Elif ÇAKIR
Başlıktaki sözün sahibi AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım. Ankara’da partisinin düzenlediği ‘sistem değişikliği’ ile ilgili tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada söyledi. Cümlenin devamı şöyle:
“Ayrıştırmayacağız, birleştireceğiz, kutuplaştırmayacağız, kucaklayacağız. Gerginliğin dilini değil muhabbetin, samimiyetin dilini kullanacağız. Parti ayrımı yapmayacağız. Bu bir genel seçim değil. Partiler seçime girmiyor. Bize kavga yakışmaz. Bize ötekileştirmek yakışmaz. Herkese, her karara saygımız var. Biz yaftalayarak yürümeyecek, gönülleri fethederek sonuç alacağız.”
Vallahi bravo. Tebrikler.
Bu üslup, bu dil AK Parti’ye kazandırır. Daha da önemlisi 14 yıldır Türkiye’nin yönetiminde olan, girdiği her seçimi kazanan AK Parti’ye ve AK Partililere yakışan budur.
Zordur gönül diliyle konuşmak. Konuşan dil ise her şeyi söyler de, iş gönül diline geldiği zaman öyle her aklına geleni söyleyemez. Kırmaktan, gücendirmekten, itham etmekten, sonradan utanacağı sözleri söylemekten kaçınır.
Tam da bu sebeplerden dolayı gönül dilini referans alan, gönülleri yıkmanın Allah katındaki maliyetini bilen insanlardan oluşan AK Parti’ye yakışan budur diyorum.
Temennimiz odur ki Sayın Binali Yıldırım’ın konuşması sadece söylemde kalmasın.
Kalmasın çünkü o gün Sayın Binali Yıldırım o konuşmayı kendi partisinin içerisindeki yöneticilerine, ‘kapıları’ çalacak ya da kendilerini temsil edecek bütün rozetli AK Partililere ve rozetsiz AK Partililere söyledi.
Kullandığı dil, mimikleri ve konuşmasındaki vurgulara bakıldığı zaman aslında bunun bir talimat niteliği de taşıdığını söyleyebilirim.
O yüzden ‘millet’in bir ferdi olarak inşallah, inşallah diyorum. Çünkü dünyanın en şahane sistemini getirseniz, devleti en mükemmel mekanizmaya kavuştursanız milleti ayrışmış, kutuplaşmış bir toplumda faydası olmaz. Çünkü sistemler millet içindir.
Ankara Arena’da yapılan toplantıda AK Parti bayraklarının yer almamasının da alkışlanası çok güzel bir fikir olduğunu söyleyebilirim.
Çünkü 16 Nisan’da yapılacak referandumda halk nasıl bir sistemle yönetilmek istediğine karar verecek. O yüzden Binali Yıldırım’ın “Bu bir genel seçim değil” sözleri önemli ve doğru bir söylem. Hatta bunun ‘genel bir seçim’ olmadığını her miting konuşmasında kafalara kazıması lazım.
Kim ne derse desin, AK Parti iktidara geldiği 2002 Kasım ayından bu yana demokratikleşme, yasakların kaldırılması, askeri vesayetin geriletilmesi ve özgürlük alanlarının açılması konularında cesurca adımlar atan bir parti. Bu hakkın teslim edilmesi lazım.
Türkiye’nin sistem değişikliğine ihtiyacı 50 yıldır Türkiye’nin gündeminde olan bir sorun. Ve şimdi AK Parti ‘sıra bunda’ diyerek sistemin değişmesi için MHP ile birlikte hazırladığı modeli referanduma sunuyor.
Örneğin pakette yer alan ve CHP’nin şiddetle karşı çıktığı ‘milletvekili sayısının 600’e çıkartılması’ maddesinin sebebini Sayın Yıldırım tanıtım konuşmasında “Çünkü seçmen sayısı fazlalaştı” diyerek gayet güzel anlattı ve CHP’nin elindeki argümanı aldı.
Bu şekilde tane tane pakette yer alan, tartışmalı olan maddeleri anlatmalılar.
Neden ‘sistemin’ değişmesi gerektiği kadar, önerdikleri modelin ne olduğunu ve Türkiye’ye ne kazandıracağını da anlatmalılar.
Kürt sorununun çözümünde önemli adımlar atan AK Parti, Kürt sorununun çözümünde önlerine çıkan bürokratik engelleri, sistemin nerede kendilerini tıkadığını ve bu modelle sistemdeki tıkanıklığı nasıl aşacaklarını anlatabilirse Kürt halkının oylarını rahatlıkla alabilir.
Kürt halkının referandum paketinin kendilerine dokunduğunu görmesi, anlaması lazım. Bu da ancak tane tane anlatılmasıyla mümkün olabilir.
Sayın Binali Yıldırım, “Bu değişikliğin ülkemiz için tarihi bir fırsat” olduğunu söyledi. El halk doğrudur. Türkiye’ye tarihi bir fırsat sunduğunu söyledikleri 18 maddeyi meydanlarda ‘milletin’ anlayabileceği ve ikna olabileceği şekilde anlatmaları gerekiyor. Çünkü bu teklifi her ne kadar MHP ile ortak hazırlamış olsalar da sahibi kendileri.
Bir de AK Parti terazinin ‘evet’ kefesinde yer alıyor. Pırıltısı var. Cazibesi yüksek. Yeter ki anlatabilsinler. Yeter ki paketin içeriğini hakkaniyetli bir şekilde anlatabilsinler ve savunabilsinler…
***
Bir de hükümet sistemi değişikliği gibi oldukça dünyevi bir şeye ‘hadisi şerifleri’ karıştıranları bir zahmet sustursunlar.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024