Elif ÇAKIR
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’na böylesi bir itirafta bulunmuş Levent isimli birisi sosyal medya hesabından.
Yine sosyal medyada Birol Mert Aranoğlu ise şunları yazmış:
“Bravo Temel bey, CHP seçmeniyim ama sizi, duruşunuzu çok beğeniyorum.”
Yine Burak isimli birisi şöyle yazmış:
“CNN Türk’te Temel Karamollaoğlu’nu dinleyin, adama bakış açım değişti resmen, çok iyi konuşuyor...”
Bir Ekşi Sözlük yazarı ise “şeker fabrikalarını” özelleştiren iktidara, hatırlattığı Kızılderili sözünü alıntılayıp, özetle şöyle yazmış:
“Bu söz üzerine bugün seçim olsa kime oy verirdiniz diye sorsan? Cevabım.
Sana verirdim sakallı...”
Son bir örnek..
“Bu yaşa kadar bu adam neredeydi, nasıl da keşfedilemedi diye düşündüğüm siyasetçi.”
***
30 Ekim 2016 tarihinde Saadet Partisi’nin genel başkanlığına geldiğinde –SP’nin genel başkan değişikliği ulusal medyada haber olmadı, hiçbirimizin dikkatini çekmedi, dönüp bakmadık bile, taa 16 Nisan referandum seçim sürecine kadar durum böyleydi- kısa sürede bu kadar popüler olacağını, bu kadar yıldızının parlayacağını kendisi biliyor muydu acaba?
Yüzde bir buçukluk oyuna rağmen Saadet Parti’sinin yarattığı rüzgar olağanüstü. Türkiye’nin iç ve dış siyasetine ilişkin gözler anında Temel Karamollaoğlu’na çevriliyor. Ne söylediği nasıl yorumladığı merak konusu...
Bir anda 2019 seçimlerinin, seçim ittifaklarının kilit partisi haline geldi.
Neden?
Şundan...
* Toplum o kadar kutuplaştırıldı ki, o kadar gerildi ki, toplum yorgun düştü. “Siz”, “biz” ayrışmasını toplum artık taşıyabilecek durumda değil. Giderek asık yüzlü, mutsuz bir toplum haline geliyoruz. Sürekli yüksek volümle konuşan, toplumu kamplaştıran siyasetçilerimizin aksine yüzü gülümsüyor, bağırmıyor, munis, bütün toplumu kucaklamaya aday gibi duruyor.
* Sanki, Temel Karamollaoğlu ve partisi Meclis’e girecek olsa, Meclis’teki kalitesizlik, seviyesizlik, niteliksizlik bitecekmiş, TBMM’ye bir kalite gelecekmiş gibi duruyor. Nitelikli siyasetin mümkün olduğu umudunu veriyor.
* Dile getirilmesi elzem olan, ancak el yakan, yürek dağlayan, cıs denilen ne kadar sorunlu konu varsa dile getiriyor. Sözleri ağır taş gibi başa gelse yaracak gibi... Ancak o kadar dozunda söylüyor ki, kimse kendisine kalkıp da “vatan haini”, “üst aklın ajanı”, “milli değil” gibi yaftalarda bulunamıyor.
* Temel Karamollaoğlu’na bakıldığında, işte siyaset ve ahlak kavramının ete kemiğe bürünmüş hali dedirtiyor.
* Cepheden bir AK Parti karşıtlığı yok.
* Adalet diyor, temel haklar ve özgürlükler diyor, huzur diyor, kamplaşma olmasın diyor... Mağduriyetleri dile getirirken, “onlar”, “bizler” ayrımı yapmıyor.
* Siyasetini, sistemin yapısal sorunları üzerine kuruyor. Böyle giderse, önümüzdeki süreçte, “adalet” diyen, “huzur” isteyen, “çare demokrasi”, “toplumsal uzlaşma” diyen bütün kesimlerin öncülüğünü üstlenecek gibi.
* Zira maalesef bu süreçte ezilenlerin, horlananların, mağdur olanların kapısını çaldığı bir lider konumuna geldi.
* Giderek daralan siyaset alanını açmaya çalışıyor. AK Parti’yi siyaset üretmeye, çözmek için el attığı ancak yarım kalan sorunlarının çözümünü nihayetlendirmeğe zorlayacak siyasi lider gibi duruyor.
* CHP ile de görüşüyor, AK Parti ile de, İYİ Parti ile de... Görüşürken, üç beş sandalye, parti liderliğini garantiye alma pazarlıkları yapmıyor. Rantdan, çıkardan değil, ilkelerden, prensiplerden bahsediyor.
* Müslüman demokrat kimliği Temel Karamollaoğlu’yla bütünleşecek gibi duruyor. Dini siyasete alet etmeyecek gibi, mutlak iktidar için, korku siyaseti yapmayacak gibi, sanki toplumsal uzlaşmaya öncülük edecek gibi duruyor.
Sözün özü: Sanki Ankara’nın dehlizlerinde kaybolmayacak, siyasetin çarkları onu yozlaştırmayacak gibi gibi duruyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024