Fehmi KORU
Beyaz Saray’da 1,5 saat başbaşa görüşme… Ardından heyetler arası müzakereler… Bir ara Amerikalı beş senatörün de katılımıyla ikna seansı… Sonrasında kalabalık bir grup önünde basın toplantısı…
Neredeyse beş saati bulan bir maraton…
Türkiye’den Washington’a giden heyetlere gösterilen ilginin herhalde en göz kamaştırıcı olanı ile bu ziyarette karşılaşıldı.
Başarılı yönler
Dahası da var: Konuk Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan basın önündeki konuşmalarında evsahibi için sıradan dostluk ifadeleriyle yetinirken, evsahibi Donald Trump konuğunu en ileri övgülere boğdu. İki ülke arasında terörle mücadele konusunda tam bir mutabakat olduğunu, ikili ticari ilişkileri 100 milyar dolara çıkarma iradesinin devam ettiğini yine evsahibi Trump’ın ağzından dinledik.
Evsahibi bu ziyarete saatlerini ayırırken, Beyaz Saray’a fazla uzak olmayan Kongre’de kendisinin siyasi muarızları sonunda görevden azledilmesiyle sonuçlanabilecek bir sürecin kamuoyuna açık ve uluslararası bütün kanallardan canlı yayınlanan yeni bir aşamasını başlatıyorlardı. Trump onu izlemek yerine dikkatini konuğuna vermeyi tercih etti.
Hiç kuşkusuz bu yönleriyle başarılı bir ziyaret bu Türkiye için…
Trump’ın karakteri göz önünde bulundurulduğunda ziyarette sürprizler yaşanmaması da önemli. [Karakter deyince: Basın toplantısında güya ‘hükümete dost Türk gazeteci’ aradı Trump; soru sorana da sonrasında "Gazeteci olduğunuzdan emin misiniz?” diye takıldı.]
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok tartışılan çirkin ifadeli mektubu da bu vesileyle Trump’a iade etmiş oldu. [Daha doğrusu konuya ilişkin bir değil iki mektup varmış ve ikincisi de herhalde birinciden pek farklı olmadığı için o da iade edilmiş.]p>
Bir de bu yön ve sorular var
Peki de görüşmeden dışarıya yansıyan görüntülerde, basın toplantısı sırası ve sonrasında Türk heyetinde yüzler neden gülmüyor?
Kongre’nin Temsilciler Meclisi kanadından çıkan ‘Ermeni tasarısı’ ile ‘yaptırımlar’ öngören iki kararın Senato’ya sunulması geciktirilmişti; Beyaz Saray’a davet edilen senatörler Türkiye’nin canını daha da acıtacak bir karara soyunduğu bilinen isimler… Acaba ikna seansı sonuca ulaşmadı mı? [Görüşme sonrası CNN’e konuşan Senatör Lindsey Graham, "Görüşmenin amacı Türk dostlarımıza Amerikan yurttaşlık bilgisi dersini vermekti” demiş.]p>
Türkiye’nin ‘terör örgütü’ olarak tanınmasını istediği YPG’nin en bilinen ismi Mazlum Kobani’yi Beyaz Saray’a davetten vazgeçilmesini sağlamak ziyaretin en önemli maddelerinden biriydi. Konu basın toplantısında kendisine yöneltildiğinde Trump doğrudan cevap vermekten alenen kaçındı. [Cumhurbaşkanı ilk kez Rusya’nın da PYD’yi ‘terör örgütü’ olarak görmediğini ifadeyle ABD ve Rusya’nın bu tavırlarını eleştirdi. Trump sustu.]
Gündemin en önemli maddesi ise Rusya’dan alınan S-400’lere ABD’nin itirazını sona erdirmek ve bu amaçla konulmak istenen yaptırımları savuşturmaktı. ABD’de güçlü bir siyasi odak NATO üyesi Türkiye’nin Rusya’dan füze savunma sistemi almasını taahhütlere ‘ihanet’ olarak görmek ve göstermek istiyor. [Daha önceden kulaklara gelse bile varlığından bu ziyaret vesilesiyle emin olunan ikinci mektupta, Trump’ın, "Vazgeçmezseniz ağır yaptırımlar gelecek” uyarısında bulunduğu düşünülüyor.]
O konu “Üzerinde çalışıyoruz” denilerek geçiştirildi.
Üzerinde çalışılan bir konu da, Türkiye’nin parasını ödediği, yalnız alıcısı değil ortağı da olduğu, belli aksamları ülkemizde üretilen F-35 jetlerine ABD’nin getirdiği ambargo.
Beş saati aşan uzun uzadıya görüşme ve müzakerelerin, hareketten önce ‘en önemli konular’ olduğu ilan edilmiş maddelerde bir uzlaşmaya varılmadan sona ermesi, ziyarete gölge düşürüyor.
Ziyaret sonrasında cevabı beklenen sorular şunlar:
Yaptırımlar hala gündemde mi?
‘Ermeni karar tasarısı’ Senato’dan Trump’ın da müdahale edemeyeceği üçte ikinin üzerinde bir çoğunlukla geçirilecek mi, yoksa rafa mı kaldırılacak?
PYD’nin Washington ve Trump nezdinde gördüğü itibar sürecek mi?
S-400’lere itiraz ve onu yaptırım konusu olarak görme devam ediyorsa, Türkiye parasını ödediği, parçaları Rusya tarafından teslim edilmiş sistemi kurup kullanamayacak mı?
F-35’lere konulmuş ambargo ne olacak?
En önemlisi de şu: Türkiye-ABD ilişkileri devletten-devlete olmaktan ziyade Erdoğan-Trump arasındaki iyi ilişkiler üzerine oturuyor gibi; buna karşılık sonuç alınamasa bile Trump’ın deyimiyle ‘Amerikan derin devleti’ bir tür ‘siyasi darbe’ olarak da görülen azil süreciyle konunun muhatabının hareketlerini kısıtlamış durumda. Bunun Türkiye’nin ABD’den beklentilerine yansıması nasıl olacak?
Cevabı henüz belli olmayan zor sorular bunlar…
Yazıyı daha fazla uzatmaya gerek yok. Bardağın yarısı doluysa da diğer yarısı boş. Ziyaretin hoşa gidecek yönleri var, ama sonuç alma açısından önem taşıyan bütün maddeleri hala sonuçsuz.
Muhasebeyi kendiniz de yapabilirsiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025