Fehmi KORU
Bir akil kişi “Elinde çekiç olan bütün sorunları çivi olarak görür” demiş…
Öyledir. Zaten sorunları olan kişilerin, kurumların, ülkelerin ve devletlerin çoğu bu yüzden o sorunlarından kurtulamıyor.
Elinde gücü olan kısa yoldan her sorunu çözebileceğini sanıyor.
Akil adamın (adı Abraham Harold Maslow imiş; Amerikalı bir psikiyatrist) özlü sözünü düşündüren son gelişme Fransa’da yaşandı. Devlet başkanı Emmanuel Macron, seçildiği ilk günden başlayarak savunageldiği bir yasayı, Senato tarafından iki kez hem de görüşülmeden reddedilmesine rağmen, sonunda yürürlüğe sokmayı başardı.
Yasayla amaçlanan
Yasa belli bir dönemde -seçimlere gidilirken son üç ay içerisinde- çakma haber yapılmasının önüne geçmeyi öngörüyor. Bazıları bununla Facebook ve Twitter gibi sosyal medya hesaplarının hedef alındığını sanıyor, ama gerçek çok farklı. Yasanın esas hedefi, Fransa dışı ülkelerin Fransızca yayın yapan medya organları…
Nitekim, yasa tasarısına karşı en sistemli karşı çıkışları Rusya sermayeli televizyon kanalı Russia Today (RT) ile Sputnik haber ajansı verdi. (RT’nin haberinin başlığı şu: Diktatörlüğe merhaba.) Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra da, Putin yönetimi tarafından desteklenen yayın kuruluşları, muhalif yayınlarını sürdürüyorlar.
Fransa’nın farklı dillerde yayın yapılan ‘France 24’ kanalının da Rusya’da yasaklanmasının gündeme gelebileceği konuşuluyor.
Rusya’nın da elinde bu tür ‘çekiç’ olarak kullandığı yasakçı mekanizmalar var.
Macron ve Fransa bu yasakçı tavrında pek de haksız değil, bunu kayda geçirmekte yarar var. En gürültülü örneği, halen tartışılması ve soruşturması ABD’de devam eden Donald Trump‘ın başkanlığı kazandığı seçimde görülmüştü. ABD’ye yönelik çakma haber bombardımanının o seçim sonucunu etkilediğine inanılıyor.
Sonradan Rusya menşeli olduğu ortaya çıkan ve Trump‘ın rakibi Hillary Clinton‘u Amerikan halkının gözünden düşürmeyi amaçlayan yabancı haber ajansları ve TV kanallarının yayınları yanında sosyal medyanın da devreye sokulduğu bir kampanya yürütülmüştü o seçimde.
Benzer kampanyaların başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde de etkili olduğuna inanılıyor.
Fransa’da bir yıla yaklaşan bir süre içerisinde toplumu tam ortasından ikiye bölecek kadar derin tartışmalara yol açan yeni yasanın benzerlerinin başka Avrupa ülkelerinde de benimsenmesi beklenebilir.
İşin ilginç tarafı şu: Fransa’daki yeni yasaya yalnızca Rusya destekli yayın organları değil, siyasi alanın iki aşırı kutbunun temsilcileri de şiddetle karşı çıktı. Komünistler de tasarının yasalaşmasını istemedi, aşırı sağ Ulusal Cephe de…
Sebebini anlamak hiç de zor değil: Her ülkedeki yerleşik medya düzeni artık hep Macron ve Merkel gibi merkezde yer alan politikacıların lehine çalışıyor; merkez-dışı politik çizgilerin seslerini duyurmakta sıkıntıları var. ‘Çakma haber yasası’ ile seslerinin kısılması amaçlanan yayın organları sağ-sol aşırı uçların işine yarıyor.
Bu da konunun bana yazının en başındaki ‘çekiç-çivi’ özlü sözünü hatırlatan yönü işte.
Sorunun temelinde yatan
Sorun siyasete dışarıdan gelen yayın yoluyla müdahaleden çok, ülkelerdeki yerleşik medya düzeninden kaynaklanıyor. ABD özelinde -Fransa için de benzer bir tahlil yapılabilir- konuya yaklaştığımızda, son başkanlık seçiminde, ülkede haber ve yorum tahakkümünün Trump-karşıtı bir hava yarattığını görebiliyoruz.
New York Times ve Washington Post ile CNN International başta olmak üzere öndegelen medya kuruluşları seçimde ağırlıklı olarak Hillary Clinton yanlısı yayın yaptılar. Trump ise sesini internet üzerinden yayın yapan haber siteleri ile ve biraz da Fox-TV aracılığıyla duyurabildi.
Russia Today kanalı ile Sputnik haber ajansının sosyal medya destekli spekülatif ve çoğu çarpıtılmış İngilizce haberleri sosyal medya takipçilerine ‘gerçek imiş gibi’ ulaştı ve ilgi gördü ise bundandır.
Kitle iletişim araçlarının neredeyse tek sesli görüntüsüdür sorunun temelinde yatan.
Türkiye?
Pek kimseler fark etmiyor, ancak Türkiye de yabancı kaynaklı medya gruplarının ilgi duyduğu ülkeler arasında. ABD’den Rusya’ya kadar pek çok ülkenin Türkiye’deki toplum algısını belirlemeyi amaçlayan girişimleri var. Bunlara en son Suudi Arabistan da katıldı. ‘Şarkul Avsat’ gazetesi bir süredir Türkçe de çıkıyor.
‘Çekiç-çivi’ anlayışı, maalesef, ülkemizde de geçerli. Bazı Türk büyükleri hakkında uygunsuz ifadelere yer verildiği için Wikipedia‘ya erişim yasaklandı ülkemizde (bu yasakta tekiz); o yakışıksız ifadeleri dünyanın her tarafındaki insanlar okumaya devam ediyor oysa.
Bir ara benzer bir gerekçeyle Twitter da yasaklanmıştı hatırlayacaksınız.
Henüz ‘seçimlere yabancı ülke müdahalesi’ gibi bir konu gündemimize girmedi, ama bunun ilk emaresiyle karşılaşıldığında, bizde de, Fransa’da olduğu gibi, yasakçı bir tavır alınacaktır. Bildiğimiz tek şey uygunsuz ve yakışıksız şeyleri yasaklamak, sakıncalı gördüklerimizi demir parmaklıklar arkasına göndermek oluyor çünkü.
Şunu bilmekte yarar var: Fransa’da çıkan yeni yasa sosyal medyayı yasaklamıyor; o yasayla amaçlanan, yabancı ülkeler menşeli yayın organlarının siyasi sistemi etkileme amaçlı girişimlerinin engellenmesidir.
Tersini yazan oldu da, bugünden başlayarak televizyonlarda da aynı yanlış çoğaltılabilir endişesindeyim.
Doğrusu bu yazdığımdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025