Elif ÇAKIR
10 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanlığı Seçimini kazanan Erdoğan, gece 23.45’te AK Parti Genel Merkezi’nin balkonundan AK Partililere seslendi. Bütün televizyonlar konuşmayı canlı olarak verdiler. AK Parti iktidarı öncesi Türkiye’den örnekler verdiği konuşmasında sözü Merkez Bankası’na getirdi. Dedi ki:
“Merkez Bankası rezervlerimize geliyorum. AK Parti iktidarının öncesinde Merkez Bankamızın içi adeta boşaltılmıştı. Kasada 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Çalıştık, gayret ettik, şimdi hamdolsun kasasında 133 milyar dolar var. Nereden nereye? Biz yola çıkarken bir şey söyledik. Yolsuzluk, yasaklar ve yoksulluk bizim hassasiyetimiz. Uluslararası yolsuzluk algı endeksinde, Türkiye 65’inci sıradaydı. Geçen yıl ülkemiz 174 ülke arasında 54’üncü sırada yer aldı. Bu yıl ise 177 ülke arasında 53’üncü sırada yer aldı.”
***
Sayın Erdoğan AK Parti iktidarı öncesinde Merkez Bankası’nın içinin boşaltıldığını 10 Aralık 2013 tarihinde, 2014 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı görüşmeleri sırasında TBMM’de yaptığı konuşmada da dile getirmişti. Şöyle demişti:
“Eski Türkiye yasakların olduğu, yolsuzluğun, yoksulluğun çığ gibi büyüdüğü bir Türkiye’ydi. Umutlarını yitirmiş, gözlerinin adeta feri sönmüş bir Türkiye’ydi. AK Parti iktidara gelmeden önce her gün bir bankanın batış haberi çıkıyordu. Bizden önceki hükümet sosyal yardımlar için kullanılması gereken paraları, bütçeye transfer ediyordu. 1999 yılında 173 milyon lira, 2000 yılında 220 milyon lira, 2001 yılında 340 milyon lira. Bu şekilde, bütçe için kullanıldı. Kamu bankalarının içi boşaltılıyor, birileri zengin ediliyor, enflasyonla vatandaşa fatura yükleniyor, ayrıca millete harcanması gereken sosyal fonlar bütçe açıklarının kapatılması için kullanılıyordu. Merkez Bankamızın içi adeta boşaltılmıştı.”
Sayın Erdoğan haklı. AK Parti iktidara geldiğinde Merkez Bankası’nın kasasında 27,5 milyar döviz rezervi vardı.
***
Gelelim Erdoğan’ın “AK Parti iktidarından önce Merkez Bankamızın içi adeta boşaltılmıştı” dediği hadiseye!
Dün bu konuyu Akif Beki köşesinde gündeme getirdi. Aylardır “Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolar nerede?” sorusuna yanıt veremeyen AK Parti iktidarının 2001 krizinde, MB’nin sattığı 5 milyar doların peşine düştüğünü hatırlattı. Beki şöyle yazdı:
“AK Parti başa geçince eski defterleri açtı. O rezervler krizle mücadele, kura müdahale için satılmıştır, ne var bunda demedi. MB tasarruflarının üstüne gitti. Meclis’te Yolsuzlukları Araştırma Komisyonunun gündemine eriyen MB rezervlerini aldı ‘Nerede bu paralar’ diye sordu. Görevi kötüye kullanma, usulsüz satış, haksız kazanç, peşkeş, yolsuzluk, vurgun var mı? 5 milyar dolar kılık değiştirirken kayıp kaçağa uğradı mı? Hepsi soruşturuldu. Hesabı da soruldu.” (19 Nisan)
Bu hadise tarihimizin en büyük ekonomik krizi olarak geçti. 21 Şubat 2001 Milli Güvenlik Kurulu’nda dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile merhum Başbakan Bülent Ecevit arasında yaşanan gerginlik ekonomik krizin patlamasına yol açtı. Aynı gün Merkez Bankası’na 7,5 milyar dolar döviz talebi geldi. Dönemin MB Başkanı Gazi Erçel, döviz rezervinin güçlü olduğunu, siyasi gerilimden kaynaklanan panikle döviz talebi çıktığını, kendi programlarına devam edeceğini söyledi. Piyasaları TL’ye güvenmeye davet etti ve devalüasyon olmayacağını açıkladı. Ama dövize hücumun önü kesilmedi.
MB Başkanı Erçel CNN Türk’te canlı yayına bağlandı ve TL’den dövize kaçanları eleştirerek, “Devalüasyon beklentisi içinde olanlar, boşuna bekliyorlar” dedi.
