Hakan TAHMAZ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya. Türkiye’nin yarı açık cezaevinden kapalı cezaevine dönüşme sürecinde omuzundaki ağır yükün ve sorumluluğun gereğini yapmak zorunda. Türkiye’nin bugün, bu karanlık döneminin demokratik bir çerçevede aşılması Kılıçdaroğlu’nun tutumuna, yaklaşımına partiyi ne doğrultuda yönlendireceğine bağlı.
Muhafazakâr otoriter cumhuriyet kurma yolunda ilerleyen AK Parti, MHP ittifakının karşısında konumlanan HDP ile ana muhalefet partisi CHP önümüzdeki ay birer hafta arayla olağan kongrelerini yapıyorlar.
Meclis’in üçüncü büyük grubu HDP, kongresinde 5 yılın muhasebesini yapmaya, iktidar partisi tarafından etkisizleştirmesine, örgütsel ve politik sorunlara çıkış yolu bulmaya çalışıyor. Bunu başarabilecek mi çok beli değil. En azından bu doğrultuda yoğun bir çaba gösterdiği söylenebilir. Ama HDP’nin işinin oldukça zor olduğu aşikâr.
HDP
HDP, bunun için CHP ile kıyas kaldırmayacak kadar çok yönlü bir tartışma sürdürüyor. İl örgütleri, partili olmayanların da katıldığı konferanslar, istişare toplantıları, bölge konferansları düzenliyor. Genel Merkezin hazırladığı çerçeve metni konferanslarda değerlendiriliyor. Bir enerji biriktirmeye çalışıyor.
Ancak HDP’nin bir dönemi kapandı, yeni dönemde nereye evirileceğini kestirmek hiç de kolay değil. Yakalanan moment yeniden gelişemez. Kaçan kaçtı. HDP, çözüm sürecinde ve 7 Haziran seçimleri sonrasında beliren krizlerin yönetiminde başarısız oldu.
7 Haziran ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde elde edilen “başarıda” büyük emeği olan bir yıldan fazla bir süredir tutuklu bulunan Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kongreye kısa süre kala aday olmayacağını açıklaması HDP’nin işini oldukça zorlaştırdı.
Dün akşam Hasip Kaplan’ın attığı tepki dolu tweetler bir süredir süren iç tartışmanın vardığı boyutu göstermekle kalmıyor örgütsel sorunları aşamadaki sınırları da gösteriyor. Keza çok sayıda milletvekilinin ve parti yöneticisinin tutuklu olması ise örgütsel sorunlarının büyüklüğünün göstergesidir.
Bunlar HDP’nin artık eski HDP olamayacağının ve eski etki gücüne kısa sürede ulaşmasının imkânsızlığının işaretleri.
HDP, bugün 5 senedir biriktirdiklerin deneyimi ile yeni bir yol haritası oluşturma zorunluluğu ile karşı karşıya. Ancak artık ne yaparsa yapsın Türkiye’nin mevcut kaotik durumunu aşma noktasında çekici güç olma iddiasında olabilecek bir konumda değil. Kısa sürede olamayacağı da anlaşılıyor.
CHP ümitsiz vaka mı?
Bu süreçte HDP’nin etkisizleştirilmesinde AK Parti’ye yol arkadaşlığı yapan, MHP ile aynı yere savrulan CHP’nin kongresi, bildik kongre tarzının ötesine şimdiye kadar geçmiş değil. İllerde yapılan kongrelerin tek tartışması, heyecanı parti seçimleri için kurulan sandıklardan kimin çıkacağı etrafında yaşanıyor.
Bugüne kadar tamamlanan 77 il kongresinde tartışılan politik bir konu veya sorunu duyan, gören oldu mu bilmiyorum. AK parti iktidarına yönelik haklı öfkeli eleştirilerinin ajitasyon ve propagandayı aşan ciddi sözlere, tartışmalara rastlamak mümkün değil. Genel Merkez de bir yönlendirme yapmadı, yapmıyor.
Türkiye’nin ciddi kavşakta bulunduğu bir süreçte, ülkenin ana muhalefet partisinin ya da ikinci büyük partisinin kongrelerinin bu derece politik tartışmalardan uzak olması, yeni bir yönelime ilişkin hiçbir arayışın ve tartışmanın olmaması neden muhalefetin bu durumda olduğu sorusunun yanıtı gibi.
Kentli, okumuş orta sınıfın partisi olarak siyaset alanında önemli bir yer kaplayan CHP’nin bu durumunu aşmaya yönelik ciddiye alınabilir bir çabasının olmamasının nedeni ne olabilir? Bunu anlamak durumundayız.
Türkiye’nin krizinin derinliğini kavrama ve çözüm üretme kabiliyetine sahip olmayan ana muhalefet partisi MHP-AK Parti ikilisinin ortaklığıyla şekillendirilen yeni rejimin önüne geçmede nasıl başarılı olabilecek?
Hükümet icraatlarını eleştirmekle, tepki göstermekle, öfke duymakla sınırlı bir muhalefet çizgisinin Türkiye’nin bugün karşı karşıya olduğu krize çare olabilecek bir çözümü de olamaz.
CHP’nin mevcudu korumakla sınırlı muhalefet çizgisi, toplumda yeni bir enerji yaratmıyor. Korkuları büyütüyor. İstemeden de olsa AK Parti’nin hedefine yürümesini kolaylaştırıyor. Örneğin “Tek adam sultasına geçit vermeyeceğiz, parlamenter demokrasiyi geri getireceğiz” sözleri topluma eskiye dönme isteğinin ötesinde bir anlam ifade etmediği için muhalefet dar alana sıkışıp kalmaktadır. Bunu siyasal olarak radikal ve sert sözlerle ifade etmenin hiçbir derde deva olmadığını 2012 yılında yapılan referandumun sonucunda gördük. Değiştirilen anayasayı Kenan Evren anayasası diye tanımlamanın alıcısı olmadığını birçok araştırma ortaya koydu.
