Elif ÇAKIR
Mevzu malumunuz.
HSK, avukatlıktan “hakimlik” mesleğe kabulünü yaptığı, Beştepe’de şube müdürü olarak halen çalışmakta olan, Danıştay Başkanı’nın kızını 24 saat sonra “Yargıtay Tetkik Hakimliğine” ataması kamuoyunun haklı tepkilerine sebep oldu.
HSK’nın bu “kararı” uzunca bir sürede unutulacağa benzemiyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanvekili Mehmet Yılmaz, dün kaleme aldığım “Kanun ne diyorsa o yapılmış” başlıklı yazım üzerine telefonla aradı ve ilk cümlesi “Bana haksızlık yapıyorsun” oldu. Uzunca bir konuşma geçti aramızda.
Sayın Yılmaz, evvelsi gün medyada yer alan “Kanun ne emrediyorsa o yapıldı. Yasal olmayan bir durum yok” sözünün yanlış anlaşıldığını, kendisinin “kanunu savunmadığını”, “Adalet mi bu şimdi?” diye tepki gösteren CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’a bir cevap olduğunu söyledi.
Mehmet Yılmaz tartışmalara yönelik şunları söyledi:
“Övünmek gibi olmasın ancak Yargıtay tarihini bilen 3-5 isimden birisiyim. Bunu şunun için söylüyorum, 1973’e kadar Yargıtay Tetkik Hakimliği için 5 yıl fiilen meslekte çalışmış olma şartı aranıyordu. 73’te bu süre 2 yıla indirildi. Çünkü Yargıtay Tetkik Hakimliği hamaliye bir iştir ve kimsenin tercih ettiği bir yer değildir. Yargıda yükselmek isteyen, kariyer düşünen iddia sahibi hakimler, tetkik hakimliğinden kaçarlar. Dolayısıyla kimsenin gitmek istemediği bir yer olduğu için Yargıtay Tetkik Hakimliğine atamalar hep zorluklar yaşanmıştır.”
“2011 yılında da Yargıtay’da yeni dairelerin açılması ve tetkik hakimliğine ihtiyaçtan dolayı geçici madde ile fiilen meslekte 5 yıl çalışmış olma şartı kaldırıldı. Bir de buna 2014 yılından bu yana yargıda yapılan FETÖ tasfiyelerini eklediğinizde bir hayli açık oluştu. Elimizde tecrübeli, işi bilen hakim kalmadı. Tecrübeli hakimler İstinaf Mahkemelerine, terörle mücadele yerlerine gönderildi.”
“Biz bu yıl ilk kez sıfırdan, yani meslekte hiç tecrübesi olmayan kişileri Yargıtay Tetkik Hakimliğine atıyor değiliz. 2016’da 56 kişiyi atadık. 2017 yılında avukatlıktan mesleğe kabulünü yaptığımız 73 kişiyi atadık. Yargıtay’da ihtiyaç var. Yargıtay bizden Tetkik Hakimi istiyor. Biz yetiştiririz diyorlar.”
“10 yıllık avukatlık geçmişi olanlar arasından mesleğe kabuller yaptık. Bundan sonra yapmayacağız.”
“Avukatlıktan mesleğe kabulünü yaptığımız kişileri, fiilen avukatlık yaptığı yerlere atamasını yapmadık. Bu konuda oldukça hassas davrandık.”
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz konuşması boyunca “olağanüstü bir süreçten” geçildiğini vurguladı. Söyledikleri böyle.
Ben de birkaç gündür HSK’nın bu atamasıyla alakalı yazdıklarımı tekrarladım.
Olağanüstü bir süreçten geçtiğimiz doğrudur. Ancak Türkiye’nin bir an önce normalleşmeye ihtiyacı var.
Sayın Yılmaz’ın bütün anlattıkları doğru olabilir. Ancak biz zaten bunu tartışmıyoruz. Danıştay gibi bir kurumun başında olan bir ismin, velev ki “yasalara uygun” olsa bile, toplum bunu nasıl karşılar diye düşünmesi gerekmiyor mu? Neden hep “etik”, “ahlaki” davranışlar Batı ülkelerinde oluyor? Neden mesela bizim yüksek makamlarda olan yargıçlarımız, özellikle de bir yargıçta olmasının daha güzel olacağı davranışları göremiyoruz. Mesela zaten çalışan, avukatlık gibi şahane bir mesleği olan kızını “Ben Danıştay Başkanıyken bu atama etik algılanmaz, ahlaki durmaz, yargının itibarı zedelenir” diyerek engellemedi. Şimdi kızına iyilik mi etmiş oldu?
