları içinde düşünülecek bir sorun değil. Sorunun aktörleri bölgesel. Sorunun çözümünü kolaylaştıracak veya zorlaştıracak faktörler yine bölgesel.
Irak Cumhurbaşkanı Nuri el-Maliki’nin keyfi, hoyrat ve despot siyasetine karşı Barzaniliderliğindeki Irak Kürtleri için Türkiye stratejik bir ittifaktan daha öte anlam taşıyor. Türkiye, Kuzey Irak Kürtleri için ekonomik, kültürel ve siyasi işbirliğinin yanı sıra, önemli bir güvenlik desteği sağlıyor. Geçtiğimiz haftalarda Tayyip Erdoğan’ın Irak ordusunun Kuzey Irak’a girme ihtimalinde gerekirse Irak Kürtlerini korumak için Türkiye’nin devreye girebileceğine dair sinyal vermesi ile ironik bir şekilde PKK ve Türkiye ordusu aynı cephede buluştu.
Mevcut hâliyle Irak siyaseti ve Kürtlerinin duruşu Türkiye’deki müzakere sürecini destekleyici bir unsur. Aynı şekilde Türkiye’nin Kürt sorununu çözmesi Barzani’nin kendi tabanı üzerindeki etkisini de arttıracak bir gelişme olacaktır.
Peki, ya Suriye Kürtleri? Türkiye’de müzakerelerin başarıya ulaşması Suriye’deki Kürtleri nasıl etkiler?
Önce süreci hatırlayalım:
Suriye devriminin başından beri Suriyeli Kürtler sürece ihtiyatlı yaklaştı. 2004 yılında Kamışlı’da düzenledikleri protestolar sonrasında, Esed rejiminin demir yumruğunu yalnız göğüslemek durumunda kalan Kürtler bu travmatik haletiruhiye ile bekle ve gör politikası uygulamaya karar verdi.
Bu sırada 2011 yılının ekim ayında Barzani önderliğinde 15 Kürt partisinin biraraya gelmesi ile Kürt Ulusal Konseyi kuruldu. Konsey rejime muhalif Kürt unsurları içeriyordu. Bununla beraber bu tarihlerde, PKK ile ideolojik ve organik bağı olan PYD (Demokratik Kürt Birliği) rejimle gayrı resmî bir ittifak hâlindeydi. 2011 yılında Suriye rejimi 640 PYD tutuklusunu serbest bıraktı. Bu zamanlar PKK’nın “piyasa değerinin” ve pazarlık gücünün en fazla olduğu dönemdi. “Kürt Baharı’nın” Suriye’den rüzgâr alacağı sanısı ile Kürt hareketinin sosyolojik gerçekliği ve stratejiyi çok da hesaba katmayarak aşırı bir özgüvenle hareket ettiği zamanlardı.
2012 temmuzuna gelindiğinde ise resim değişmişti. Kürt Ulusal Konseyi’ne sahanın gerçeği olan ve en örgütlü siyasi ve askerî Kürt gücüyle yani PYD ile barış gerekiyordu, PYD ise Erbil’in sağlayacağı diplomatik ve ekonomik şemsiyeye muhtaçtı. Barzani’nin çağrısı ile Erbil’de biraraya gelen bu iki oluşum ittifak hâlinde olduklarını açıkladılar. Anlaşmanın üç maddesi vardı; 1- Kürt Yüksek Konseyi kurulacak ve Kürt gruplar arasındaki çatışma sona erecekti, 2- PYD sınır ötesinde PKK’ya yardım etmeye son verecekti, ve 3- Suriyeli Kürtler kendi bölgelerindeki rejim unsurlarını temizleyecek ve de facto kendi yönetimlerini kuracaktı.
Kürtler kendileri arasında kırılgan bir ittifak kurdu, ancak muhalefetle tam olarak angaje olmadı. Kürt Ulusal Konseyi muhalefetle diyalog kurarken, PYD sürecin dışında kalmayı tercih ediyordu. PYD lideriSalih Müslim kasım ayındaki Doha toplantısına davet edilmediklerini açıkladı. Aynı tarihlerde röportaj yaptığım Suriye Ulusal Konseyi eski Başkanı Abdülbasid Sayda ise PYD’nin hâlâ bazı bölgelerde rejimle birlikte hareket ettiğini söylüyordu. PYD Suriye muhalefetini Türkiye’nin güdümünde olmakla suçlarken, Suriye muhalefeti PYD’yi rejimin maşası olmakla itham ediyordu.
Yakın tarihte Türkiye sınırındaki Rasulayn’da Özgür Suriye Ordusu ile PYD arasında yaşanan çatışmalar ise Esed sonrası dönemde bölgede olası bir Arap-Kürt ihtilafının derinleşebileceğini gösteriyordu. Ancak Kuzey Iraklı Kürtlerin aksine Suriye’deki silahlı Kürtlerin arkasında Türkiye yoktu.
Tüm bunlar yaşanırken, Suriyeli Kürtlerin kırılgan pozisyonun farkında olan Abdullah Öcalan kasım ayında kardeşi Mehmet Öcalan ile görüşmesinde Suriyeli Kürtlere bir çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Suriye Kürtleri altı kenti ele geçirmekle bu sorunu çözemezler. Araplarla, Yahudilerle, Hıristiyanlarla tüm halklarla ilişki içinde olsunlar. Beraber hareket edebilsinler, yapılarını kurabilsinler ki; ancak bu şekilde özerklik anlamını bulabilir.”
Özetle, şunu söylemek iddialı bir tesbit olmayacaktır: Türkiye’de yaşanan müzakere sürecinin başarıya ulaşması Suriye’de olası bir Kürt-Arap çatışmasını engelleyebilir. PYD’yi düşman bellemeyen bir Türkiye Suriye muhalefeti üzerindeki nüfuzunu Kürtler lehine kullanabilir.
Tabii Türkiye’yi bu yönde kullanmak PYD’nin de elinde. Yedi ay sonra ilk defa dün halka açık bir konuşma gerçekleştiren Beşar Esed’in Resulayn’da “teröristlere” karşı kahramanca mücadele eden Kürt halkına teşekkür etmesi manidar. PYD’nin seçimini Öcalan’dan mı yoksa Esed’den mi yana kullanacağını ise hep birlikte göreceğiz...
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017