Fehmi KORU
Arap Baharı’ diye alkışlanan sürecin Suriye’ye uğramasının yıldönümüydü önceki gün... 15 Mart 2011 tarihinde ilân edilen ‘Öfke Günü’ Suriye’nin her tarafında sokakları hareketlendirmişti. O gün bugündür durulmadı ülke; bir yılda onbine yakın insan hayatını çatışmalarda kaybetti. Pek çok kentte korkudan sokağa çıkılamıyor.
Modern zamanlarda keşfedilen sokakların yönetimleri değiştirme gücü Suriye’de henüz sonuç getirmedi. 40 yıllık Baas Partisi, mutedil sayılan Beşşar Esad’ın arkasında, Tunus, Mısır ve Yemen’de yaşananlara benzer bir âkıbetin kendi başlarına gelmesini engellemek için her yola başvuruyor.
Guardian gazetesinin açıkladığı ‘e-posta’ yazışmalarına bakılırsa, Beşşar Esad ve saray halkının ülkede yaşananlardan fazla etkilenmediği anlaşılıyor.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) ‘veto’ hakkı bulunan tek bir üyesini yanlarında hissetmesi rejimlerin ayakta kalması için yeterli. Suriye örneğinde, Rusya ve Çin,Baas Partisi ve Beşşar Esad için kurtuluş simidi yerine geçiyor.
Topyekün savaş seçeneğine dünyayı kilitlemek yerine, çok uzun yıllar önce oluşmuş BMGK sistemini elden geçirmek daha makul olmaz mıydı?
Kimse kimseyi aldatmasın: Rusya ve Çin’i ikna edip Baas rejimi üzerinde daha etkili olmak mümkündü; birlikte hareket edilememesi iç çatışmalarda daha fazla kan akmasına, sonuçta hangi taraf üstün gelirse gelsin ülkenin dirlik ve birliğini kaybetme tehlikesi altına düşmesine sebep oluyor. Çok renkli kimliklerin birlikte yaşamak zorunda olduğu Suriye gibi ülkelerde, kanlı ‘iç savaş’ görüntüsü, barışı savaştan daha zor hale getiriyor.
Savaştan halk üstün çıksa dahi toplumsal barışı sağlamak imkânsızlaşabilir.
Görünen o ki, Suriye’nin bu sürecin sonunda iyice ‘güçsüz hale gelmesi’ arzulanıyor. Tıpkı Irak ve Libya gibi... Irak ve Libya’da ‘diktatörlük-sonrası dönem’ tam bir keşmekeş; iç barışın hayal olduğu birer ülke artık her ikisi de... Suriye’nin de onlara katılması Ortadoğu’daki dengeleri iyice değiştirecektir.
Haritayla oynamadan bir bölge bütünüyle değiştiriliyor.
Dün, topyekün saldırı öncesi son girişim olarak bilinen bütün diplomatik faaliyetlere son verilmesi ve vatandaşlara ‘dön emri’ iletilmesi yolunda adım atan ülkeler iyice kalabalıklaşmaya başladı. Bahreyn ve Suudi Arabistan zaten diplomatik ilişkilerini koparmıştı; Körfez İşbirliği Konseyi’nin geri kalan dört ülkesi de Suriye’deki diplomatik misyonlarını kapatma kararını dün açıkladı.
Daha önemlisi, ABD’nin başlattığı yolda yürüyen ülkeler arasına Türkiye de katıldı dün...
Atılan adımlar, ilişki koparma ve vatandaşlarını geri çekme girişimi, Suriye rejimi üzerinde“Bunlar ciddi galiba” izlenimi uyandırır ve direnmeden vazgeçmeyi getirirse ne âlâ; ancak rejimin yapısı bu umuda bel bağlamaya izin vermiyor. Baas rejimi direnmeye ve daha fazla kan dökülmeden ipleri elinden bırakmamaya çabalayabilir.
O zaman ne olacak? Başkalarının kötü niyetli savaşına katılacak mıyız?
Çanakkale Savaşı’nın yarın yıldönümü. 100 yıl kadar önce kendi vatanımızı savunurken kaybettiklerimiz, bize, başkalarının savaşından uzak durmayı düşündürmüyor mu?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025