Hasan CEMAL
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı adaylığı...
CHP’nin içini beklendiği gibi karıştırmış durumda.
Daha da karıştırabilir.
CHP’de örgüt tabanının seçim kampanyasına ne kadar asılacağı konusunda kuşkular var.
Hatta bazı yerlerde İhsanoğlu’nun kampanya sırasında yalnız bırakılacağına dair işaretler suyun yüzüne vuruyor.
Öte yandan, CHP Meclis Grubu fokur fokur.
Radikal Kemalistler, ulusalcılar çoktan Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na karşı isyan bayrağını çekmiş durumdalar.
Alevi tarafına gelince...
Bir yandan, MHP ile ortak aday çıkarılmış olmasına tepkiler var.
Öbür yandan, İhsanoğlu’nun ‘Sünni kimliği’ne yapılan itirazlar kulaklara çalınmakta.
Kısacası:
CHP’nin seçmen tabanındaki ağırlıkları sır olmayan Alevi cephesinde vozurtu sesleri hiç eksik değil.
‘CHP, kimliğinden vazgeçti’
Kürtler’e gelince...
Bu cephede CHP yıllardır zaten yok gibi.
Cumhurbaşkanı adayının MHP ile birlikte çıkarılmış olmasının bu duruma tüy diktiği söylenebilir.
Bu konuda KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, “Bu adayla CHP kendi kimliğinden vazgeçmiş durumda” diyor.
Kandil’den verdiği ses şöyle Bayık’ın:
CHP, MHP ortak aday göstermiş durumda.
Aslında CHP’nin gösterdiği ortak aday, CHP gerçeğini de ortaya koymuş durumda.
CHP bu adayla birlikte kendi kimliğinden vazgeçmiş durumda.
Sanırım bazı çevreler bunu görüyor. Bu tartışmalar başlamış durumda.
CHP ve MHP’nin ortak adayının Atatürk’e karşı bir adamın oğlu olması; daha çok MHP’ye yakın olduğu gerçeği var.
Her ne kadar CHP bu adayı göstermişse de, aslında MHP’nin adayıdır.
CHP, MHP’lileşmiştir.
Bu durum CHP’ye oy veren taban üzerinde etkili olacaktır.
Aleviler üzerinde, sosyal demokratlar üzerinde, hattaulusalcılar üzerinde etkisi olacaktır.
Kılıçdaroğlu-Bahçeli yerine
Erdoğan’la umuda yolculuk
Cemil Bayık, CHP’nin MHP’lileştiğini belirtiyor.
Elbette ağır bir değerlendirme, tartışma götürür bir tespit.
Ama Kürtler’in nezdinde CHP’nin durumu böyle.
Bu yeni de değil.
AKP’ye dönük bir siyasal alternatif olarak CHP-MHP koalisyonuKürtler açısından korkulu bir rüya.
Bu öylesine istenmeyen bir durum ki, Erdoğan’ın demokrasiyi hiçe sayan hâlleri Kürtler tarafından göz ardı edilebiliyor.
Şu da söylenebilir:
Kürt cephesinde Erdoğan’la umuda yolculuk, Kılıçdaroğlu-Bahçeli’ye kıyasla çok daha ehvenişer görülüyor.
CHP’de suları karıştıran tercih neden?
Tekrar başa dönersem...
MHP ile ‘ortak aday’ CHP’de suları fena halde karıştırdı diye söze başlamıştım.
Evet öyle.
Hem parti tavanında, hem parti tabanında sert rüzgârlar esiyor.
Bu olumsuz hava koşullarının CHP’de oyları aşağı çekme ihtimali yabana atılmasın.
Yukarıda alt alta sıraladığım olumsuzluklara bakınca, CHP yönetiminde MHP ile ‘ortak aday’ tercihinin mantığını anlamak zor.
Neden yapıldı böyle bir tercih?
Parti tabanı soğuk duruyor.
Örgüt tam içine sindirebilmiş değil.
Milletvekili grubundaki radikal Kemalistler, ulusalcılar isyanları oynuyor.
Rıza Türmen gibi makûl Kemalistler ya da sosyal demokratlarvaziyetten memnun değil.
Aleviler vozurdama halinde...
Kürtler zaten uzak duruyor.
O zaman...
Evet, neden böyle bir tercih?..
Demirtaş ‘çatı aday’ oylarını düşürebilir
Belki de şöyle düşünülüyor:
Tayyip Erdoğan’ı Çankaya Köşkü’nde görmek istemeyen herkes, gönülsüz de olsa, eski deyişle kerhen de olsa, gidip oyunu ‘çatı adayı’na atacak!
Hesap bu mu?..
Öyleyse...
Acaba diye sormak lazım.
HDP adayı olan Selahattin Demirtaş’ın bazı seçim araştırmalarındaki oy oranı yüzde 9-10 gibi.
Erdoğan’ın ikinci turda nasıl olsa seçileceğini bilen seçmenlerin bir bölümü, Erdoğan’ın ilk turda baraja takılması için HDP adayı Demirtaş için sandığa gidebilirler.
Bu da ‘çatı adayı’nın oylarını daha da düşürebilir.
Yazımın başından beri asıl değinmek istediğim konu, CHP’nin hâlleriydi.
Ama bu konuya gelemedim.
Malum soru:
CHP kendini yenileyebilir mi?
Gerçek bir sosyal demokrat raya oturabilir mi?
Bir iktidar rüzgârı yaratabilir mi?
CHP ‘ortak aday’la daha iyiye gider mi?
Bugün için hiç umut vermiyor CHP.
30 Mart yerel seçimlerinden çıkan CHP tablosu şöyle özetlenebilir:
1. CHP’nin oyları, Türkiye’nin 353 ilçesinde yüzde 10’un altında.
2. 51 ilin 28’inde yüzde 10’un altında.
3. 51 ilin 15’inde yüzde 10’la 20 arasında.
4. Yüzde 20’yi aştığı il sayısı sadece 8.
5. 30 büyükşehir belediyesinin 9’unda yüzde 10’un altında.
6. 30 büyükşehirin 3’ünde yüzde 20’nin altında.
7. 18 büyükşehirde yüzde 20’nin üstünde.
CHP’nin hâlleri kısaca böyle.
MHP ile birlikte çıkarmış olduğu ‘ortak aday’la daha iyiye gideceğini de hiç sanmıyorum.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
Hrac Madooglu
ISiDin vahsetini "islam bu degil" diyerek gecistirmeye calisanlar gercekle yuzlesmekten kaciniyor. Masumlarin kellesini kesmek, kadinlarini cariye yapmak, cocuklari kole diye satmak peygamberin de yapmis oldugu seylerdi. islam bu degil diyeceklerine, islamda reform yapsalar daha iyi olur. Hristiyanlar 500 sene once yaptiklari reformlarla dinin kiskacindan kurtulmuslar. Onlari ornek almanin vakti coktan gelmistir.