Ama MB başkanı Gazi Erçel’in 19 Şubat günü, Halk Bankası’ndaki 52 milyarını dövize çevirdiği, yerli ve yabancı 19 bankanın MB’den 5 milyar dolar satın aldığı ortaya çıktı.
Zaten Erçel’de 25 Şubat tarihinde istifa etti.
***
AK Parti’nin iktidara geldikten sonra yaptığı ilk işlerden biri de Merkez Bankası’nın sattığı o 5 milyar doların hesabını sormak oldu. Gazi Erçel, AK Parti milletvekili Azmi Ateş Başkanlığında toplanan TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu’na, 3 saat boyunca anlattı. Komisyonun sorularını cevapladı.
Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi, MB eski Başkanı Gazi Erçel’i, dalgalı kura geçildiği dönemde “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırdı.
MB eski başkanı Gazi Erçel’in görevini kötüye kullandığı tarihte AK Parti kurulmamış bile. Ama iktidara geldiğinde MB’nin 5 milyar doları kime sattığının hesabını sordu. Komisyona havale etti. Benim iktidarımdan önce, geçmişte kaldı falan demedi.
Sayın Erdoğan “Merkez Bankamızın içi adeta boşaltılmıştı” diyerek 2001 yılındaki hadiseyi kamuoyuna yıllar sonra şikayet etti.
Ama şimdi…
Merkez Bankasının 128 milyar dolarının nereye gittiği sorusunun cevabını veremiyor!
Peki neden cevap veremiyor, verilemiyor? Tutarlı bir cevabı yok bu sorunun?
Önce eriyen rezervden CB Erdoğan’ın haberinin olmadığı hikayesi sunuldu kamuoyuna, sonra 104 günlük derin bir sessizliğe geçildi. Muhalefet partileri “128 milyar nerede?” diye sordukça iktidar kulaklarının üstüne yatıp, ıslık çaldı. Berat Albayrak ölü taklidi yaparsa mesele unutulur sanıldı, olmadı.
104 gün 22 Şubat’ta Sayın Erdoğan çıktı ve Merkez Bankası’nın rezervlerinin erimediğini, pandemi sürecinde kullanıldığını söyledi.
10 Mart tarihinde çıktı “Kaybolan rezerv falan yok, yerinde duruyor” açıklamasını yaptı.
Sonrası malum. Açıklama yapan yapana. Mahir Ünal “halka 60 milyar TL destek sağladık” dedi.
Merkez Bankası’nın yeni başkanı “Ortada kaybolmuş bir varlıktan bahsetmek mümkün değil. Piyasa koşulları çerçevesinde satıldı” dedi.
Ama 128 milyar doların nerede olduğunun esaslı bir cevabı yok.
En son noktayı Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan koydu adeta “Ben yapmadım, ben geldim satışları durdurdum ama o yaptı” dedi.
***
Soru şu: Eğer iktidarı denetleyen kurumlar olsaydı, hükümet sistemi denetimden münezzeh olmasaydı, Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarının cevabı olurdu. Çünkü iktidar denetlendiğini, nereye kullandığının hesabını vereceğini bilirdi.
Bugün yaşadığımız garabetin sebebi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurumları çökertmesidir, yok etmesidir. Kuralları alaşağı eden, bütün yetkilerin tek elde toplandığı bir sistemden ne beklenebilir ki?
Bakın AK Parti Grup Başkanı Naci Bostancı 2013 yılı Mart’ında İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi tarafından organize edilen bir konferansta şöyle demişti:
“Bir iktidar, üçüncü bir gözün denetiminden yoksun ise ‘soysuzlaşmaya’ başlar. Hele o güç kendine epik bir söylem, kutsal bir anlatım oluşturup kutsalla kendini tahkim ediyorsa, o kutsalın örtüsü altında her türlü çirkinliği yapabilir. Kitleler iktidar ilişkilerinin o karanlık, mahrem, bazen kutsallık atfedilen örtüsü altındaki alana ilişkin bilgi sahibi olmalıdır.”
Sayın Erdoğan 2012 yılında Merkez Bankası’na da 2023 hedefi koymuş, şöyle demişti:
“İnşallah 2023 Türkiye’sinin Merkez Bankası rezervi trilyon dolarlarla konuşulur hale gelecek.” (11.10.2012)
2023’e iki yıl var. 2023’te MB’nin rezervleri ne olur bilmiyorum ama şimdilik Merkez Bankası eriyen 128 milyar dolarıyla konuşuluyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024