Yeni bir cumhuriyet
Ana muhalefet partisi eski cumhuriyetin ömrünün sonuna geldiğini görmeden ve cumhuriyetin reorganizesine ilişkin proje, politika geliştirmeden AK Parti, MHP ortaklarının yürüyüşünü durdurması imkansızdır.
Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’yi bir felakete sürükleyen muhafazakar otoriter cumhuriyet perspektifiyle devleti reorganize etme ve Sünni Hanefiliği temel eksen alan Türk kimliğini ihya etme yolundan, ancak çok kimlikli, çok inançlı, çok kültürlü, çoğulcu, evrensel değerler ölçüsünde demokratik, merkeziyetçi değil ademi merkeziyetçi bir anlayışa sahip proje ile, güçlü bir odak ile alıkoyabilir. CHP’nin ve Türkiye’nin demokrasi güçlerinin yeni bir cumhuriyet projesine ihtiyacı var.
Böylesi bir yürüyüş, toplumun, milliyetçi, statükocu, ergenekoncu, faşizan olmayan bütün kesimlerinin kendi kimlikleriyle bir masa etrafında buluşmalarıyla başarıya ulaşabilir. Herhangi bir gerekçeyle, herhangi bir kimliğin, ötekileştirilmesi çabası bölücülük olur.
Bunun, AK Parti iktidarının da, önceki cumhuriyetin de toplumda yarattığı büyük problemlerden daha büyük ve derin sorunlara yol açma tehlikesinin barındırıldığının farkında olarak, hiçbir siyasal, toplumsal öznenin veya kimliğin ikincilleştirilmesine izin verilmeden “yeni bir kimlikte” ortaklaşmaktan başka hiçbir yol Türkiye’yi daha demokratik kılmaz. En azından kapımızdaki tehlikeyi savuşturmayı kolaylaştırmaz.
AK Parti’ye oy veren muhafazakâr seçmeni kazanmaya çalışmayan, CHP’nin Cumhuriyetçi seçmenini dönüştürmeden, HDP’ye oy veren Türkiye’nin her türlü ötekisini, horlananın gönlünü almayı başaramayan her türden ‘demokrasi cephesinin’ akıbetinin denemelerden bir farkı olmayacaktır.
Bu nedenle 2017 referandumundaki ayrışmanın sınırları ile yapılan hesaplar ve geliştirilen stratejilerin sonuç alması aritmetik olarak da, siyasal olarak da çözüm olmayacaktır. Bu noktada 12 Eylül 2010 referandum sonuçlarını hatırlamakta yarar var. Hayırcıların aritmetik toplamıyla hesap kitap yapanların mahcubiyetinin hatırlayın. Ya da boykot tutumu takınanları evetçi diye yaftalayanların ve yetmez ama evet tutumu takınanları hain ilan edenlerin bugünkü siyasi hâlleri ortada.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugün tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya. Türkiye’nin yarı açık cezaevinden kapalı cezaevine dönüşme sürecinde omuzundaki ağır yükün ve sorumluluğun gereğini yapmak zorunda. Türkiye’nin bugün, bu karanlık döneminin demokratik bir çerçevede aşılması Kılıçdaroğlu’nun tutumuna, yaklaşımına partiyi ne doğrultuda yönlendireceğine bağlı. Artık izlediği siyaseti ve siyaset yapma tarzını sorgulamasıyla yürüyecek yolu kalmadı. Yürüdüğü yolun sonu bataklık. Sadece CHP için değil, Türkiye için bir bataklık.
AK Parti liderinin korku rejimi yaratma çabaları, CHP’nin geçmişini bırakalım, son iki yıldır sergilediği yanlış pratiğin üzerini dahi örtmeye yetmez. İktidarın bu derece yanlış, hukuksuz uygulamaları toplumda yeteri kadar tepki çekmiyorsa ya da bu politikaların mağdurları daha aktif harekete geçmiyorsa bunda güven verici bir muhalefet odağının olmamasının da küçümsenmeyecek payı olduğu çok açık.
CHP, “PKK ile birlikte anılan HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına karşı çıkmayı, halka, seçmene anlatamayız. Referandumda toplumun kutuplaştırmasını engelledik“ gibi ipe sapa gelmez bahanelerinin kendine ve demokrasi güçlerine büyük zarar verdiğini artık görmeli. Akıl tutulmasından ve ayağındaki her türlü “gerici”, statükocu prangadan kurtulmalıdır.
2017 yılının son günlerinde iktidar odağıyla milliyetçilik yarışına girerek Yunanistan’dan adaları almak gibi vaatlerle merkez sağ seçmenden alacağı oy ile iktidar olma şansının olmadığını kavramalıdır.
CHP, Türkiye’nin ne kadarsa o kadar demokrasisine, parlamenter sistemine sahip çıkmak istiyorsa onu daha ileriye taşımak özgüveni, yaklaşımı ve politikalarıyla bunu başarabilir. Aksine davranmaya devam ettiği sürece CHP’ye ancak “tabuta” son çiviyi çakmak nasip olacak gibi gözüküyor.
CHP bunu başarabilir mi sorusu yanlış bir soru. Başaramazsa 2019 sonrası CHP için büyük bir kâbus olur. CHP için de Türkiye için de zaman daralıyor. Şubat kongresinde bu iki yoldan birini tercih edecek.
Hakan Tahmaz
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
11.07.2025
21.05.2025
1.04.2025
20.02.2025
1.02.2025