Fehmi KORU
Başında Ali Babacan’ın bulunacağı düşünülen Abdullah Gül destekli yeni oluşumla ilgili haberleri izliyor musunuz? Bazılarında ismim geçtiği için ben bile izliyorum.
Yeni oluşumun beş kişilik bir ‘beyin takımı’ varmış; onun içinde ben de yer alıyormuşum… Kendilerine destek çıkacak bir medya yapılanması için çalışmalar sürdürülüyormuş; ancak onun içine ben alınmayacakmışım…
Geçen haftalarda çıktı bu iki haber; en sonuncusu ise birkaç gün önceye ait: Kurulur kurulmaz yeni oluşuma biri İYİ Parti’den diğeri de MHP’den kopmuş iki milletvekili katılacakmış…
İlk iki haberin -içlerinde ismim de geçtiği için- doğru olmadıklarını biliyorum. Sonuncu haberin de yanlış olduğuna eminim.
Hayır, son haberin doğru olmadığını düşündüren, içinde ismi geçen iki milletvekilinin böyle bir niyeti olmadığını bilmem değil; bildiğim farklı bir gerçek var: Yeni oluşum için çalışanlar kimlerin kurucu olacaklarını ve kurulduklarında kapıyı ne kadar geniş tutacaklarını kararlaştırma aşamasına henüz gelmediler…
Birlikte çalışabileceklerini, aynı yolda yürüyebileceklerini düşündükleri çok geniş bir yelpazeden kişilerle görüşüyor, kendi çizgilerini görüştükleri kişilerle paylaşıyor, muhataplarının görüşlerini öğrenmeye de gayret ediyorlar; ancak görüştükleri kişilere herhangi bir teklifte bulunmadıkları gibi onların “Ben varım” deyip kendilerini bağlamalarını da istemiyorlar.
Görüştükleri her kişi oluşum içerisinde yer almayabileceği gibi, henüz görüşmediklerinin de kendilerini ihmal edilmiş saymaması gerekiyor. Bana söylenen bu.
Şu aşamada üzerinde yoğunlaştıkları, ülkenin ihtiyaçlarına cevap verecek kapsamlı bir program…
“Ben varım” diyen çok
Aldığım duyumlara göre, yeni oluşumda çekirdek kadroda bulunduğu bilinen isimlere kendiliğinden ulaşan ve “Ben varım” mesajını iletenler sayıca hayli fazla ve onlar değerlendirilmek üzere not da ediliyor.
Güçlü bir çıkış için kurucu kadronun parlaklığı ve “Sorunları bu kadro çözer” dedirtebilmek önemli; ancak günümüzün şartlarında yeni bir partiye ihtiyaç duyduğunu hisseden kitlelere programı ve söylemiyle “İşte aradığımız bu” dedirtebilmek çok daha önemli.
Türkiye ancak siyasetin çözebileceği devasa iç ve dış sorunlara sahip ve şartlar her geçen gün daha da olumsuz hale geliyor. Bu sorunların bir bölümü, referandumla kıl payı kabul edilen yeni hükümet sistemiyle ilgili; bu sistem çalışmıyor. Bir bölümü de, iktidarın kendi yarattığı sorunlar. Çözümü zorlaştıran da bu durum. Soruna sebep olanlardan çözüm beklemek boşa kürek çekmek anlamına geliyor.
Yeni oluşum için çalışanların işi bu sebeple o kadar da zor değil. Günün şartları içerisinde kendilerini anlatmaları her geçen gün daha kolaylaşıyor.
AK Parti kendisini siyaseten tehdit altında hissediyor ve sözcüleri ağzıyla bunu belli eden çıkışlar son günlerde yoğunlaşmaya başladı; ancak diğer partilerin de rahatının kaçtığı fark ediliyor.
Kendilerine çeki-düzen vermek zorunda kalacak bütün partiler…
Bugüne gelinmesinin sebebi yalnızca bir parti değil, sebep sistem ve sistemin içerisinde yer alan her eğilimden siyasi kadrolar; sistemi sorgulayan bir yeni yapılanmanın varolanı sarsması bu yüzden kaçınılmaz.
CHP daha şimdiden, İstanbul seçiminden edindiği deneyimi de mercek altına alarak, yeni siyasete uygun adımlar atma hazırlığına girdi; bunu zorlayan da, siyasete yeni bir yaklaşım getireceği düşünülen partileşme çalışmaları.
Sadece Ali Babacan – Abdullah Gül eksenli çalışma da değil, Ahmet Davutoğlu’nun sözlü çıkışları ve ardından sökûn eden tartışmalar da mevcudu sarsmada etkili.
Çevrede, biraz da AK Parti sözcülerinin partileşme gayretlerine verdikleri sert tepkilerden kaynaklanan, “Saldırılara dayanamazlar” görüşü var; yakın zamanlara kadar oluşumların çalışmalarına katılanlarda da o görüş yankı bulabiliyordu. Gözlediğim, her gün biraz daha sertleşen kendilerine yönelik ithamların partileşme gayreti içerisinde olanlarda başlarda hissedilen tereddütleri gidermeye yaradığı.
Doğru bir tercihte bulunduklarını şimdilerde daha fazla hissediyorlar.
Yeni oluşum ve medya
Medyada yeni oluşum ve içinde yer alanlarla ilgili doğru olmayan yanıltıcı haberler de, bununla ne yapılmak isteniyorsa tam tersine sonuç veriyor. Zamanı gelmiş bir düşünce ve çıkışın hiçbir biçimde engellenemeyeceğini bir kez daha yaşayarak öğreniyoruz.
Yeni oluşumun medya desteği bulunmaması önemli eksiklik; buna hiç kuşku yok. Mesajlarını bir biçimde kendilerinin toplumla paylaşmasının arayışı içerisine girmeleri şart. Ancak, AK Parti de medya desteğinden mahrum bir ortamda kurulmuş, bir-iki gazete ile bir TV kanalı dışında kendisine olumlu yaklaşan gazete ve TV kanalı olmadığı halde girdiği ilk seçimde iktidara gelebilmişti.
Gazetelerin okunmadığı, iktidar yanlısı bilinen kanalların haberlerinin izlenmediği günümüzde yeni oluşumcuların işi daha rahat. Yine de doğru haberlerini iletebilmek için bir-iki adrese ihtiyaçları var.
Yanlış haberler çoğalmaya başlayınca bildiğim doğru haberleri vereyim dedim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
25.10.2025