Demiray ORAL
Bir şey yoktur
bir şey olsaydı da bilemezdik
bilseydik de başkalarına bildiremezdik
(Gorgias)
Yeni yıldan dileğim filan değil ama bu memlekette, sanki bu memlekette değilmişim gibi yaşamak isterdim. Hani yorganı çekip bir uyusam, iki bin bilmem kaçta demokrasi gelince uyansam hesabı.
Çünkü ortalığın “Cumhuriyet tarihinin en …” klişelerinden geçilmediği böyle zamanlarda ben ne yapıyorum? Düpedüz kilitleniyorum. Olaylar gelişiyor, neredeyse “bu sergüzeştin sonu” yazacak, ben bir yere takılıp kalıyorum. Misal ayakkabı kutularına. Çünkü o kutuların dişi olanından bizim evde de bir ton kadar mevcut.
Hemen evin bodrum katına iniyorum. Evet oradalar, sıra sıra dizilmişler. Kafamda yazmaya başlıyorum. Yoksa, yoksa bizim ailenin Soros’cusu, AKP’lisi, bölücüsü, Cemaat’çisi, CIA ajanı ve bilumum katakullicisi evin kadın şahsiyeti miydi? Bendeniz senelerdir bunların hepsinin adamı olmak ve altı sıfırlı banka hesabı koleksiyonerliğiyle itham edilirken, evin kadın şahsiyeti deste deste paraları üzerlerine lastik geçirip ayakkabı kutularında mı biriktiriyordu? Ben de kullanılan paravan koca mıydım?
Hemen kutuları açıyorum. Boş yok. Ama içinde yüksek topuklu pabuçlar haricinde Manapol parası bile yok. Manapol nerden çıktı ulan şimdi? Nereden çıkacak, hayatımda görüp göreceğim toplu parayı çocukken o oyunda gördüm. Deste deste para deyince hayalimde ancak o vesileyle canlanıyor işte. Zaten o oyunda da Vali Konağı caddesinde hiç evim olmadı, onun yerine istikrarlı olarak “kodes”i boylardım.
Neyse, neyse divana uzanıp çocukluğumu anlatmak değil, mevzuu derhal gündeme bağlamak istiyorum. Yaptım bir girizgâh çıkamıyorum. Allahtan önümde birkaç günlük gazete takımı mevcut. Onların manşetleri ise bu mevzunun bana bırakılamayacak kadar ciddi olduğunu gösteriyor. Birkaç gün önce “İstiklal harbi”nde olduğumuzu bildirmiş birkaç gazete Başbakan Erdoğan’a atfen; sonraki gün sıra “Son taarruz”a gelmiş.
Metafor mu? Yok, maalesef hepsi harbi.
Peki, memlekette savaş hali mevcutken adalet, demokrasi gibi dertleri olan bir adam ne yapmalı? Evin bodrum katını ayakkabı kutularından temizleyip bir sığınak mı yapmalıyım misal? Sevgili koltuğumu, küçük buzdolabını, bilgisayarımı ve birkaç kitabımı oraya koyup, duvara da “Yiyin birbirinizi hatırası” yazıp savaş bitene kadar vaktimi orada mı geçirsem?
Sonra da neticeye göre hareket ederim. Erdoğan kazandıysa eğer savaşı, üç aşağı beş yukarı nasıl bir hayatın beklediğini biliyorum beni. Bkz: son 11 yıl. Sık sık en sert eleştirdiğim isim olsa da, kimi zaman söyledikleri tahammül sınırlarımı zorlasa da, ben misali gazeteciler son yıllarda “muteber” sayılmadığı için işsiz kalsa da… Ayrı yazılacakde ve da içeren daha bir ton negatif cümle buraya eklenebilecek olsa da, iyi kötü bir öngörüm var neticede Erdoğan’lı hayatıma ilişkin.
Ya öteki ihtimal?
Yani Erdoğan savaşı kaybetti ve AKP gitti. Daha doğrusu siyaset gitti. Ve ilk gün. Tıpkı atom bombasının patlamasının ertesi günü misali memleket için bir bilim kurgu demokrasi denemesi: Güneş doğuyor ve biz hayatta kalmayı başarmış insanlar huşu içinde ona bakıyoruz. Hakkında rivayet muhtelif olan “bir yapı”, memleketin yüz 50 oy almış iktidarını halletmiş. Biz bunu en canlı yayında izlemişiz. O canlı yayın bizim hayatlarımız.
Kafayı sığınağından uzatan herkesin aklında aynı sualler: Kim tutar artık bunları? Nasıl tutar? Gol mü olur? Gol oldu mu çoktan? Kim bunlar? Kimi muhatap alacağız şimdi? Hakan Şükür’ü mü?..
Siz bu soruların cevabını düşünedurun bir zahmet…
Çünkü henüz açmadığım birkaç ayakkabı kutusundan daha yüksek topuklu pabuçlar çıkarsa, buradan devam edeceğiz…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.05.2015
23.09.2014
13.06.2014
2.04.2014
16.02.2014
13.01.2014
6.01.2014
29.12.2013
19.12.2013
11.11.2013