Elif ÇAKIR
Beştepe’de düzenlenen İnsan Hakları Eylem Planı’nın tanıtım toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “adaletin kuyumcu titizliğiyle uygulanması” gerektiğini söyledi.
Hakkını teslim edelim, iyi bir tanımlama. Ancak bu sözüne gerekçe olarak verdiği örneği ve devamında yaptığı gül-diken ayırımını bir hayli garipsediğimi ifade etmeliyim.
Sayın Erdoğan’ın sözü şöyle:
“Bir çiçeğe az su vermek onu kuruturken, fazla su vermek de soldurur gerçeği, adaletin kuyumcu titizliğiyle uygulanmasını gerektiriyor.”
Bir çiçeğe az su vermek onu kurutur fazla su da soldurabilir. Ama adalet ya tecelli eder ya da etmez. Adaletin fazlası diye bir şey olur mu?
Ya da kimilerine adalet, kimilerine az adalet ya da adaletsizlik mi?!
Sonra Erdoğan yaptığı şu uyarıyla ne demek istiyor olabilir ki:
“Ayrıca öyle her gördüğümüz çiçeğe de su vermeyeceğiz.”
***
Bildiğimiz, dinlediğimiz hatta gördüğümüz kadarıyla Sayın Erdoğan bitkilerle ilgili düzenlenen bir toplantıda konuşmadı.
Konuşsaydı ben de köşemden mesela “Sayın Erdoğan’a katılmamak mümkün değil” diye yazar, hatta kendisine katkıda da bulunurdum.
Mesela doğru “her görülen çiçeğe su verilmez” der şöyle devam ederdim:
Zira susuz yetişen çiçekler de var, dikkat etmek gerekir. Çiçekler konusunda bilinçli olmak bazen hayati öneme sahip olabilir. Çünkü göründüğü kadar masum olmayan, isimleri kadar sevimli olmayan çiçekler de var. Hatta bazı çiçeklerin görüntülerindeki cazibeye kapılmamak lazım. Mesela adının Düğün Çiçeği olduğuna bakılmamalı, bu çiçek ölümcül özelliklere sahiptir.
Mesela şemsiyeyi andıran beyaz çiçekli Dev Tavşancılotu görenlerde hemen koklamak, dokunmak isteği uyandırabilir ama aman dikkatli olun. Görüntüsüne bakıp aldanmayın! Gerçekten de korkulacak bir bitkiymiş! Vücutta iyileşmeyen derin yaralar hatta körlüğe neden olabiliyormuş!. Onedio sitesinde bu çiçeğe ilişkin şöyle bir haber okumuştum. Kamuya benden hizmet olsun paylaşayım: Virginia’da 17 yaşındaki genç Alex Childress okul masraflarını karşılamak için girdiği çevre düzenleme işi sırasında Dev Tavşancılotu çiçeğine dokununca üçüncü derece yanıklarla hastanelik olmuş!
Aman değil mi Allah muhafaza!
Dahası var… Mesela çoğu bitki severlerin evlerinde bulunan Difenbahya yani bilinen adıyla “Ağlayan Çiçek”in çocuklar için zararlı olduğunu biliyor muydunuz? Bu çiçek hakkında bilgi sahibi olduğumda iyi ki çocuklarım büyümüş diye şükrettim…
Bence bunlar çok önemli, bilmek gerekiyor!
Hiç bilenle bilmeyen bir olabilir mi?
Mesela Melek Trompet yani Melek Borusu diye bir çiçek var bu da ölümcül bir güzel doğa bitkimiz. Bu bitki “hiyosiyamin, atropin ve hipnotik” özelliklere sahipmiş, “skolapamin” diye adlandırılan üçlü etkiye Melek Borusu çiçeği çok güçlü bir zehir yaymaktaymış.
“Colombian Devil’s Breath” isimli belgesel var. Belgesel adını kendilerine “Colombian Devil’is Breath” ismini veren çeteden alıyor. Bu çete Melek Borusu çiçeğinin içindeki skopolamini ayrıştırmışlar ve bu zehirli tozu seçtikleri kurbanlar üzerinde deneyerek kurbanlarını birer zombiye çevirmişler.
Neyse, Allah’a şükür ki korkmamamız gerekiyor zira bu çiçek Güney Amerika’daki ormanlara özgü bir bitkiymiş!
Bitmedi, bitmedi, dahası var.
