Fehmi KORU
Herhalde bir tek bana öyle gelmiyordur; yazılarımın çıktığı bu sitede bir süredir siyasi partilerin reklamlarından geçilmiyor. Ne zaman kendi yazıma göz atmam gerekse, dört bir tarafında değişik partiler ve adayların reklamlarıyla karşılaşıyorum.
Günlük haber ve yorum gıdasını internet sitelerinden alanlar, dünyanın en büyük reklam sağlayıcısının aynı zamanda arama motoru olarak da çalışan Google olduğunu çoktandır biliyor. Özel reklam kabul edenler de var ama bizim site dahil pek çoğumuzun tek bir reklam sağlayıcısı bulunuyor: Google…
Siteler sayfalarının neresine reklam kabul ettiklerini Google’a bildiriyorlar, o da herbirimize okurların eğilimine uygun reklamları serpiştiriveriyor.
İlk başlarda bazı kullanıcılar sitemizde karşılarına çıkan reklamların niteliğinden şikayet edebiliyordu; oysa Google her kullanıcıyı arama yaptığı konulara ve sürekli izlediği sitelerin özelliğine göre değerlendirip ona hoşuna gidebileceği türden reklamlar sunuyor.
Hoşa gitmeyen reklamlara muhatap olanlar kendilerini sorgulamalılar…
Bizim site siyasi ağırlıklı olduğu için okurların karşısına şu sıralarda parti ve aday reklamları çıkması doğal…
Çok izlenen veya okunan siteler çok, az izlenen ve okunan siteler ise az reklam gelirine sahip.
Kendilerinden ‘fenomen’ diye söz edilen, internet üzerinden akıl veya beğeni satan bazı kişiler akıl almaz paralar kazanabiliyor.
Başlığında ‘seçime doğru’ girişi bulunan bu yazının böyle başlamasının sebebi ne olabilir?
Şu: Bu seçim geleneksel medya karşısında ‘yeni’ diye anılmayı hak eden dijital medyanın ön plana çıktığı bir seçim olarak da tarihe geçecek. Partiler ile tek tek adaylar, geleneksel medyayı henüz bütünüyle ihmal etmeseler bile, kendilerini ve yapmak istediklerini anlatmak için yeni medya mecralarını daha fazla kullandılar bu seçimde.
YouTube başta olmak üzere sosyal medya mesaj ulaştırmak için çok fazla tercih edildi.
Haber almak veya öğrendikleri haber ve mesajları değerlendirmek-yorumlatmak için de yoğun olarak internete başvuruldu.
Milyonlarca izlenen siyasi videolar oldu bu seçim sürecinde.
Gazeteler ve televizyon kanalları, milyonluk kuruluş sermayesi yanında bayağı ağır bütçeler de gerektiriyor. Geleneksel medya çok masraflı ve kârlı olmayan bir yatırım.
Buna karşılık, görüşlerini takip etmek isteyenlere ulaştırmak üzere yola çıkanların fazla bir masrafı göze almak gerekmeden bunu gerçekleştirmesi günümüz ortamında çok kolay. Bir servis sağlayıcıya fazla yüklü olmayan bir aylık ödeyerek bir ‘blog’ kolayca açılabiliyor. Biraz ışıklı bir mekanda cebinizdeki telefonun video özelliğini kullanarak görüntülü yayın yapabilmeniz mümkün.
Seçim sürecinde çok basit şartlarda çekilmiş videoları milyonlarca kişi tarafından izlenen birkaç kişi çıktı.
Öyle YouTube kanalları var ki, siyasilerin oralarda göründükleri programlardaki izlenme oranları, pahalı stüdyolarda çekilmiş geleneksel kanalların programlarından daha yüksek.
Tek başına veya birkaç eleman çalıştırarak evlere ulaşan haberciler milyonluk takipçilere sahip olabiliyorlar.
Düşünün: Milyonlar harcanarak kurulmuş stüdyolara sahip televizyon kanallarının erişemediği sayıda izleyici bir yana, hiçbir masraf gerektirmeyen basit şartlarda hazırlanmış videoların izleyicileri bir yana… Partiler ve adaylar, tanıtım için yüklü faturalar ödeyerek geleneksel medyada görünürken, maddi yükü onların çok çok altında bir masrafla sosyal medya ve internet ortamında daha fazla sayıda insana erişebiliyorlar.
Acaba yarın sandık başına gidecek seçmenler en çok hangi mecradan etkilenerek oylarını kullanacaklar?
Geleneksel medyadan -gazeteler ve televizyonlardan- mı, dijital medyadan mı?
Dijital medyanın yaygınlığa kavuştuğu ilk dönemden itibaren zihnimi işgal eden bir soruya hala cevap alabilmiş değilim.
O soru şu: Çok daha kestirme bir yolla her eve -hatta her kişiye- doğrudan ulaşma imkanı veren internet dururken, partiler kendilerine çok pahalıya mal olan mitingler düzenlemeye daha ne kadar devam edecekler?
Bu soruya bu seçimde olumlu bir cevap alabildiğimi söyleyemem. Partiler ülkenin dört bir köşesinde görkemli olmasına özenilmiş sayısız miting düzenlemeye devam ettiler. Liderler ve adaylar her ile uğrayabilmek için kendilerini paraladılar.
Galiba bizde miting alışkanlığından vazgeçmek uzun vakit alacak.
Kendilerini dinlemek için meydanlara koşmuş kalabalıkları karşılarında görmesi, onlarla göz göze gelmesi ve mesajlarını doğrudan iletmesi liderlerin hoşuna gidiyor olmalı.
Cumhurbaşkanlığına üçüncü kez aday olabilen Tayyip Erdoğan hala eski alışkanlıkla aynı anda çok sayıda kanalda görünmeyi sesini duyurmanın en etkili yolu olarak görüyor.
Dün akşam tam 24 ayrı kanalda yayımlanan bir programın konuğuydu Erdoğan…
Evet AK Parti genel başkanı ve Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Cumhurbaşkanı Erdoğan tam 24 ayrı kanalda göründü.
[Kanallar şunlar: TRT1 ve TRT Haber, TRT Avaz, TRT Kurdi, TRT Türk, Kanal D, ATV, A Haber, A Para, A2, Star TV, Kanal T, Ülke TV, TV Net, Beyaz TV, TV100, NTV, TGRT, CNNTürk, HaberTürk, 24TV, HaberGlobal, BengüTürk ve 360 TV.]
Acaba kendisini kaç kişi izlemiştir?
Rakip ittifakın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından “Bir söz daha vereyim mi? Biz bu ülkeyi yönetirken, asla tüm kanalların aynı içerikle yayın yaptığını bir daha göremeyeceksiniz” sözünü verdi.
Umarım sözünü tutar.
Seçildiği takdirde kendisi sözünü tutsa bile, muhalefet -bu arada AK Parti ve lideri Tayyip Erdoğan– o 24 TV kanalının çoğunda ortak canlı yayın faaliyetini sürdürecektir.
Ta ki, geleneksel medyanın gücünün geleneksel olmayan mecralar karşısında eridiği iyice fark edilene kadar…
Google bu seçimde bizim siteyi de siyasi partilerin reklamlarıyla donattı.
Şikayetçi değilim, sizler de olmayın. Bizim siteye o tür reklamlar yakışıyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025