Figen Çalıkuşu

Figen Çalıkuşu
Figen Çalıkuşu
Karar Tüm Yazıları
Suriye’de ‘altın oran’ nedir?
14.11.2025
115

İçinde bulunduğumuz kaotik ve ürkütücü tablonun ana nedeni tartışmasız rejimin niteliği…

Ancak bir de matruşka bebekler gibi ortalığa yayılan son gelişmeler var:

Yanarak ölen insanlarımız, dünyada enflasyon şampiyonluğu, gizlilik kararı olan soruşturmada henüz mahkemesi tarafından kabul edilmeden İBB iddianamesinin ortalığa dökülmesi, iddianamede CHP hakkında Yargıtay Başsavcılığına yapılan bildirim, duraklayan ve top çeviren Kürt Treni, Erdoğan-Bahçeli görüşmesi, iktidar-muhalefet cenkleşmesi, anayasayı yok sayan yargı mensupları ve onların oluşturduğu mahkemeler…

Hala tahliyesini duymadığımız Selahattin Demirtaş.

“Terörsüz Türkiye” süreci “hukuksuz Türkiye” süreci ile birlikte yaşanıyor.

“Terörsüz Türkiye” denilen süreç, “hukuksuz Türkiye” ile ilerleyemiyor.

Galiba devletin içinde “bu gerçeği görenler ve görmeyenler” gibi birbiriyle çatışan iki grup var. Yaşanan birçok tuhaflık da bu iki grubun çatışmasından kaynaklanıyor gibi görünüyor.

Bazı yöneticiler için asıl mesele, hukuka dönmek, barış için demokratik dönüşüm değil de Suriye ve daha çok da SDG’nin entegrasyonu galiba.

Sanırım bunun “sihirli bir çözüm” olduğunu düşünüyorlar.

Washington’da bu konuda çok önemli bir gelişme oldu.

Trump-Şara görüşmesi… Ve toplantı sırasında “ABD’nin daveti” ile Beyaz Saray’da bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan… Bu durum uluslararası ilişkilerde pek rastlanan bir durum değil.

Anlaşılan ABD, Suriye’deki yeni dönemde dengeleri koruma gayretinde.

Fidan önce Beyaz Saray’da ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Trump’ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Trump’ın Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack’ın katılımıyla yapılan bir toplantıya katıldı. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance de daha sonra gruba dahil oldu.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ayrıca Witkoff ve Barrack’la da ayrı bir toplantı da yaptı.

Ne oluyor?

Hakan Fidan’ın toplantı ertesi söyledikleri bir pusula olabilir mi?

Aslında önümüze şöyle bir şablon çıkıyor. Gerek kuzeyi, gerek kuzeydoğusu gerek güneyi. Buradaki problemler eğer dikkatle yönetilmezse ülkenin tamamıyla bölgesel bütünlüğüne, toprak bütünlüğüne yönelik bir sıkıntının ortaya çıkma ihtimali var. Yani ülke giderek daha da parçalanmayla karşı karşıya kalabilir. Bunu Amerikalıların anlıyor olması tabii önemli ve anladıklarını da görüyorum. Yani ülkenin bir ve bütün olması ama herkesin aynı zamanda can güvenliğinin, mal güvenliğinin olması ve çeşitli etnik, dini grupların bu noktada herhangi bir baskı altında olmaması fevkalade önemli.

Bu altın oranı bulmak için tabii büyük bir gayret var.

Suriye’de aranan altın oran bulundu diyelim. Suriye’de bulunan altın oran, Türkiye’de sahici ve kalıcı bir iç barışı sağlamaya yetecek mi?

Tam burada cevaplanması gereken daha önemli bir soru ortaya çıkıyor; Türkiye’de bu “altın oran” var mı?

Türkiye, dünyanın en büyük 17. Ekonomisi… Ama Demokrasi Endeksi’nde 102., Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 108. sıradayız… Geçen sene 107. sıradaydık, biraz daha gerilemişiz.

Mutluluk Endeksi’nde 100 ülke arasında 94. Sıradayız.

Ve Yolsuzluk Algısı Endeksi’ne de başa güreşiyoruz.

Demek ki o aranan “altın oran” Türkiye yok.

İşte ABD’de gerçekleşen bu görüşme, Suriye’nin geleceğini şekillendirirken Türkiye’nin iç barışı ve dış politikası için bir fırsat sunmakta.

Suriye’de altın oran aranırken, Kürtlerin devlet yapısına entegresi uzlaşılmış bir statü ile gerçekleşir ise Türkiye’deki Kürtlerle devam eden barış sürecinde somut bir ilerleme yaşanabilir. Bu, Türkiye için de önemli bir adım olur.

Ama Suriye’de “altın oranı” bulmak bir fırsattır ama bizim için yeterli değildir.

Bizim önümüzde açılan yolda sağlam adımlar atmamız gerekir.

İçeride barış, dış politikada güvenlik ve istikrar için bizim de bir altın orana ihtiyacımız var. O altın orana giden yol, demokratikleşmeden geçiyor, hukuktan geçiyor, kapsayıcılıktan, uzlaşıdan geçiyor.

Ankara Suriye’ye ayar vermek için harcadığı büyük enerji kadar hatta daha fazlasını içeride demokrasi, hukukun üstünlüğü, yolsuzluk algısı ve insanlarımızın mutluluğu için de harcarsa… O zaman barış da gelir güvenlik de…

Hepimiz huzura kavuşuruz.

Yoksa içerde olmayan “altın oranı”, Suriye’de aramak beyhude bir çaba olarak kalır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar