Ceren KENAR
Türkiye’nin bölgesel ve küresel bir aktör olma iddiası tartışmalarında, Türkiye’nin ekonomik, siyasi, askerî gücünü veya jeopolitik konumunu sürekli dile getirilmesine rağmen, en az bunlar kadar önemli bir unsura yeterince değinilmiyor. Türkiye’nin ekonomik ve siyasi hedeflerinin önündeki en büyük engellerden biri kalifiye insan gücünün zayıflığı.
Eğer bölgesel bir aktör olma iddiamız varsa, mevcut ekonomik gelişimi sürdürebilir kılmak istiyorsak tartışmamız gereken en ivedi meselelerden bir tanesi de mevcut eğitim sistemimiz. Ve elbette buna paralel, yüksek öğretimdeki kalite meselesi.
Türkiye’deki üniversiteleri Amerikan üniversiteleri ile mukayese etmeden önce şunu görmek lazım ki, Ortadoğu için bile cazibe merkezi olan eğitim kurumlarına sahip olmaktan uzağız.
Beyrut Amerikan Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesi
Somut bir örnek ve karşılaştırma ile bu durumu göstermek mümkün.
Beyrut Amerikan Üniversitesi (American University of Beirut, AUB) ve Boğaziçi Üniversitesiaslında iki kardeş okul. Malum, Boğaziçi Üniversitesi’nin tarihi 1863 yılında Amerikalı misyonerlerin kurduğu Robert College’a dayanır. AUB ise 1862 yılında yine Amerikalı misyonerlerce kurulanSyrian Protestant College’ın devamıdır.
Bir yıl arayla kurulan bu iki kurumun şu andaki itibarı ve kalitesinin mukayesesi bize aslında çok şey söylüyor. Öncelikle bu karşılaştırmayı yaparken şunu gözönünde bulundurmak lazım. Boğaziçi, Türkiye gibi dünyanın 14. büyük ekonomisi iddiasında olan, 70 milyonluk bir ülkenin en iyi üniversitelerinden. AUB ise Lübnan gibi, siyasi belirsizliğin tavan yaptığı, devletin en temel hizmetleri bile karşılamaktan uzak olduğu bir ülkede varolabilen bir kurum. AUB iç savaş sırasında bombalanan, rektörü suikast kurbanı olan bir okul. Lübnan’da hemen hiç bir kurum sağlıklı işlemezken, üniversite geleneği sayesinde hâlâ son derece profesyonel işleyebilen bu üniversite ile Türkiye’de rekabet edebilecek çok az okul var.
AUB dünya sıralamasında ilk 250’de listelenen bir üniversite. Sadece Arap dünyasındaki öğrenciler için bir cazibe merkezi değil, aynı zamanda Avrupalı ve Amerikalı öğrencilerin de tercih ettiği bir öğretim kurumu. Öğrencilerinin beşte birinden fazlası yurtdışından geliyor. Öğretim elemanı başına düşen uluslararası yayın sayısı konusunda Boğaziçi Üniversitesi’ne fark atıyor. Özel bir okul olmasına rağmen, öğrencilerin yüzde 80’i değişik oranlarda burs alıyor. Uluslararası tanınırlığı, itibarı ve bağlantıları açısından Boğaziçi Üniversitesi’nden çok daha ileride.
Elbette bu durumu açıklayacak birçok faktör var. Yıllardır bu ülkenin başına musallat olan ceberut YÖK zihniyeti Türkiye’de yüksek eğitim kalitesini baltalamak konusunda epey mahir oldu. Bununla beraber vakıf üniversitelerinin kurulmasına uzun süre izin verilmemesi, Türkiye’de uluslararası ligde mücadele edebilecek üniversitelerin kurulması önünde bir engel teşkil etti.
Yeni bir YÖK ve yeni bir zihniyet
Yeni bir YÖK yasası ve daha da mühimi yeni bir yüksek öğretim anlayışı, Türkiye için artık zaruri bir ihtiyaç. Bu anlamda mevcut YÖK başkanı Gökhan Çetinsaya, Türkiye için bir şans. Çetinsaya başarılı bir akademisyen olmasının yanı sıra, özgürlükçü ve demokrat bir zihniyete sahip bir idareci. Yeni YÖK tasarısı için hummalı bir çalışmayı koordine ediyor. Ancak Çetinsaya’nın dikkat çektiği bir husus var, Türkiye’de yüksek öğretim kalitesinin artmasını sadece yasal değişiklikler ile sağlamak mümkün değil. Bir paradigma değişikliğine ihtiyaç var.
Türkiye’de akademik kalitenin artması, ancak toplumun, öğrencilerin ve akademisyenlerin zihniyet değişimi ile mümkün olacak. Akademik performans dendiği zaman tüyleri diken diken olan öğretim elemanları, üniversite eğitimini bedava sanan öğrenci ve veliler, akademik özgürlük mefhumundan nasibini almamış idareci ve rektörler varken, en ideal yasal değişikliği bile bu soruna derman olmaz.
Hükümetin son yıllarda uyguladığı politika doğrultusunda özellikle Anadolu’da bir çok yeni üniversite açıldı. Bu olumlu bir gelişme olmakla beraber, bu üniversitelerde düşünce özgürlüğü, akademik ve idari personel kalitesi ve rekabetçi ortam hâkim olmadığı sürece bu niceliksel büyüme niteliğe yansımayacaktır. Nitelik açısından bir sıçrama gerçekleşmediği takdirde, mevcut beşerî sermayesi Türkiye için siyasi ve ekonomik hedeflerini kısıtlayan bir unsur olarak kalmaya devam edecektir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.02.2017
5.02.2017
4.02.2017
27.06.2017
26.06.2017
21.06.2017
7.02.2017
5.02.2017
2.02.2017
30.05.2017