Halil BERKTAY
[22-23 Nisan 2016] Pardon, bir şeyi atladım galiba. Ama sadece ben değil, hemen herkes atladı, atlıyor. Haydi ben kazara atladım; başka herkes galiba kasten yapıyor bunu. Alman devlet televizyonu ZDF’nin kendisi ne yaptı, ne dedi, Böhmermann’ın 17 Mart performansı karşısında?
Tuhaf şey; dün uzun uzadıya alıntıladığım yazı ve videoların hiçbirinde bunu bulmak mümkün değil. Enteresan değil mi; bir yığın yazar “basın özgürlüğü”nü savunmak adına Erdoğan’ın tavrına şimşekler yağdırıyor. Bu çizgiyi sürdürebilmek için, Böhmermann’ın yazıp okuduklarının içeriğine ya hiç değinmemeye, ya sırf siyasi eleştiriden ibaret göstermeye, ya da en çok bazı “cinsel imâlar”dan söz etmeye, ama bunları da asla somutlamayıp izleyicilerine çok belirsiz genel ifadelerden fazlasını vermemeye çalışıyorlar.
Çizdikleri tabloya göre, bir tarafta Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan var; diğer tarafta başka herkes. Böhmermann’a sadece Türkiye kabahat buluyor ve yükleniyor; başka herkes Böhmermann’ın “basın özgürlüğü”nü savunuyor. Gerçi Angela Merkel mülteciler uğruna Erdoğan şantajına boyun eğip bu cephede küçük de olsa bir gedik açmış maalesef. Ama olsun; onu da Avrupa’nın özgürlükçü kültürüne ihanet etti diye geçiştiriyorlar bir şekilde… Geriye, ZDF’nın kendi tavrından niye hiç söz etmedikleri kalıyor.
Çünkü bu da, kendi şablonlarını zedeleyecek bir başka unsur. İnternet taramalarımda, karşıma bu konuyu doğru dürüst anlatan nadir bir örnek olarak, Şubat ayında The New York Times’dan liberal-demokrat The Intercept sitesine geçen Robert Mackey çıktı. AK Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a herhangi bir özel sempatisi olmamasına karşın, Mackey dürüst gazetecilik adına hiç lâfını sakınmamış, The Intercept’te 2 Nisan 2016’da yazdıklarında. (a) Kendi görüşü olarak, Böhmermann’ın çıkıp “müstehcen” (obscene) bir şiir okuduğunu; şiirin “Erdoğan’dan iğrenç, müstehcen terimlerle söz ettiğini” (described Erdoğan in vile, obscene terms) belirtiyor.
(b) Robert Mackey, “hattâ,” diyor, “bir noktada iş Erdoğan’ı Josef Fritzl’a benzetmeye kadar varmakta.” Hemen ekleyelim ki Böhmermann’ın şiirindeki “Recep Fritzl Priklopil”dizesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bir değil iki ünlü cinsel sapıkla birden özdeşleştiriyor: Wolfgang Priklopil ve Josef Fritzl. Her iki olay da 2006-2008’de Avusturya’da patlak vermişti. Belki hatırlarsınız; (i) Natascha Kampusch adında bir genç kız. 2 Mart 1998’de, henüz 10 yaşındayken Wolfgang Priklopil tarafından kaçırılıp adamın garajının altındaki ses geçirmez bir hücreye kapatılmış ve sekiz yılını Priklopil’in tutsağı olarak geçirmiş; 18 yaşına geldiğinde, 23 Ağustos 2006’da kaçmayı başarmış ve 44 yaşındaki Priklopil de bunun üzerine kendini bir trenin altına atarak intihar etmişti. (ii) 2008’de ise 42 yaşındaki Elisabeth Fritzl’le birlikte daha da uzun süreli ve korkunç bir trajedi gün ışığına çıkmıştı. Elisabeth henüz 18 yaşındayken öz babası Josef Fritzl tarafından bayıltılıp evlerinin bodrumunda hazırladığı gizli bir bölmeye kapatılmış; orada 24 yıl boyunca hapsedilmiş; kendi babası tarafından defalarca ırzına geçilmiş ve sonuçta ona yedi çocuk doğurmuş; altısı hayatta kalmış; bunların üçü o gizli koridor bölmesinde anneleriyle birlikte yaşamayı sürdürürken , diğer üçünü Josef Fritzl “yukarı” çıkarıp karısına (Elisabeth’in herşeyden habersiz annesi Rosemarie’ye) “terkedilmiş öksüz-yetim” diye kabul ettirmiş ve birlikte “evlat edinip” (!) büyütmelerini sağlamıştı. Bir dizi tesadüf polisin olayı Nisan 2008’de çözmesini sağlamış; tutuklanan Josef Fritzl, 2009’da St Pölten’de yapılan dört günlük yargılaması sonucu ömür boyu hapse mahkûm edilmişti.
Dolayısıyla Böhmermann “Recep Fritzl Priklopil” diye bir dizi kurup okuduğu anda, bunun Avrupa kamuoyu açısından çağrışımları çok açık. Bir tek bu mısra, adı geçen “Recep” için de cinsel sapıklık isnadı demek; çocuk kaçırıp hapsetme ve zorla alıkoyma demek; ensest demek; kendi kızına tecavüz demek; kızına doğurttuğu çocuklardan birinin ihmal yoluyla ölümüne sebebiyet demek. Şimdi bir de buna, İslâm ahlâkı açısından ve inanmış bir Müslüman olarak maruz kaldığınızı düşünün… (Ensar Vakfı etrafında kıyamet koparanlar, bu konuda neden susuyorsunuz?) Pek de siyasi bir eleştiri (Robbie Travers) ve/ya masum, nazikçe dinlenmesi gereken bir şiir (John Oliver) ve/ya aşırı alınganlığa kapılmayı gerektirmeyen bir mizah denemesi (Fehim Taştekin, Robbie Travers) gibi durmuyor sanırım?
