Hakan TAHMAZ
Bu ülkede ve bütün dünyada barışa giden her adım zor ve sancılı olur. Hiçbir şey kolay olmadı, kolay da olmayacak. Sürecin akamete uğramaması için siyasi irade kadar toplumsal iradenin de sürece dahil edilmesi şart. Silahlar susmuş olabilir. Ama kalıcı barış, adalet, eşitlik ve özgürlük olmadan kurulamaz. Barışı geciktirenler, yarın sadece bir süreci değil, bir ülkeyi de kaybetmiş olabilirler.
11 Temmuz 2025’te Casene Mağarası’ndaki sembolik silah yakma töreni, Türkiye'nin yakın tarihinde önemli bir eşik olarak kayda geçti. Artık mesele, silahların gerçekten susması için Meclis’in ne yapacağına bağlı. Ancak barış sadece silahların susması değil, kalıcı barış herkesin kendini eşit yurttaş hissettiği, gördüğü adalet ve demokratik dönüşümle mümkün.
Türkiye, bu anlamda bir aydır hayati bir geçiş döneminin eşiğinde. PKK'nin silahları bırakma kararıyla başlatılan “temas ve keşif” süreci, 11 Temmuz’da Casene Mağarası’ndaki sembolik törenle tamamlandı. Artık gündem, yeni bir aşamaya; yani silahların kalıcı olarak devre dışı kalması için gerekli siyasi ve hukuki düzenlemelere geçilmesi.
Bu sürecin temel özelliği, klasik çatışma çözümü modellerinde olduğu gibi demokratik müzakere ilkelerine dayanması gerekiyor olmasıdır. Ve bu müzakerenin en meşru zemini, hiç kuşkusuz Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM). O nedenle TBMM'de kurulacak olan barış süreci komisyonu sadece siyasi bir mekanizma değil, sürecin kaderini belirleyecek kilit bir araç niteliğinde.
Meclis Komisyonu Neyi Amaçlamalı?
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un öncülüğünde, Meclis’te grubu bulunan partilerin grup başkanvekilleriyle yürütülen görüşmelerde komisyonun kurulması için teknik hazırlıklar neredeyse tamamlandı. Ancak kamuoyuna açıklanması beklenen en kritik sorular şunlar: Komisyonun gündemi ne olacak? Kimlerden oluşacak? Hangi siyasal çerçeve ve ilkelerle çalışacak?
Cevaplar, sürecin ilerleyip ilerlemeyeceğini belirleyecek.
Yasama Organının Tarihi Sorumluluğu
TBMM’nin bu süreçte üç ana başlıkta tarihi bir görev üstlenmesi gerekiyor:
1 - Silah bırakanların sivil yaşama ve siyasete katılımının yasal zemini oluşturulmalı. Süreçte yer alan sivil toplum örgütleri ve bireyler korunmalı, hukuksuz uygulamalara ivedilikle son verilmelidir. Ayrıca, silahsızlanma sürecine kamusal denetim ve eşlik edecek kurumsal yapılar vakit kaybetmeden oluşturulmalıdır. Ne yazık ki, süreç başlamasına rağmen bu kurumlar hâlâ eksik.Silah bırakma işinin kayıt altına alması gerekiyor. Bunların eş zamanlı bir program temelinde yürütülmeli; gerekli idari ve hukuki tedbirler alınmalıdır. Sürecin sağlıklı işlemesi için güçlü bir kurumsal yapı gereklidir. Bu yapı, uluslararası kurumlar veya sivil toplum örgütleriyle işbirliği içinde kurulabilir
2 - Geçmiş mağduriyetleri ve yapısal sorunları giderecek adımlar atılmalı. Faili meçhul cinayetler, köy boşaltmaları, mezar tahribatları, kayyım atamaları, Abdullah Öcalan dahil siyasi af, ceza infaz sistemi sorunları gibi alanlarda hukuki düzenlemeler yapılmalıdır.
3 - Eşit yurttaşlığı anayasal güvenceye alacak demokratik sistem kurulmalı. Kürt sorununun çözümü, sadece silahların bırakılmasıyla değil, kimlik haklarının tanınması ve anayasal güvenceye alınmasıyla mümkündür.
Abdulkadir Selvi’nin “Tülay Hatimoğulları süreci sabote etmeye mi çalışıyor?” başlıklı yazısında “Öcalan özgür olmalı” ve “PKK’liler geldiklerinde tutuklanacaklarsa, gelemezler” sözlerini bağlamından koparıp kullanarak, onu hedef göstermeye çalışıyor. Yazısında “kime hizmet ediyor” sorusunu yöneltiyor; ama asıl yaptığı, kamuoyunu yanıltıcı bir algıya yönlendirmek.
