Fehmi KORU
Irak sınırımızın hemen öte tarafında yapılan referandumla ilgili resmi açıklamalara kulak veriyor, AK Parti ve hükümet tarafından değerli bulunan yorumcuların o açıklamalarla ilgili yazılarına herhalde göz gezdiriyorsunuzdur.
Göz gezdiriyorsanız dinleyip okuduklarınız sizleri de şaşırtmıştır.
Bir hafta önce yazılanlar ile dün-bugün yazılanlar taban tabana zıt çünkü.
Yıllar önce yazılan ve söylenenler daha da farklıydı.
Başdanışman “Irak’ın kuzeyi referandumla Türkiye’ye bağlanacak” demişti
‘Cumhurbaşkanı başdanışmanı’ unvanı da olan birinin eski bir konuşması sosyal medyada dolaşıyor; bugün birkaç yazar da o konuşmayı kalemlerine dolamış…
Başdanışman, konuşmasında, “Göreceksiniz, Barzani bir-iki yıl içerisinde bir referandumla Irak’ın kuzeyini Türkiye’ye bağlayacak” demekte.
Adamla dalga geçiliyor.
Oysa öyle de olabilirdi, ama böyle oldu.
Hiç kuşkunuz olmasın; aynı durum Suriye konusu için de geçerli.
‘Arap baharı’ ile birlikte Suriye’de de halk hareketlendiğinde, devleti yönetenler, “İlk Cuma namazını Şam’daki Emevi Camii’nde kılacağız” sevincini ülke ve dünya ile paylaşmışlardı.
Evet, bugün çok farklı bir durum var, ama Suriye konusu da o beklentiye uygun gelişebilirdi.
Neden beklentilerimiz yerine gelmiyor? Bizde temenniler ile gerçekleşenler arasında neden muazzam farklar oluşuyor?
Mesut Barzani ve kadrosu.. Beşşar Esad ve kadrosu.. Türkiye’yi yöneten kadrolardan daha bilgili ve öngörülü olamayacağına göre…
“Arkalarında İsrail var.. arkalarında Amerika var.. arkalarında Avrupa ülkeleri var…”
Tamam, ama o ülkelerin karşımızda yer alması da yukarıda sorduğum sorunun önemini azaltmıyor.
Neden ABD, İsrail, Avrupa ülkeleri bizim yanımızda değil de karşımızdakilerin safında yer alıyor?
Benim büyük keşfim: ‘Yanal düşünce’
Uzun yıllar önce çok yönlü okuma serüvenim sırasında düz mantık yerine ‘yanal yol’seçeneğini ön plana alan bir düşünürü keşfetmiştim: Edward de Bono…
Eski bir yazımda hakkında şu bilgiyi sunmuştum:
“Edward de Bono 15 yaşında üniversiteye girip 21 yaşında doktorasını tamamlamış bir dâhi. 22 yaşında Oxford Üniversitesi‘nde ders vermeye başlamıştı. Oxford ve Cambridge üniversitelerinden üç, Harvard ve Londra üniversitelerinden birer olmak üzere tam beş bilimsel derecesi bulunuyor.”
Kendisi Malta’da yaşıyor, ama dünyanın dört bir tarafında adına kurulmuş vakıflar ve enstitülerde onun çizgisini izleyen eğitmenler tarafından kurslar düzenleniyor.
Bir çoğu dilimize de çevrilmiş çok sayıda kitabı da var de Bono’nun…
İngilizlerin terörün kökünü kazıma amaçlı ‘gizli müzakereler’ yürütürken, görüşmelerin tıkandığı noktalarda, de Bono‘ya danıştıkları biliniyor.
‘Yanal yol’ ya da ‘lateral thinking’ de ne oluyor?
Çarpıcı bir örnek şu:
Bazı ülkelerde madeni paraların küçüğü büyüğünden daha değerli olabiliyor. Avustralya’da öyleymiş; en küçük madeni para kocaman olandan bir kat daha değerliymiş. Orada aile toplantılarında evin küçük çocuğunun ne kadar saf olduğunu göstermek için konuklar ortaya biri küçük diğeri büyük (daha değerli) madeni parayı koyup, “Seç, tercih ettiğin senin olsun” derler ve çocuk gidip büyük ama az değerli olanı seçermiş…
Defalarca tekrarlanmış bu olay.
Konuklardan biri, her seferinde büyük parayı seçen küçük çocuğa, “Oğlum” demiş, “Seninki yanlış tercih, öteki para küçük ama daha değerli, onu seçersen çok daha fazla şey satın alabilirsin.”
“Pışşşık” demiş çocuk, bir gözünü eliyle aşağıya doğru çekerek; “Eğer paranın büyüğünü seçersem, benimle bir daha oynarlar mı?”
Her seferinde tekrarlanan küçük kazancı bir defalık büyük kazanca tercih ediyormuş çocuk…
Maltalı de Bono’nun ‘yanal yol’ dediği, bu örnekteki çocuğun davranışı işte. Bir kerelik tatmin yerine, saf görünmeyi sineye çekip, para oyununda her zaman kazanmayı yeğleyen o küçük çocuğun davranışı…
Şam’da ‘Fatih’ havasıya Emevi Camii’ne gitmek…
Irak’ın kuzeyinin Türkiye’ye bağlanması…
Bu temenniler gerçekleşmediyse.. zaten birer hayal oldukları için değil.. konuya yaklaşımımız yanlışlar içerdiği için.. elimizi karşı tarafa çok belli ettiğimiz için böyle oldu.
“Pışşşık” demeyi bilebilsek
Temas halinde olduğumuz kişiler, örgütler, ülkeler bizim hep en değerliyi tercih ettiğimizi biliyor ve bunu engellemeyi hedefleyen bir oyun planıyla karşımıza çıkıyorlar.
Maksimalist tercihlerimiz topyekün karşı operasyonları davet ediyor.
O küçük çocuk gibi bir türlü “Pışşşık” diyemiyoruz.
Diyebilseydik, Suriye ve Irak’ta bizim durumumuz –bu arada Suriye ve Irak’ın durumu da– şimdikinden çok farklı olabilirdi.
Sınırdaş olduğumuz ülkelerden söz ediyorum; Irak ve Suriye için Türkiye güvenilmesi gereken birer komşu.
Irak’ın kuzeyi bizim sayemizde kalkınmasını gerçekleştiriyor; petrolünü alıp satıyoruz, kentlerini bizim müteahhitlerimiz inşa ediyor, marketlerinde Türkiye’de üretilen ürünler rafları süslüyor.
Aynı durum halkının hareketlenmesinden hemen önce Suriye için de söz konusu olmaya başlamıştı; iki ülke bakanları ortak bakanlar kurulu toplantıları düzenliyorlardı, unutmayalım.
Her iki ülkenin Türkiye dışındaki ülkelerle yakın ve Türkiye’ye uzak olmaları mantığa da aykırı.
Oturup “Nerede hata yaptık, yapıyoruz?” diye düşünme zamanı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025