Elif ÇAKIR
Erzincan’da din görevlileriyle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “sigara haram olduğunu milletimize anlatmalıyız” sözleri kızılcası olmasa da sosyal medyada hatırı sayılır bir kıyameti koparttı.
Başkan Erbaş’ın kamuoyunun tepkisini çeken açıklamasının tamamı şöyle:
“Dünyada ve ülkemizde yıllarca ‘haram’ denilmediği için dikkate alınmayan sigara bağımlılığından insanlığı kurtarmamız lazım. Sigara haramdır ve her birimiz sigaranın haram olduğunu milletimize anlatmalıyız. Ülkemizde 115 bin kişi hayatını kaybediyor. Bu ne büyük bir faciadır.” (16 Şubat)
Kıyametin kopmasına sebep, her yıl sigaradan hayatını kaybeden 115 bin kişinin hayatının değersizliği değil elbette. Sonuçta İslam dininin korumayı hedef aldığı (akıl, din, mal, hayat, nesil) beş değerden ve hatta en önemlilerinden birisi hayatın korunmasıdır.
Dolayısıyla Diyanet’in “hayatı koruma” ilkesine bağlı olarak, insan sağlığını ciddi tehdit eden “nikotin bağımlılığı” konusunda duyarlılık göstermesinden daha doğal bir şey olamaz. Peki, Diyanet’in 100 bin imam-müezziniyle, 20 bin kadrolu 20 bin geçici Kur’an Kursu öğretmeniyle, bin 250 müftüsüyle, 5 bine yakın uzman vaiziyle hükümetin yürüttüğü tütün ile mücadele politikasına destek vermek istemesi kamuoyunun takdirini alması gerekirken neden tepki çekti?
Çünkü Diyanet kurumu, açıklama yapması, tepki göstermesi ve müdahil olması elzem ne kadar konu başlığı var ise kulağının üstüne yatıp havaya bakıp ıslık çalıyor.
- İnsanları dinden soğutan sözde hocaların ve din adına ahkam kesen bilumum zevatın saçmalamalarına neden itiraz etmiyor Diyanet? “Kız çocuklarınızı okutmayın, küçük yaşta evlendirin” diyenlere neden söz söylemiyor? “Kadınlar çalışmamalı, evlerinde çocuk bakmalı” diye sözüm ona fetva verenleri niye uyarmıyor?
- FETÖ’den zarar gören dini değerler: Devlet bütün kılcal damarlarına kadar sızan, yerleşen Fethullahçı terör örgütünden arınıyor. Yerinden oynayan kurumlarını yeniden yerine oturmak için devlet çaba sarf ediyor. Ya FETÖ’nün İslam dinine verdiği zarar ne olacak? Dahası gençlerinin zihinlerinde İslam ve din konusunda yaptığı tahribat ne olacak? 17 -25 Aralığın üstünden beş yıl, 15 Temmuz kanlı darbesinin üstünden iki yıl geçti. Diyanet, toplumun zarar gören dini duygularının tamiri için nasıl çalışmalar yaptı mesela? Mesela, dindar kadroların iktidarda ve Diyanet’in çalışma alanının bu kadar rahat olduğu bir dönemde gençler neden deizme yönelir? Böylesi vahim bir konu hakkında Diyanet İşleri Başkanı’nın gençlere “böyle şeyler yapmayın ama” tadında “Deizm enteresan bir tuzaktır. Arkadaşlarınızı bu konuda uyarın gençler” demekten öteye söyleyebileceği daha esaslı şeyler yok mu?
