Fehmi KORU
Dünkü ‘Benim değişikliğe itirazım iki sebepten; sebeplerimin biri varoluşsal, diğeri siyasi…’ başlıklı yazım ilgi gördü.
İsteyen bu yazıya devam etmeden önce ona göz atabilir.
Kıdemli bir meslektaş (Hakkı Öcal) yazımı beğenmemiş; Twitter üzerinden bunu duyururken “Keşke televizyonda karşılıklı tartışabilseydik” diye yazmış…
Maalesef tartışamayız.
O da biliyor: Yaklaşık 1 yıldır bana televizyon ekranları yasak. Birileri, “Zinhar onu ekranlarınızda görmek istemeyiz” dediği için, önceleri peşimde koşan TV kanallarının bana ilgileri bıçakla kesilmiş gibi bitti.
Gazetelerde de yazamıyorum, köşem yok. Birileri, “Yazılarını gözlerden uzak tutun” dediği için oldu bu da…
Bu âkıbete uğrayan tek yazar ben değilim.
Referanduma demokratik bir tartışma ortamından mahrum halde gidiyoruz.
Burası ‘10. Köy’ benim için…
Gazeteden kovulup televizyonlardan ilgisizlik yaşayınca ben de kendime bir ‘okurlar kulübü’ oluşturdum. Sabahları erkenden kalkıp (şu anda sabah ezanı okunuyor) yazımı kaleme alıyor ve görüşlerimi öğrenmek isteyen okurlara sunuyorum…
‘10. Köy’ diyorum bu siteye…
Ara sıra da görüntülü bir yorumla YouTube’da arz-ı endam ediyorum.
Yaklaşık 400 bin kişilik bir kulüp bizimki… Her gün ortalama 25 – 30 bin kişi yazılarıma ilgi gösteriyor…
Ne yönden bakarsanız bakın, bu tablo bile, sistem değişikliği gibi hayati bir konuda, herkes aynı yöne doğru gitse de benim tek başıma muhalefet etmem için yeterli.
Ben ise öyle kestirmeden bir muhalefet yapmıyorum.
En son (dünkü) yazımda bile, elimin ‘Evet’ oyu vermeye gitmeyebileceğini kayda geçirdim; o kadar.
Hatta, bu cümlenin hemen altında, ikna edilmeye açık olduğumu da duyurdum.
Takip edebildiğim kampanya konuşmaları ve ekranlara yansıyan tartışmalarda karşımıza çıkan/çıkarılanların ‘Evet’ denilmesi için sarf ettikleri çabalar fazla ikna edici gelmiyor.
Sandık başına gidildiğinde ‘Evet’ oyu kullanacaklar, propaganda konuşmalarına ve TV’lerde görüş açıklayanlara bakarak bunu yapmayacaklar; çoğu kişinin onlara rağmen alıştıkları tavırlardan vazgeçmeyeceklerine eminim.
Bunun sebebi de ortamın tek-sesliliğe mahkum edilmesi…
Ne yazık ki, böyle ortamlar, insanları kuşkulandırır, tereddütleri varsa artırır, durumun nezaketini anlar ve bu yüzden sessiz kalabilirler…
Ancak sessizlik siyasette hayra alamet değildir.
İster ‘parlamenter sistem’ olsun.. ister ‘başkanlık sistemi’.. her ikisinin de demokrasi içerisinde yeri var. Daha doğrusu, sistemler demokratik ortam arayışlarının sonucudur.
Arayış içerisinde halkın hakemliğine başvurursanız.. üzerine giydirilecek sistem hakkında kanaatini oyuyla belirtecek insanlar.. en azından madalyonun iki tarafını da görmek isterler.
Demokratik tartışma ortamı bunun için gereklidir.
“Tuzak kuruldu?” dedim mi?
Bizim ‘10. Köy Kulübü’ dünkü yazımı okudu, ilgi duyanların yorumları da yazıma ayrı bir lezzet kattı; hiç değilse benim için… Görüşlerimden haberdar olmasını arzu ettiğim meslektaşlardan da, dün internet sitelerinde manşetlerine çekenler, bugün sütunlarında ağırlayanlar olduğuna bakılırsa, yazdığımı okuyanlar çıktı.
Kovulmak.. sütununun kapatılması.. TV ekranlarının yasaklanması.. bugünün ikliminde fazla etkili olmuyor.
Görüşü olan.. onu ifade edecek imkânı.. nasıl olsa buluyor.
Sorun ne peki?
Hadi onu da yine bir örnekle anlatayım:
Yazımın bir bölümünde, dün, aklımın almadığı bir yönünü paylaşmıştım referandumun: 15 Temmuz uğursuz darbesi sonrasında ‘sistemle ilgili anayasa değişikliği’ gündemden düşmüşken.. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin.. durduk yere onu gündeme taşıması ve destek vaadiyle referandumu kaçınılmaz kılması…
Daha önce sistem değişikliğine karşı olduğunu en keskin ifadelerle kamuoyu önünde paylaşmışken hem de…
Tuhaf değil mi?
Geçmişte, 2002 yılında, yine Devlet Bahçeli, başbakan yardımcısı koltuğunda oturduğu koalisyonu da, “3 Kasım’da erken seçime gidelim” ısrarıyla çıkmaza sokmuştu.
Partisini baraj-altı bırakma pahasına…
Onu da hatırlattım.
Yazımı okuyanlar biliyor; bir yerinde bile “Devlet Bey AK Parti’ye tuzak kurdu” ithamı geçmiyor.
Ahmet Hakan’ın okurları bugün şu değiniyle karşılaştılar:
“DEVLET BEY AK PARTİ’YE TUZAK FALAN MI KURDU? / GÜYA Devlet Bey, AK Parti’nin yenileceğini bilerek referandum ateşini yakmış. / Ve böylece… / AK Parti’ye müthiş bir tuzak kurmuş. / Fehmi Koru kafasıdır bu… / Ne içmek lazım bu kafaya erişmek için? / Bu işlerden çakanlar bilgi verebilirler mi?”
Üzüldüm.. ve yazdığımı doğru yansıtmayan bu satırları yazmaya oturmadan önce ne içildiğini merak ettim.
Meraklı bir adamım ben; bilmediğim, aklımın almadığı, boşlukta kalan her şey beni rahatsız eder.
Ahmet Hakan da meraklansa ve şu sorunun cevabını öğrenip aktarsaydı keşke:
“2002’de hangi dürtülerle seçim istemişti Devlet Bahçeli, bugün hangi dürtülerle sistem değişikliğinin önünü açtı?”
Ben hâlâ ‘Evet’ oyu kullanabilmek için ikna edilmeyi bekliyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025