Fehmi KORU
Adaylar açıklanıyor, ama muhalefetin söyleminde değişiklik yok; oysa bu seçimde söylem kişilerden önemli…
Yerel seçim için takvimde kalan yaprakların sayısı azalırken merakla beklenen aday isimlerinden bazısı dün belli oldu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ile Parti Meclisi’ni (PM) birbiri ardına topladı ve bazı büyükşehirlere aday gösterilecek isimleri belirledi.
Sürpriz yok: CHP Ankara’daki yarışa Mansur Yavaş‘la, İstanbul’a da Ekrem İmamoğlu ile katılıyor.
AK Parti kendi adaylarının çoğunu açıklamıştı zaten; CHP’den sonra İstanbul’daki belirsizliği de ortadan kaldırıp Binali Yıldırım‘ın adaylığını ilan edecektir.
MHP Ankara ve İstanbul’da aday göstermeyeceğini, AK Parti’nin belirlediği isimleri destekleyeceğini açıklamıştı; İYİ Parti de bu iki büyük ilde CHP’ye destek verecek gibi duruyor.
İsimler tamam, ya söylem?
“Başkanlık sistemi koalisyonlar döneminin sonu olacak” deniliyordu, ittifaklar bir tür koalisyon manzarası sunuyor. İttifaklar kalıcılığa dönüştükçe, Turgut Özal‘ın yıllar önce temenni olarak telaffuz ettiği “2,5 partili” bir sisteme doğru yol alınıyor.
31 Mart’ta yapılacak yerel seçim özellikle büyükşehirler bakımından bunun ilk provası olabilir.
Ankara’da Mehmet Özhaseki – Mansur Yavaş, İstanbul’da Binali Yıldırım – Ekrem İmamoğluçekişmesi ile…
[24 Haziran genel seçiminde kendisinden beklenen atılımı gerçekleştirememiş Saadet Partisi o başarısızlığın sebeplerini doğru tespit eder ve geçmişte yerel yönetimlerde iktidarı güçlü rakiplerden kopararak alan partinin devamı olduğunu hatırlayarak adaylar belirlerse denklemi zorlayabilir. Günümüz şartlarında çok zor, ama olmayacak bir şey değil.]
İsimler belli olana kadar siyasi rakiplerin alttan alta sürdürdüğü kampanyalar daha çok kişisel renkler taşıyordu. AK Parti CHP’ye Kemal Kılıçdaroğlu‘nu hedef alıcı suçlamalarla yüklenirken, CHP de bütün ağırlığıyla Tayyip Erdoğan karşıtı bir platformu kullanıyordu.
Acaba esas kampanyalar başladığında da partiler aynı zemini koruyacaklar mı?
Bu soru yerel seçimlerin kaderini belirleyecek hayati önemde.
İki partinin şimdiye kadar ilk örnekleri alınan kişiler eksenli kampanyalar sürdürmesi durumunda seçimlerin galibinin kimler olacağını şimdiden söylemek mümkün: Elbette iktidar partisinin adayları… AK Parti bu sebeple seçime kadar kampanyasını Kılıçdaroğlu-Erdoğan çekişmesi tarzında yürütecektir.
CHP de aynı zemini korursa?
ABD’de ne oldu, bizde durum farklı mı?
Bizim yerel seçimlerin benzeri geçtiğimiz ay ABD’de yapıldı. Temsilciler Meclisi, Senato ve yerel yönetimler için yapılan seçimde sandıktan ikili bir tablo ortaya çıktı. Sadece üçte biri (35 sandalye) değişen Senato’da Donald Trump‘ın partisi iktidarını sürdürme başarısı gösterirken, bütün üyeleri (435 sandalye) için yapılan Temsilciler Meclisi’nde ise, Demokrat Parti açık ara üstünlüğü elde etti.
Demokrat Parti rakibinden en az 40 üye fazla çıkarmayı başardı Temsilciler Meclisi seçiminde.
Nasıl oldu bu?
Oradaki seçimle ilgili yapılan değerlendirmeler dikkatle gözden geçirilirse, Cumhuriyetçi Parti adayları genel politikalardan söz ederken Demokratlar’ın tamamen yerel sorunlar üzerinde yoğunlaşan kampanyalar sürdürdükleri fark edilecektir.
Demokratlar Trump ve yönetimini eleştirmek yerine kendilerinden oy isteyecekleri insanların ceplerini ilgilendiren sorunları gündemde tutarak karşı taraftan oy çalmaya ve bu yolla sandıktan çıkmaya çalıştılar. Bunu başardılar da.
Seçimleri değerlendiren bilimsel bir çalışma aynen bu sonuca işaret ediyor. [AK Parti ile CHP’nin kendilerine dersler çıkarmaları için ABD’deki seçimi irdeleyen bilimsel raporugözden geçirmelerinde yarar var.]
“Orası Amerika, burası Türkiye” diyeceklere siyasi kanaat oluşturmada insanların ülkeden ülkeye pek az farklılık gösterdiğini hatırlatmak isterim.
Yukarıda sözünü ettiğim araştırmada, Cumhuriyetçi seçmenlerin ideolojik konularda hayli muhafazakar görüşlere sahip olmalarına, Demokrat Parti’nin temsil ettiği görüşlere şiddetle karşı çıkmalarına rağmen, sıra ekonomiye ve maddi çıkarlara geldiğinde gözlerinin ideolojiyi görmediği açıkça sergileniyor.
İnsanlar ABD’de oy kullanırken oy verecekleri kişinin kendilerine kol kanat gerip germeyeceğini, yaşadıkları çevreyi nasıl temsil edeceğini ve ekonomik açıdan ne gibi faydaları dokunacağını ön planda tutmuşlar.
Rapor öyle diyor.
İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyükşehirlerin hepsinin ve o şehirleri mekan tutmuş olan insanların devasa sorunları olduğunu biliyoruz. Ayrıca ekonomide de inceden inceye alarm sinyalleri alınan bir ortamda gidiliyor seçime. Sıradan seçmen için bu iki unsur -kentin ve yaşanılan çevrenin sorunları ile ekonomi- bu seçimin kulak verilmeyi hak eden en ön planda gelen konuları olacaktır.
Tabii muhalefet partileri iktidarla kavga gürültü koparmayı somut konuları gündeme taşımaya tercih etmezlerse…
CHP bugüne kadar hep kolay yolu tercih etti; AK Parti’ye ve özellikle de Tayyip Erdoğan‘a ideolojik karşıtlık üzerinden kurduğu bir muhalif söylemle kitlelerin önüne çıktı.
Şu güne kadar sürdürülen söylem bu alışkanlığından vazgeçmeyeceğine işaret ediyor.
Vazgeçer mi, önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025