Böhmermann nasıl hiç utanmadan böyle bir yakıştırmada bulunabilmiş; bu ayrı bir mesele. Asıl “basın özgürlüğü” savunucularının durumu iyiden iyiye garip. 17 Mart’ta Böhmermann’ın ne yazıp okuduğunun büyük bölümünü, haydi diyelim ki kamusal ahlâk ve terbiye kuralları nedeniyle aktaramıyorlar. Bir, neden bunu açıkça söylemiyorlar okuyucularına? Neden demiyorlar ki bu şiir, buraya alamıyacağımız kadar berbat, felâket bir şey? İki, haydi birçok dizesini direkt aktarılamaz buluyorlar; şu “Recep Fritzl Priklopil”dizesinde ne var alıntılanamayacak? Robert Mackey’in yaptığını yapmalarına engel olan nedir -- meselâ Fehim Taştekin veya John Oliver veya Robbie Travers veya Burak Bekdil de diyemez miydi ki, şöyle şöyle bir dize var, örneğin, ve bu, Erdoğan’ı Josef Fritzl’a benzetip şu şu telmihlerde bulunmak anlamına geliyor? Son derece kolay yapılabilecek bir açıklama, verilebilecek bir enformasyon. Verilmemesi, okuyucu ve izleyiciden bu kadarının dahi esirgenmesi, bu yazar ve mecraların hepsini kasıtlı, şaibeli, güvenilmez kılıyor.
(c) Aynı şey, Robert Mackey’in hatırlattığı üçüncü önemli bilgi için de geçerli. 31 Mart’ta ZDF “mizahı hakaretten ayıran sınırı aştığı” gerekçesiyle Böhmermann’ın videosunu web sitesi ile YouTube kanalından kaldırıp resmen özür diledi. ZDF’nın Program Direktörü Dr Norbert Himmler, yaptığı kısa açıklamada, genellikle mizahçılarına geniş bir özgürlük alanı tanıdıklarını, “ama ironi ve hicvin de sınırları olduğunu ve bu olayda, bu sınırların kesinlikle aşılmış olduğunu” vurguladı. Wir sind bekannt dafür, dass wir bei unseren Satire-Formaten breite Schultern haben und den Protagonisten grosse Freiraume geben. Aber es gibt auch Grenzen der Ironie und der Satire. In diesem Fall wurden sie klar überschritten.
Eh işte; bu da Erdoğan’a gereksiz ve alıngan bir tahammülsüzlük yakıştırıp Böhmermann’ı aklamaya kalkanların düşünmesi gereken şeyler arasında. Yarın, Böhmermann’la hiç ilgisi olmayan; kendi yazdığım, ancak maalesef İngilizce yazdığım bir şiir üzerinden, konuyu biraz daha derinleştirmeyi deneyeceğim.
Büyük bir yanlış, geç de olsa düzeltilmiş oldu
1128’lerin adlî ve idarî önlemlerle tehdit edilmesi, çok sayıda polis tarafından evleri kuşatılmak suretiyle alınıp götürülmesi, neredeyse terör suçlusu ilân edilmesi her zaman çok büyük bir hatâydı. Demokrasiyi zedeledi. Türkiye’ye büyük zarar verdi. Bu zarar AP raporlarına kadar yansıdı.
Yakın zamanda İstanbul’da dört öğretim üyesinin tutuklanması ve tutuklu olarak yargılanmaya başlaması, felâketin devamı gibiydi. Neyse ki, 22 Nisan Cuma günkü hemen ilk duruşmada büyük bir viraj alındı. Bu yazıyı bitirmeme yakın, ilk önce duruşma savcısının “dâvânın durdurulması”nı ve “Adalet Bakanlığı’ndan izin alınmasını” talep ettiği haberi geldi. Ama tuhaf bir şekilde, aynı savcı “tutukluluk halinin devamını” da istedi. Derken duruşmaya 15 dakika ara verildi. Sonra savcı, ilk iki talenini tekrarlarken, tutukluluğa ilişkin üçüncü talebinde 180 derece çark etti. “[Cevabın]Adalet Bakanlığı’ndan geç gelme ihtimali olduğundan sanıkların mağduriyetine sebebiyet vermemek için tahliyelerini talep ediyoruz” dedi. Mahkeme de, adli kontrol şartı bile olmadan dört öğretim üyesinin tahliyesine karar verdi.
Fikirlerimiz çok farklı olabilir. Olsun. Geçmiş olsun diyor ve özgürlüklerine kavuşmalarını kutluyorum. Hükümetin ise çok önemli bir yanlıştan döndüğü açık. Böyle bir dönüş, ciddî bir siyasî müdahele olmadan gerçekleşemez. Hele o son 15 dakikalık arada, tam ne oldu acaba? Her neyse. AK Parti iktidarının bir daha böyle hatâlara düşmemesini; henüz gerçek anlamıyla demokratikleşmemiş bir devlet teşkilâtının, kritik olaylarda her zaman aşırı şecaat arzedebileceğini hesaba katarak, kendi söylemini ona göre ayarlamasını, makul ölçüler içinde tutmasını diliyorum.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları








































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024