Bu girişimi bulunduğu makamın itibarına nasıl bir etki yapmış oldu?
Değer miydi?
HSK’ya gelince. Yargıtay Tetkik Hakimliği evet, dışarıdan ‘iş yükü ağır’, ‘hamaliye’ bir konum gibi görünebilir. Ancak bunun böyle olmadığı muhakkak.
Yargıtay üyeleri, genel kurul, bir dosya hakkında Yargıtay Tetkik Hakimleri’nin hazırlamış olduğu sunuma, rapora göre karar vermiyor muydu?
Peki, mahkeme tecrübesi olmayan bir Tetkik Hakimi’nin hazırladığı rapordan ne kadar adalet çıkar, ne kadar hukuki olur?
Hadi daha basit soralım: Avukatlık müktesebatının olması kurtarır mı? Hüküm verme makamı ile savunma makamı arasında hiç mi fark yok.
Asıl sorun, iş bu yanlışlıkları düzeltmek iken, hala bunun savunmasını yapmak değil mi?
İbrahim Okur neden 21 aydır yargı önüne çıkmıyor?
FETÖ davası bu ülkenin bekasını ilgilendiren bir davadır. Ve yargıçlarımız bu davanın meşruiyetine hiçbir şekilde zarar getirecek, meşruiyetini sorgulatacak bir karardan şiddetle kaçınmalıdırlar.
Biliyorsunuz 17-25 Aralık darbe kalkışması FETÖ denilen habis yapılanmanın “yargıda, emniyette, askerde ve bürokrasi’de yapılandığı ortaya çıkınca, bütün dikkatlerimiz bu yapılanmayı sağlayanlara döndü. Yargı camiası tarafından İbrahim Okur’un yargıda FETÖ yapılanmasını sağlayan isim olduğu iddia edildi. Ve Okur’un FETÖ lehine “neler yaptığını” anlattılar. Bizler de yazdık. İbrahim Okur, 15 Temmuz darbe girişimin akabinde FETÖ kapsamında tutuklandı.
Yani, yargıya göre FETÖ yapılanmasını ortaya çıkartacak önemli isimlerden birisi. İbrahim Okur’la gözaltına alınan Ahmet Hamsici gibi isimler FETÖ üyeliğini kabul ettiler, “itirafçı” olmaktan faydalandılar ve tahliye edildiler.
İbrahim Okur ise “itirafçı” olmasını gerektirecek bir durumun söz konusu olmadığını, yargılanıp gerçeklerin ortaya çıkmasını talep ediyor.
Hal böyle iken...
21 aydır İbrahim Okur’a yönelik bir dava yok. İki gün önce eşi Nurdan Okur bir mesaj attı ve attığı mesaj üzerine de telefonla konuştuk
Çok haklı olarak şöyle diyor:
“Tutuklanan, gözaltına alınan her yargı mensubuna eşimi soruyorlar, yaşamımızı didik didik ettiler. Ancak İbrahim’le ilgili oluşturulmaya çalışılan algı olgu ile tutmadı. Bizim tek istediğimiz hukuk ve adalet. Yirmi birinci aydayız ne dava var, ne davanın açılacağına dair bir emare de. Delillerimizi toplayın diyoruz. Toplanmıyor. Biz talep ediyoruz Bilgi Edinme Kanunu gereğince bize “savcılık isterse veririz” diyorlar. Tutukluk devam kararına bakıyoruz “kuvvetli suç şüphesi ve deliller toplanamadığından tutukluluğunun devamına” diyorlar. Tutuklama için kuvvetli suç şüphesi, dava için yeterli şüphe gerekir. Madem kuvvetli suç şüphesi var, açın davayı gerçekler ortaya çıksın. Yok. İbrahim bütün bu olanlar için “Rabbim görüyor” diyor.”
Sahi neden 21 aydır bir dava açılmaz? Böyle adalet olur mu? İbrahim Okur’un FETÖ yapılanmasını sağladığını anlatan yargıçlar şimdi mahkemelerin başındalar. Peki, gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlamak için neden Okur’un yargılamasına başlamazlar?
Bütün bunlar ortada iken, yargıya güven olur mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024