Fehmi KORU
Yarım asrı aşan gözlemciliğim siyaset konusunda bana hiç değilse bir şey öğretti: Siyasette “Mümkünü yok, olamaz” keskinliğinde bir cümlenin yeri bulunmadığını…
Zamanında yaptığı sözlü çıkışlarla bir siyaset stratejisti olduğunu da ispatlamış rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, aynı gerçeği kendine has üslubuyla hepimizle paylaşmamış mıydı?
“Dün dündür, bugün ise bugün” veciz cümlesiyle…
Gerçekliği defalarca ispatlanmış bu bilgiyi sürekli zihnimde taşıdığım için, siyaset alanıyla ve siyasetçilerle ilgili olarak hiç kimseyle iddiaya girmem…
Yakın tarihte yaşanmış örneklere bu gözle bakalım isterseniz.
CHP’nin genel başkanı sıfatını taşıyan bir siyasetçinin, birden bire, ‘helalleşme’ sözcüğü eşliğinde kendi partisinin geçmişine farklı yaklaşabileceğini, seçim saikiyle bile olsa, karşıt fikirlilerden oluşan partilerle ‘Millet İttifakı’ arayışına girebileceğini, kurduğu ‘6’lı masa’da muhafazakar partilerin liderleriyle buluşup fikir teatisinde bulunabileceğini tahayyül edebilir miydiniz?
Aynı soru, tersinden, CHP lideri tarafından kurulan masaya ilgi göstermiş muhafazakar partiler ve liderleri için de sorulabilir.
Mümkün görünmeyen bu gelişme 2023 seçimlerinde yaşandı.
Ondan öncesi de var.
Adalet ve Kalkınma Partisi ve liderine en haşin sözlü saldırıların siyaset alanındaki sahibi hangi parti ve lideriydi?
MHP ve lideri Devlet Bahçeli değil miydi?
Arşiv, MHP liderinin yalnız AK Parti liderinin şahsına değil, onun arzu ettiği bilinen sistem değişikliğine de şiddetle karşı olduğunun örnekleriyle dolu.
Mümkün olmayacağı sanılanlar oldu: MHP yalnızca Cumhur İttifakı içerisinde buluşmakla kalmadı AK Parti ile, partisinin varlık sebebi sayılabilecek daha başka temel bir konuda da 180 derece tavır değişikliği yaşadı.
‘Terörsüz Türkiye’ hedefi için DEM Parti ile MHP yakınlaşması Bahçeli’nin sürpriz çıkışının eseridir.
Sözün kısası, siyasette her şey mümkündür.
Dün de mümkündü, bugün mümkün olduğu görüldü, yarın da yeni örneklerle pekala karşılaşılabilir.
Konu üzerinde kafa yormamı getiren, son zamanlarda karşıma çıkan bazı iddialar ve tarizler oldu.
AK Parti genel başkanı unvanı da bulunan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM’nin yeni yasama yılına girdiği 1 Ekim akşamı, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un verdiği davette, muhalefet partileri yöneticileriyle bir mekanda buluştu.
O buluşmanın fotoğrafı çeşitli yorumlara yol açtı.
Vaktiyle aynı çatı altında bulunmuş, biri uzun süreyle bakanlık ve bir dönem başbakan yardımcılığı yapmış, diğeri kendisinin cumhurbaşkanı olması sonrasında başbakanı olmuş, şimdilerde AK Parti’ye muhalif partilerin genel başkanı iki siyasetçi, fotoğrafta Erdoğan’ın yanı başındaydılar.
Anlaşılan, o fotoğrafa bakıp, “Galiba eski yuvalarına dönmek için davet bekliyorlar” niyeti okuyan, hatta “Döneceklerine iddiaya girerim” diyenler çıktı.
Mümkün mü?
“Mümkün değil” diyemem.
Partilerinden ayrılma sebepleri ortadan kalkarsa, hatta “Girersek, değişimi içeriden sağlayabiliriz” düşüncesiyle davet bile beklemeden, eski çatıları altına dönebilirler…
Karar vermekte zorlansalar da, böyle bir gelişme mümkündür.
Dağılmış görünen ‘6’lı masa’ için yeni bir çaba gösterilirse tersi de mümkündür ama…
AK Parti’den ayrılan kadroların yeni partileri, CHP ile yakın görünmekten imaj zararına uğradı.
CHP’liler, onların bu durumunu bilmezliğe vurup belli sayıda muhafazakarı listelerinde aday gösterdiklerinden pişmanlıkla ‘6’lı masa’ dostlarından uzak duruyorlar.
Hapiste bulunan CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, T24’ten Murat Sabuncu aracılığıyla, eski masa arkadaşlarına tarizde bulunmuş.
Okuyalım: “Geçmis¸te ittifak içerisinde oldugˆumuz bazı dostlar, sosyal medyadaki münferit yorumları haddinden fazla ciddiye alarak bize yönelik hiç hak etmedigˆimiz ifadelerde bulunuyorlar.”
Haklı bir tariz değil bu. Sosyal medyaya ek olarak CHP yanlısı medya da ‘6’lı masa’ dostluğuna ve o masada yer alanlara her fırsatta en incitici cümlelerle saldırıyor.
Onlar da daraltılmış siyaset alanında kendilerine başka çıkış yolları arıyorlar…
CHP’liler, gidilecek ilk seçimde sandıktan tek başına iktidar çıkacaklarına eminler…
Kıbrıs’daki seçimde Ankara’nın desteklediği adayın yenilgiye uğraması kanaatlerini daha da artırdı.
Acaba?
Siyasi hayatımız herbiri %35’lik kitlelere hükmeden üç parçaya ayrılmış durumda: İlki Cumhur İttifakı’nın %35’i. Diğeri CHP’nin alabileceği azami oy: %35. Üçüncüsü, iki tarafa da eli gitmeyen %35’lik seçmenler…
Realite bu.
Üç çeyrek asırdır tek başına iktidar yüzü görmemiş bir siyasi anlayış bu defa da hayal kırıklığına pekala uğrayabilir.
Mümkün mü?
Elbette mümkün.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.12.2025
26.12.2025
25.12.2025
23.12.2025
19.12.2025
18.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
9.12.2025