Eser KARAKAŞ
Çok yaşayın Sayın Başbakanımız Binali Yıldırım.
Hayatımın en keyifli günlerini geçirmiyorum bu sıralarda ama Sayın Başbakanımız bu ortamımda bile beni çok güldürdü doğrusu.
Konu malum dokunulmazlık meselesi, HDP milletvekillerinin bir kısmını savcılık ifade vermeye çağırıyor, onlar şimdilik bu çağrıya icabet etmiyorlar.
İfade vermeye çağrılan sadece HDP milletvekilleri de değil, Sayın Devlet Bahçeli’ye de savcılıktan bir çağrı geliyor. Sayın Bahçeli bu çağrıya icabet ediyor, hem de savcılık kurumuna nezaketi için teşekkür ediyor; ifadesini veriyor, çıkıyor.
Sayın Başbakan Binali Yıldırım da Sayın Bahçeli’nin bu tutumunu “örnek davranış” olarak nitelendiriyor, diğer muhalefet liderlerine de şöyle sesleniyor: “Hukuktan, Türk adaletinden korkmayın. Haklıysanız sonunda istediğiniz olacak… Onun için kimse provokatif hareketlere girişmesin, kimse kendini Türk adaletinden üstün görmesin.”
Ne yalan söyleyeyim, Sayın Başbakan’ın bu ifadesi beni çok ama çok güldürdü.
Tamam, bizim toplum, hepimiz biraz balık hafızalı olabiliriz ama kimsenin başkasını aptal yerine de koymaması lazım.
Çok eskilerden değil, tek parti döneminden, Demokrat Parti döneminden değil, 20 Ocak 2015 tarihinden bahsediyorum.
TBMM’de, bu tarihte, 20 Ocak 2015’te, dört bakan ile ilgili Yüce Divan oylaması yapılıyor.
Konu malum, 17-25 Aralık soruşturması ve dört bakan ile ilgili iddialar ve bu iddialara istinaden söz konusu dört eski bakanın Yüce Divan’a gönderilmesi, bu yargı organında yani Anayasa Mahkemesi’nde yargılanmaları. Suçları sabit bulunursa cezalandırılması, yok, Yüce Divan bakanları suçsuz bulursa aklanmaları ve böylece siyasi yaşamlarına, topluma, ailelerine başları daha dik dönebilmeleri.
Yüce Divan vazifesi gören Anayasa Mahkemesi yargının en tepe organı, kompozisyonu da, 2015 başında ağırlıklı olarak AKP’li cumhurbaşkanlarının atadıkları yargıçlardan oluşuyor.
20 Ocak 2015 gizli oylamasında günümüzün başbakanı Sayın Binali Yıldırım da oy kullanıyor.
Sayın Binali Yıldırım’ın bu açıklamalarına bakarsak kendisi dört bakanın Yüce Divan’a gitmeleri doğrultusunda oy kullanan kırk dolayında AKP’li milletvekilinden biri.
O tarihte de yaşananlar Sayın Binali Yıldırım’ın iki gün önce dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri için söyledikleri ile bire bir örtüşüyor.
Ben hatırlamıyorum, muhtemelen unuttum, Sayın Binali Yıldırım o günkü, 17-25 Aralık sürecine ilişkin oylama öncesi de mutlaka aynen iki gün önce konuştuğu gibi konuşmuş olması lazım.
Sayın Yıldırım, dört bakanın Yüce Divana gitmesi aleyhine oy kullanan AKP milletvekilleri için de mutlaka “Hukuktan, Türk adaletinden korkmayın, haklıysanız sonunda istediğiniz olacak, kimse kendini Türk adaletinin üzerinde görmesin” gibi bir ifade kullanmıştır.
Yok, şayet kullanmadı ise bu tutum kendisinin başkaları için mesela AB için çok sık kullandığı “çifte standart” değerlendirmesine cuk oturacaktır.
Ama, Allah var, ben inanmıyorum, Sayın Binali Yıldırım çifte standart uygulaması içine girmez, hukuka olan inancı çok yüksektir, mutlaka bu dört bakan arkadaşının yüce yargıda aklanarak dönmelerini istemiştir, çevresine bu konuda nasihat etmiştir, yol göstermiştir ve en önemlisi bizzat kendisi dört bakan arkadaşının aklanması için Yüce Divan istikametinde oy kullanmıştır.
Aksi çok korkunç bir ihtimaldir.
Bu dört eski bakanın yaptıkları ABD’de Reza Zarrab iddianamesine bile girmiş bulunmaktadır.
Şayet bu iddialara istinaden ABD yargısı Zarrab’ı suçlu bulursa, 20 Ocak 2015 oylamasının sonucu hem AKP’yi, AKP önemli değil, TBMM’nin manevi şahsiyetini çok ama çok zor durumda bırakacaktır.
Bence Sayın Binali Yıldırım o gün kullandığı oyun rengini açıklayarak en azından Başbakanlık kurumunu bir büyük ayıptan kurtarmalıdır.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
1.09.2025
29.08.2025
25.08.2025
18.08.2025
12.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025