- Şimdi soralım FETÖ kimin suçu: Diyanet kurumu, toplumun dini beklentilerini kuşatabiliyor olsaydı, insanlar Allah’ı, Peygamberi, Sahabeyi, İslami kavramları istismar ve tahrif eden, Mehdici, Mesihçi “merdiven altı” sapkın, gizemli yapıların cemaatlerin peşine giderler miydi? Diyanet İşleri Eski Başkanı Ali Bardakoğlu’nun dediği gibi “İlahiyat fakülteleri İslam dini alanında bilgi üretme, ülkenin din alanındaki sorunlarını çözüp ele almanın yollarını bulma, insanları dinin aydınlık ve çağlar üstü mesajlarıyla aydınlatma, entelektüel bir dini düşüncenin oluşmasına öncülük” etmiş olsalardı bugün ülkemizin FETÖ diye bir sorunu olur muydu? Yarın başka bir FETÖ’nün olmayacağının garantisi nedir? Beş yıldır FETÖ’nün bu ülkeleye yaşattıkları “büyük bir facia” değil midir? Diyanet İşleri’nin 200 bine yakın kadrosuyla “millete” sigaranın haram olduğunu anlatacak olması elbette takdire şayandır ancak daha milleti aydınlatacağı daha elzem konular, yapacağı çalışmalar yok mu?
- Mehmet Görmez hocamızın başkanlığı döneminde tam da “entelektüel bir dini düşüncenin” oluşmasına katkıda bulunacak Diyanet Yayınları Projesi vardı. Osmanlı’nın son dönemlerinde fikir hayatımızı yeniden ihya etmeye çalışan, Ebul’ula Mardin, Sava Paşa, Seyyid Bey, Cevdet Paşa, Mansurizade gibi İslam müfekkirlerinin eserleri, biyografileri yayınlanacaktı. Mesela projenin ne durumda olduğuna ilişkin Başkan Erbaş keşke bir açıklama yapmış olsa...
- Din siyasete hiç bu kadar hoyratça alet edilmemişti: Geçmişte de politikacılar dini siyasete alet ettiler, yarın da etmeye devam edilecektir. Fakat “bizim partimizin adayına vereceğiniz oy ruz-i mahşerde beraat (kurtuluş) belgeniz olacak” diyen siyasetçimize kadar dinin siyasete alet edilmesinin örnekleri, politikacıların dindar seçmenin oyunu alabilmek için dini argümanları kullanmakla sınırlıydı. Belki de hadisenin vahimliğinden, akaidi sınırları zorlamasından dolayı, ilk defa Diyanet kurumundan medet umuldu. Çıksın itiraz etsin, tepki göstersin, en azından ‘bu kadar da olmaz’ desin diye beklendi. Heyhat! Ne Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan ne de diyanet camiasından bir tepki geldi.
Samimiyetle soruyorum:
- Ortalık din istismarcılarından geçilmiyor. Dinin televizyon kanalları için reyting malzemesi yapılması “sigara” kadar önemli değil midir? Televizyon kanallarında, kendilerini ilahiyatçı olarak tanıtanların, ağlak ses tonu ve mistik fon müzikleri eşliğinde İslam dinini gizemli, mistik, esrarengiz bir şekilde sunuyor olmalarının “sigara” kadar önemi yok mu? Sigara insan hayatına zarar veriyor, televizyonlarda din üzerinden şov yapanlar, programlarda sorulan akıl saçması sorular dine zarar veriyor.
- Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez hocamızın şu ifadesini “neden” diye sormak istiyorum: “İstismarın en kötüsü, en çirkini, en aşağılık olanı din istismarıdır. Sahte bal satanlarla ilgilendiğimiz kadar sahte din tüccarları ile ilgilenmiyoruz.”
Neden?
-Diyanet mesela neden ülkemizde İslam müfekkirlerinin yetişmesine öncülük etmez? İslam ülkelerinin sorunlarını çözmeye öncülük etmez?
- Diyanet İşlerimiz bir haksızlık, hukuksuzluk, adaletsizlik karşısında neden hemen konumlanmaz?
Bütün bunlar Diyanet kurumunun itibarını artıracak hususlar... Diyanet teşkilatını sahalarda sigaranın haram olduğunu da anlatırken görmek isteriz; haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe, dinin siyasete alet edilmesine ve din diye hurafe pazarlanmasına itiraz ederken de...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024