Eser KARAKAŞ
Geçen hafta bir Ege adasında beş gün tatil yaptım.
Tertemiz ve ucuz bir otel, şahane deniz, taze balık, uzo, çok kaliteli mezeler, çok iyi servis, bunlar artık klasikleşti, bunları anlatmıyorum, zaten böyle şeylerden bir köşe yazısında bahsetmek de bana biraz ayıp gelmiştir her zaman.
Bahsedeceğim konu bana çok ilginç gelen bir tarihi konu.
Beş gün tatil yaptığım ada bugün bir Yunan adası ama doğal olarak yirminci yüzyılın başına kadar bir Osmanlı adası, bizim Urla’ya da yakın bir ada; yakın derken bir Kiklad adası olarak Urla’ya Atina’dan çok daha yakın.
Yunanistan’da çeşitli takım adalar var, malum ve meşhur on iki ada var, Atina’ya daha yakın Kikladlar var, başkaları var, benim kaldığım ada Kiklad adaları arasında.
Tarihte Urla ile çok ticaret yapmışlar, Urla üzerinden İstanbul ile çok sıkı ilişkiler kurmuşlar, para kazanmışlar, Türkler ile de ilişkileri malum siyasi konjonktüre rağmen çok iyi.
Zaten Meis krizinde AB’yi ve ABD’yi tamamen arkasında gören Yunanistan çok rahatlamış, taş atıp kolunu yormadan tüm dünyayı arkasına almış; bizim büyük stratejistlerin bu sonuçlardan pek haberi yok anlaşılan.
Adada dinlediğim en ilginç hikâye bir kilise hikâyesi.
On dokuzuncu asrın sonlarında Anadolu’dan bir Türk gemisi geliyor Ada’ya ve limana ulaşamadan açıkta fırtınadan batıyor, Ada halkı insanları kurtarmak için seferber oluyor ama deniz faciasından ancak bir bebek kurtarılabiliyor ve bu bebeği de adalı bir balıkçı aile büyütüyor.
Aradan seneler geçiyor, çocuk büyüyor, aile de çocuğa aslının müslüman olduğunu söylenmesinin gerektiğini düşünüyor ve yapıyorlar.
Delikanlı Urla üzerinden İstanbul’a dönüyor, bir medrese eğitiminden geçiyor herhalde ve İstanbul’da çok önemli bir kadı oluyor ama kendini büyüten aileyi de, adayı da unutmuyor.
Eline yeterli bir miktar para geçtiğinde de parayı adaya, kendisini büyüten aileye gönderiyor ve bu parayla Ada’da bir kilise yaptırmalarını istiyor.
İlginç değil mi, bir Müslüman kadı büyüdüğü adada bir kilise yaptırıyor.
Kilise bugün yerli yerinde, çok iyi bakılmış, tertemiz bir kilise, beni götürdüler, gezdirdiler.
Ama, işin daha ilginç yanı kilisenin girişinde Grekçe ve Türkçe (Osmanlı alfabesi ile) kilisenin bir türkün bağışı ile yaptırıldığı yazıyor.
Doğrusu, devletlerin Egenin iki yakasında birbirlerinin gırtlaklarını sıkmaya hazır oldukları bir siyasi konjonktürde böyle küçük bir tarihi anı insanı sevindiriyor, ümitlendiriyor.
Adada çok sayıda insanla tanıştım, otelciler, lokantacılar, taksiciler, benim konuştuğum Türkçe üzerinden çok sıcak ilişkiler kurdular, en küçük bir olumsuz elektrik almadım.
Kimsenin de Türklerin bu siyasi konjonktürde bir Yunan adasında tatil yapmalarına şaşırmamaları da çok olumlu idi.
Bir de çok ilginç bir büfe ya da konsol hikâyesi var.
Ada halkı Urla üzerinden Anadolu ile ticaret yaparak zenginleşmiş, İstanbul’da ev sahibi olmuşlar, daha fakirleri de İstanbul’a dadı olarak gitmişler.
Adada 19. yüzyılda evlerinde bir büfe ya da konsol sahibi olmak anlaşılan çok önemli imiş, bu büfeleri, konsolları İstanbul’dan getirmişler ve herkesin cep telefonunda hâlâ evlerinde duran büfelerin, konsolların bir resmi var, türk olduğumu duyduklarında ilk gösterdikleri de bu resimler oluyor.
Bu çok olumsuz siyasi konjonktürde bu hava bana çok iyi geldi doğrusu.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
1.09.2025
29.08.2025
25.08.2025
18.08.2025
12.08.2025
6.08.2025
1.08.2025
23.07.2025
19.07.2025