Figen Çalıkuşu

Figen Çalıkuşu
Figen Çalıkuşu
Karar Tüm Yazıları
Hukuk siyasetçinin kucağında uyuyor...
7.11.2025
22

Ülkenin gündemini sadece siyaset belirliyor, farkında mısınız? Hukuk yok, iktisat kuralları yok, teknoloji yok… Varsa yoksa siyaset.

Hukukun ilkelerinden kurtulmuş bir siyaset kurumu ise en büyük slalom şampiyonlarına bile taş çıkartan bir kıvraklıkla bir uçtan bir uca kayıyor.

İdam sehpaları için kürsülerden ip atarken, “kurucu öndere” gelmek mesela… AYM üyelerinin, HDP’yi kapatma kararı almadığı için neredeyse terörist ilan edilmesinden, Selahattin Demirtaş için AİHM kararının uygulanmasının “hayırlara vesile olmasına” gelmek mesela.

Anayasa 90. Maddesinde değişiklik yapıp, yürürlüğe giren milletlerarası antlaşmaları kanun hükmünde kabul etmekten, “parası neyse öderiz”e gelmek mesela…

Bir toplum mutlaka kendine sormalı:

Hukuku mu uygulayacağız yoksa her konjonktürde fikirleri değişen siyasetçilerin dediklerini mi?

Hukukun, anayasanın, yasaların ne zaman geçerli olup olmayacağını siyasetçinin keyfi mi belirleyecek?

Haftayı kaplayan Selahattin Demirtaş örneğine bakalım

Yıl 2018… AİHM dedi ki “hukuki değil siyasi gerekçelere göre” tutuklu.

Yıl 2025… AİHM bir kez daha dedi ki Selahattin Demirtaş “hukuki değil siyasi gerekçeler”ile tutuklu.

Anayasa’nın 90. Maddesine göre Demirtaş’ın daha 2018’de tahliyesi gerekiyordu.

Peki, Demirtaş neden tahliye edilmedi? Neden...

Siyaset hukuku tepelediği için… Buna çok şiddetli bir demokratik tepki gösterilmediği için…

Demirtaş hakkında verilen kararlar, AİHM Büyük Daire Kararları ile kesinleşti. Tıpkı Osman Kavala, tıpkı KHK’lı Yüksel Yalçınkaya kararları gibi…

Hukuk varsa, burası hukuk devletiyse bu kararların uygulanması gerekiyor… Uygulanmıyor çünkü hukuk siyasetin kucağında uykuya yatırılmış.

AİHM’in kararına göre Demirtaş’ın “tahliyesi zorunluluktur…” “O şunu dedi”“bu bunu dedi” tartışmasının hukuken hiçbir geçerliliği yoktur.

İşte bize unutturulan, normalimiz olması gereken “kural ve kurumlar” zorunluluğunu, AB Komisyonu geçenlerde “Türkiye Raporu” ile önümüze koydu.

Bakın, ne diyor:

Düzenleyici kurumların çoğu doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı kalmaya devam etmekte, kamu yönetimi son derece siyasallaşmış durumdadır.

Kamu yönetiminin siyasallaşması ne demek?

Devlet yönetiminde hukukun buharlaşması demektir.

Türkiye Raporu devam ediyor:

Yargı, yürütmenin kontrolü altında olmaya devam etmekte, bu ise hem yargı bağımsızlığını zedelemekte hem de yargı kararlarının niteliğini olumsuz etkilemektedir. Yargı organları, muhalefet temsilcileri ve seçilmiş yetkilileri hedef alarak seçici bir şekilde hareket etmiş, buna karşılık iktidar koalisyonundaki yetkililere yönelik benzer işlemlerden kaçınmıştır.

AİHM'in bazı kararları hala uygulanmamış ve bazı mahkemeler ise Anayasa Mahkemesi'nin kararlarını yerine getirmeyi reddetmekte. Bu durum, sistemin bütünlüğünü ve işleyişini zedelemekte.

Gazeteciler, yazarlar, avukatlar, akademisyenler, insan hakları savunucuları ve diğer eleştirel fikirler hakkında, terörizme destek iddiasıyla yürütülen soruşturmalar, davalar ve mahkûmiyetler yoğunlaştı. Birkaç yıl aradan sonra ilk kez, görevdeki bir siyasi parti başkanı kamuya açık konuşması nedeniyle yargılandı. Muhalefet siyasetçilerine yönelik yargılamalar devam etti ve bir muhalefet partisine karşı soruşturma başlatıldı.

“Muhalefet siyasetçilerine yönelik yargılama” vurgusunda kasıt AYM kararına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay ve CHP’ye karşı başlatılan yargılamalar.

Türkiye Raporu’nda bu da açık açık bildiriliyor:

CHP belediye başkanları ve üyeleri hakkında artan sayıda soruşturma ve dava ile karşı karşıya kaldı ve bu durum muhalefete yönelik sindirme ikliminin oluşmasına katkıda bulundu. AİHM’in derhal serbest bırakılmaları yönündeki bağlayıcı kararına rağmen, HDP'li eski milletvekillerinden bazıları, iki eski eş başkan dahil hala tutuklu. Ayrıca, Gezi davasında tutuklu olan ve milletvekili seçilmiş bir hükümlünün serbest bırakılmasını öngören Anayasa Mahkemesi kararı henüz uygulanmamıştır.

Siyasetçilerin keyfini, devleti ve toplumu var eden hukuk kurallarının önüne koyduk… Hukuku unuttuk.

“Niye çöküyoruz” diye merak eden varsa, nedeni budur.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar