Fehmi KORU
Son zamanlarda zihnimi kurcalayan en önemli soru şu: Acaba MHP’ye ve lideri DevletBahçeli’ye hepimiz, yanında veya karşısında yer alan yorumcular olarak, yanlış bir açıdan mı bakıyoruz?
Geçmişte başkanlık sisteminin en sert eleştirilerini MHP’li ağızlardan ve özellikle DevletBahçeli’den dinlemiştik. Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a hiç de olumlu yaklaşmazdı MHP lideri; Erdoğan-Bahçeli atışmaları partilerin salı günleri yapılan grup toplantılarından Anadolu’ya yayılır, AK Parti ile MHP kitlelerini etkisi altına alırdı.
Şimdi adını da kendisinden koydurduğu ve adı dışında her şeyiyle ‘başkanlık sistemi’ olan ‘cumhur-başkanlık sistemi’ni en cerbezeli AK Partiliden daha fazla savunuyor ve TayyipErdoğan’ı da koşulsuz benimsiyor MHP lideri.
MHP neyin peşinde?
Dün sabah kahvaltı masasında buluştuğu bir grup gazeteciye 2019 seçimlerinde MHP’nin cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağını ve seçimde Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceklerini resmen açıkladı Bahçeli; 1991’de Necmettin Erbakan ile Alparslan Türkeş arasında gerçekleşen ve her iki partiye de yarayan türden bir ittifak arayışında olmadıklarını da bu arada öğrendik.
İttifak yapan partiler ayrı ayrı seçime katılacak.. her partinin aldığı oy bilinecek.. fakat toplamı ittifak çatısına yazılacak.. adaylar kendi partisi listesinden seçilecek.. böyle bir ittifak peşindeler…
Acaba böyle bir ittifak mümkün müdür? Dünyada eşi-benzerine rastlanmıyor da…
Yukarıda genel hatlarını vermeye çalıştığım MHP’nin kendisini politik arenaya konuşlandırma biçimine bakıp yapılıyor Devlet Bahçeli ile partisiyle ilgili yorumlar. Öyle bakılınca da, yorumcunun eğilimi hangi yönde olursa olsun, şaşkınlıkla karşılanıyor.
MHP liderinin dünkü açıklamaları en fazla şaşkınlığı AK Parti sözcülerine yaşatmışa benziyor. hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ teşekkürlerini iletirken ne diyeceğini bilemez bir görüntü verdi.
Siyaset, bildiğimiz üzere, belli bir çizgiyi iktidara taşımak amacıyla yapılır; o çizgiyi de siyasetçiler temsil eder. Nihai hedef ise iktidar olmaktır.
MHP’nin izlemekte olduğu son politik çizgiye bakarak, Devlet Bahçeli’nin arzusunun Meclis’e en kalabalık grupla girmek, iktidarın bir parçası —muhtemelen koalisyon ortağı— haline dönüşmek, hatta 2019’daki seçimlerle yeni sistem bütün unsurlarıyla devreye girdiğinde cumhurbaşkanı yardımcısı koltuklarından birinde yer almak olduğu hesaplanıyor(du).
Hepsi de siyaset açısından ‘meşru’ sayılabilecek bu tür arzulara dayalı yorumları, Bahçeli, dünkü açıklamalarıyla boşa çıkardı.
Tayyip Erdoğan’a koşulsuz destek, bir anlamda, hiçbir talep ve ona dayalı bir arzu bulunmadığına zaten işaret ediyor, ama bunu başka yönlere çekilemeyecek açıklıkla da ifade etti MHP lideri…
‘‘İttifak olursa olur, olmazsa biz yolumuza yalnız başımıza devam eder, seçime de öyle gireriz’’ havası MHP’ye hakim.
Kısa süre öncesine kadar MHP saflarında siyaset yapmış ismi bilinen kişilerin kurduğu yeni bir partinin —İYİ Parti— varlığı, başka partilerden çok, oyları zaten yüzde 10’un biraz üzerinde seyreden (1 Kasım 2015 seçiminde yüzde 11.9 oyla 40 milletvekili çıkarabilmişti) MHP’yi tehdit ediyor.
AK Parti’yi iktidara taşıyan 2002 seçiminde, Genç Parti’nin varlığı, MHP’yi yüzde 10 barajının altında bırakmıştı.
Baraj yüzde 10 olarak kalmaya devam ettikçe MHP’nin ona takılma ihtimali her zaman var; bu sebeple 2019’a gidilen yolda MHP barajın makul bir düzeye (yüzde 7 gibi) indirilmesini arzu etmiş, ancak bu talep AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilemez bulunmuştu.
MHP liderinin bu talepte ısrardan da vazgeçtiği anlaşılıyor.
Dün aynen şunu söyledi:
‘‘İttifak söz konusu olacaksa bu yasal olmalıdır. Uyum yasalarında siyasi partilere ittifak yapma imkânı ve seçim sistemine bu ittifakın nasıl gerçekleşeceğine dair maddeler konulmalıdır. Yüzde 10 ağır bir barajdır. MHP’nin baraj diye bir sorunu yoktur.’’
Soruyu değiştirme zamanı
‘‘Ne istiyor MHP ve lideri Devlet Bahçeli?’’ sorusu cevapsız kaldığı için haklarında yapılan yorumlar saçmalık sınırında dolaşıyor.
Kendi hesabıma yorum için temel soruyu değiştirme ihtiyacı hissediyorum.
Yola biraz yukarıda kendi yaptığım şu siyaset tanımlamasından çıkıyorum:
‘‘Siyaset, bildiğimiz üzere, belli bir çizgiyi iktidara taşımak amacıyla yapılır; o çizgiyi de siyasetçiler temsil eder. Nihai hedef ise iktidar olmaktır.’’
Daha önce en şiddetli biçimde eleştirdiği AK Parti ve Tayyip Erdoğan’ın bugün temsil ettiği siyasi çizgiyi artık olumlu buluyor Devlet Bahçeli, onların iktidarını kendisinin iktidarı olarak kabul ediyor. Ve bunun için kendisi ile partisinin kenarda kalmasını bile göze alabiliyor…
Fedakarlık mı? Evet.
MHP çıkar peşinde koşmuyor, gerçekleştirilmesi çok güç bir ittifak formulüne geleceğini bağlayarak ideali için kendisini feda ediyor.
Benim şimdiki yorumum bu.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025