Yeni Zelenda son dönemlerde herkesin yaşamak isteyeceği masalsı bir ülke. Yeni Zelenda, her yıl BM tarafından yayınlanan Dünya Mutluluk Raporu’nda 156 ülke arasında daima ilk üç arasında yer alıyor. Buna bir de Jacinda Ardern’in başbakanlığınca yönetilen bir ülke olmasını eklediğinizde Yeni Zelanda için yapılan masalsı bir ülke tarifi abartı olmasa gerekir.
Ama, durun bir dakika, bu masalı ülkenin adıyla bilinen bir bitki var. Yeni Zelenda Isırganı. Bizim ülkemizde ısırgana sadece çıplak elle dokunmamak gerekiyor, zira kaşındırıyor, ama çayının sayısız faydası var. Yeni Zelenda Isırganının ise bırakın çayını demleyip içmeyi, üstüne yanlışlıkla bile basılmaması gerekiyor. Zira bir insanı öldürebilecek dünya üzerindeki iki bitkiden biriymiş!
Görüyorsunuz değil mi?
Evet, her çiçeğe su vermemek kadar her çiçeğin cazibesine de kapılmamak gerekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu yönüyle haklı olabilir!
***
Fakat Sayın Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada “Öyle her gördüğümüz çiçeğe su vermeyeceğiz” sözünü sarf etmesi biraz tuhaf kaçmıyor mu?
Adı üstünde “İnsan hakları eylem planı” tanıtım toplantısında adaletteki hassas teraziyi “su verilmesi gereken çiçek, su verilmemesi gereken çiçek” üzerinden açıklaması garip değilse nedir?
Çiçeğe fazla su vermek bir çiçeği öldürebilir, soldurabilir ama adaletin fazlası diye bir şey olur mu?
Sayın Erdoğan konuşmasına bu benzetmeyle başladığına göre AK Parti için adalette böyle bir ayrım var demek ki…
Bunu da öğrenmiş olduk!
***
Aslında belki de şu açıdan bakmak daha doğru: Sayın Erdoğan “öyle her gördüğümüz çiçeğe su vermeyeceğiz” dilerek malumu bir kez daha ilan etmiş oldu. Zaten böyleydi çünkü.
AK Parti ve MHP’nin çıkardığı İnfaz Yasası tam olarak “öyle gördüğümüz her çiçeğe su vermeyeceğiz” yasası değil mi?
Sayın Erdoğan için “Ne zaman adalet yolundan sapmışsak, gerilediğimi, zayıfladığımızı, iç ve dış sıkıntıların ağırlığı altında ezildiğimizi müşahede ediyoruz” dilin sarf ettiği bir siyasi söylem olmanın ötesinde öneme sahip olsaydı, gerçekten buna inanmış olsaydı…
Ülkemizde bu kadar adalet mağduru olur muydu?
***
İktidara muhalif olduğu için onlarca gazeteci, akademisyen, yazar, iş adamı cezaevindeyken Eylem Planı’na “Hiç kimse eleştirileri veya düşünce açıklamaları nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz” ilkesinin yazılmasının anlamı nedir? Bu ilkenin ülkemizin gerçeği ile örtüşen bir yanı var mı?
Hangi yargı reformundan, hangi insan hakları eyleminden bahsediyoruz ki?
Ülkemizde mevcut kanunlar uygulansa, yargıya müdahale edilmese bugün ülkemizde on binlerce insan adalet mağduru olur muydu?
Yargı tarihimizde hiç olmadığı kadar siyasallaşmış durumda, iktidarın güdümü altına girmiş durumda.
Adalet Bakanlığı 2019 yılından itibaren bu eylem planı için çalışmış. Anayasa Mahkemesi ile, Yargıtay, Danıştay ve Hakimler ve Savcılar Kurulu ile çalıştaylar yapılmış. STK’lar ile, akademisyenler ile iş ve çalışma dünyası toplantılar gerçekleştirmiş. 24 toplantı gerçekleşmiş.
İki yıllık uygulama planından bahsediyor İnsan Hakları Eylem Planı. Peki yargı bağımsızlığı konusunda inandırıcı ve dikkat çekici bir tek cümle, madde var mı? Yok.
Yazımı şu soruyla bitirmek istiyorum
Peki yargı bağımsızlığı konusunda ciddi bir cümle gerçekten bekliyor muyduk?!
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
19.09.2025
14.09.2025
9.09.2025
6.09.2025
29.08.2025
27.08.2025
2.08.2025
19.07.2025
18.06.2025