Demiray ORAL
Artık deyim yerindeyse “gelenek” haline geldi.
Depremzedelere polis marifetiyle sopa çekmek.
Son depremin ardından üç bakanın (Atalay, Akdağ ve Yıldız) Van ziyareti sırasında önce protesto sloganları yükseldi, sonra polis depremzedeleri bir güzel “dağıttı”.
Protesto başlayınca Bakan Beşir Atalay “Bir dakika beni dinleyin” dedi ancak tepkiler sürünce sinirlenip bölgeden ayrıldılar.
Üç bakan gidince de polis biber gazını ve copu depremzedelere dayadı gitsin.
Vakanın haberlere yansıyan, dolayısıyla bildiğimiz cereyan ediş biçimi bu.
Ancak Van’da konuşulanlara bakılırsa depremzedelere polis müdahalesiyle ilgili bildiklerimiz eksik.
Şehre depremden sonra “gönüllü” olarak çalışmaya giden birkaç arkadaşımla konuştum telefonda.
Hepsinin anlattığı mühim bir ayrıntı var.
Protestolardan sonra üç bakan bölgeden ayrılmadan önce içlerinden biri oradaki polis amirine sinirli bir şekilde, “Aralarında provokatörler var, niye izin veriyorsunuz kışkırtmalarına, neden almıyorsunuz bu adamları!” diye fırça çekiyor.
Ve etraftaki herkes bu sözleri duyuyor.
Peki, bu bakan hangisi?
O kargaşada kimin söylediğini göremiyorlar ama net olarak duyuyorlar.
Ve eski İçişleri Bakanı olması sebebiyle polise emir veren bu ismin Beşir Atalay olduğu hususunda hemen herkes hemfikir.
Bakanlar orayı ter ettikten sonra polis amiri “merkez” ile telsiz görüşmesi yapıyor ve bakanın söylediği“provokatörler” için özel eğitimli çevik kuvvet harekete geçiyor.
O zamana kadar sadece protesto sloganı atan grubun üzerine biber gazı sıkılmaya başlayınca onlar da taş atarak (yıkılan evlerinin taşları!) karşılık veriyor.
Neticede polis, enkazda arama-kurtarma çalışması yapan ekipleri bile çalışamaz hale getirme pahasına sıktığı gazla protestocuları dağıtıyor.
Peki, “provokatörler” gözaltına alınıyor mu?
Hayır, onlardan haber yok.
Çünkü yine Van’daki gönüllülerin anlattığına göre ortada provokatör filan yok.
Sadece devletin bakanının, valisinin sözüne güvenip yakınları enkaz altında kalmış insanlar var.
Ortada provokatör yok, kimsenin kimseyi kışkırtmasına gerek de yok.
Çünkü yaşananlardan sonra zaten artık herkes provokatör kıvamında.
Van’da iki gündür bu olay konuşuluyor, kulaktan kulağa yayılıyor, bilenler bilmeyenlere anlatıyor.
Hükümetin depremzedelere dayak atmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayıp bu işi özel eğitimli çevik kuvvet polisine havale etmesi insanlara yeni bir duygusal deprem yaşatıyor.
“Gönüllü” arkadaşımın anlattığına göre depremzedelerden biri aynen şöyle isyan ediyor: “Valiyi, bakanı protesto etmek yasak mı? O valinin, bakanın sözünü dinleyenler şimdi enkaz altında. Bu insanların anası, babası, çocuğu ölmüş. Hayatta kalanlar günlerdir yarı aç sokakta, çadırda yaşıyor. Hâlbuki hükümet her şeyi öyle mükemmel yaptığını sanıyor ki insanların kendisini protesto edebileceğine inanamıyor. Bu nedenle provokatör parmağı arıyorlar. Farkında değiller ama bütün Van’ı provokatör yaptılar.”
Vanlıların ruh hali bu minvalde...
Benim bir türlü anlayamadığım bir başka mevzu ise bakanların zır pırt niye deprem bölgesine gittiği.
Misal Beşir Atalay.
Daha önce dış yardımları “Kendi potansiyelimizi görelim istedik” gerekçesiyle reddettiklerini söyleyip depremzedelerin hafızasına pek de iyi kazınmayan bir bakan ikinci deprem olup, enkazdan insan kurtarma çalışması sürerken niye oraya gider?
Eğer hedefi “provokatör teftişi” değilse, neyi teftiştir?
Ve son olarak...
Kendisi “bir dakika” dinlenmedi diye bunca öfkelenip bölgeden çekip giderken, hayatları kararmış insanların doğal öfkesinde kışkırtma aramak nasıl bir ruh halidir?
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013