Komisyon Kiminle, Nasıl Kurulmalı?
Süreçten sonuç alınacaksa, komisyonun bileşimi yalnızca Meclis gruplarıyla sınırlı kalmamalı. Konuya dair uzmanlığı olan akademisyenler, sivil toplum kuruluşları, parlamentoda olmayan siyasi partiler ve farklı toplumsal kesimlerin temsilcileri de sürece dahil edilmelidir.
Bu sürecin Türkiye ve Ortadoğu’nun mevcut gerçekliğinde uzun zaman alması, hatta bir iktidar değişikliği sonrasına sarkması büyük olasılıktır. Bu nedenle, komisyonun görev tanımı ve bileşimi gibi konularda Meclis’te grubu bulunan partilerin uzlaşması, sürecin siyasal meşruiyeti ve toplumsal desteği açısından önemlidir.
Bütün bunların yanında, iktidar partilerinin hâlâ toplumsal ve siyasal kutuplaşmayı derinleştiren politikaları sürdürmesi kaygı vericidir. Toplumsal duyarlılıkları önemsemeyen ve yaraları kanatmaya çalışan tutumlar sürece zarar vermektedir.
Bu yaklaşım, barış sürecinin geleneksel anlamda bir anlaşmaya ulaşmadan kesintiye uğramasına yol açabilir. Bu da devletin temel çatışmayı çözme yönünde ciddi ve bağlayıcı bir irade göstermediği anlamına gelir.
Barışı Sabote Etme Çabalayan Kim
Ne yazık ki, barış süreci gibi kritik eşiklerde her zaman “sabote etme” arayışları olur. Son günlerde bu, Tülay Hatimoğulları üzerinden yürütülüyor. Abdulkadir Selvi’nin “Tülay Hatimoğulları süreci sabote etmeye mi çalışıyor?” başlıklı yazısı bunun somut bir örneğidir.
Selvi, Hatimoğulları’nın “Öcalan özgür olmalı” ve “PKK’liler geldiklerinde tutuklanacaklarsa, gelemezler” sözlerini bağlamından koparıp kullanarak, onu hedef göstermeye çalışıyor. Yazısında “kime hizmet ediyor” sorusunu yöneltiyor; ama asıl yaptığı, kamuoyunu yanıltıcı bir algıya yönlendirmek.
Bu yazının, Cumhurbaşkanı’nın AK Parti, MHP ve DEM Parti ittifakına ilişkin açıklamalarına Hatimoğulları’nın açıkça karşı çıkmasından iki sonra kaleme alınmış olması tesadüf değildir. Selvi, yazısında “Hatimoğulları’nın süreçten rahatsız olduğu kulislere yayılıyor, Öcalan’ın iradesine karşı olduğu konuşuluyor” diyerek Öcalan’a adeta şikâyette bulunmaktadır. Böylece Hatimoğulları’nı hedef göstermekte ve partinin yeni süreçteki yeniden yapılanmasında rol almasının önünü kesmek istemektedir.
Bu tür müdahaleler 2013-2015 sürecinde de yaşandı. İmralı heyetinin bileşimine müdahale edilmiş, bazı Kürt siyasi aktörler etkisizleştirilmişti. Sonuç ortada: Büyük bir başarısızlıktır.
Hatimoğulları’nı şahsen Barış Meclisi çalışmalarından tanıyan biri olarak söyleyebilirim: Onun barış ve çözüm konusunda gösterdiği çabaları ve tutarlılığı sorgulayacak ne Selvi’nin ne de benzerlerinin birikimi vardır. Hatimoğulları, lise yıllarından bu yana Kürt mücadelesinde yer alan, sosyalist kimliğiyle bu alanda siyaset yapan ve aynı zamanda deneyimli bir barış savunucudur.
Unutulmamalı: Silah Susar, Ama Barış Kendiliğinden Gelmez
Bu ülkede ve bütün dünyada barışa giden her adım zor ve sancılı olur. Hiçbir şey kolay olmadı, kolay da olmayacak. Sürecin akamete uğramaması için siyasi irade kadar toplumsal iradenin de sürece dahil edilmesi şart.
Silahlar susmuş olabilir. Ama kalıcı barış, adalet, eşitlik ve özgürlük olmadan kurulamaz. Barışı geciktirenler, yarın sadece bir süreci değil, bir ülkeyi de kaybetmiş olabilirler.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.11.2025
7.11.2025
4.11.2025
1.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
19.10.2025
14.10.2025
10.10.2025
8.10.2025