Hasan CEMAL
Demokrasinin değil, Erdoğan’ın darbe hukuku büyük bir hızla yerleştiriliyor.
Olağanüstü hâl rejimi, bu çerçevede yer alan bir adımdır.
Buna sivil darbe hukuku da diyebilirsiniz.
Yaşanmakta olan altüst oluşlar öyle ki, devlet sanki el değiştiriyor.
Ve bu hazin gerçek, meydanlardaki demokrasi zaferi çığlıklarıyla kamufle edilmektedir.
Evet, 15 Temmuz’da askeri darbe teşebbüsü başarısızlığa uğratılmıştır, yenilmiştir.
Çok da iyi olmuştur.
Ama şimdi sivil darbe sürecine geçilmiş durumda.
Askeri darbe girişiminin püskürtülmesinin ardından hiç vakit kaybedilmeksizin, bu kez ‘Erdoğan darbesi’nin derinleştirilmesine başlandı.
Şöyle de söylenebilir:
Askeri darbelerden sonra yaşananları şimdi Erdoğan’ın sivildarbesinde yaşıyoruz.
Askeri darbelerde buna mıntıka temizliği denirdi. Darbelerden hemen sonra her türlü muhalefet odağı komünist, solcu, bölücü, şeriatçı diye damgalanarak büyük bir temizlik operasyonu yapılırdı.
15 Temmuz sonrasında dalga dalga kabararak yaygınlaştırılan operasyonlar da sivil darbenin ‘mıntıka temizliği’dir.
15 Temmuz cuntacıları elbette yargılanmalı, elbette hukuk çerçevesi içinde gereken cezaları almalıdırlar.
Yaşanmakta olan altüst oluşlar öyle ki, devlet sanki el değiştiriyor
Ama bugün yaşanmakta altüst oluş sürecinde bu çerçevenin dışına taşılıyor.
Devlet sanki el değiştiriyor!
Yalnız 15 Temmuz’un cuntacıları değil, ‘Erdoğan zihniyeti’ne muhalif tüm odaklar tasfiye ediliyor.
Geçen günkü yazımda asker darbesi-Erdoğan darbesi derken bu noktayı vurgulamıştım.
Bir başka deyişle:
Bir sivil darbenin, ‘Erdoğan darbesi’nin hukuku doğuyor.
Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, özgürlüklere tümüyle veda edilecek günler geliyor.
Kimse hayal kurmasın!
Şu tabloya bakın:
Kamuda toplam 49 bin 321 kişi görevden alındı.
Milli Eğitim Bakanlığı’nda 15 bin 200 personel açığa alındı.
Özel kurumlardaki 21 bin öğretmenin lisansı iptal edildi.
YÖK, devlet ve vakıf üniversitelerindeki 1577 dekanı görevlerinden istifa ettirdi.
YÖK Başkanı, üniversite rektörlerine dedi ki:
“Paralelcileri ihbar edin! Bilmiyorum deme lüksünüz yoktur, hesabını sorarım.” (Hürriyet, 19 Temmuz 2016, sayfa 6)
Akademik personele yurt dışına çıkma yasağı getirildi.
İçişleri Bakanlığı’nda 7795’i polis 8777 personel açığa alındı. İçlerinde 30 vali ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan 11 general var.
103 general ve amiral gözaltında; 61’i tutuklandı.
Başbakanlık’taki 257 personel açığa alındı.
2745 hâkim ve savcı açığa alındı.
140 Yargıtay üyesi hakkında gözaltı kararı.
Maliye Bakanlığı’nda açığa alınan personel sayısının 1500 dolayında olduğu açıklandı.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 492 personel görevden alındı.
TBMM’de 8 yönetici açığa alındı, sayının artacağı belirtiliyor.
Medyaya sansür uygulamaları yaygınlaşıyor.
Bu liste daha da uzatılabilir.
Ama sadece bu kadarı bile devletin el değiştirme sürecine girdiğini gösteriyor.
Askeri darbelerdeki mıntıka temizliği yöntemleriyle devletteErdoğan düzeni kurulmakta.
Bu düzeni demokrasi ve özgürlükler adına eleştirmeye kalkışacak olanları da susturmak için gerçek bir polis devleti inşa ediliyor.
Eleştirel sesleri sindirmek, yok etmek için paralel darbecidamgası yeterli olacak.
Bunu alnına yedin mi, yandı gülüm keten helva!
Yazın bir kenara:
Bu bir ‘devlet terörü’dür.
Şimdi bunun sözde hukuki yapısı kurulmakta...
Son yazılarımda belirttiğim gibi:
15 Temmuz’a karşı çıkmak tek başına demokratlığın kriteri değildir; bunun gibi sivil darbeye, ‘Erdoğan darbesi’ne karşı durmak da demokratlığın vazgeçilmez bir gereğidir!
NOT:
Bu yazı, Milli Güvenlik Kurulu toplantısından önce, öğle vakti yazıldı. Gece yarısına doğru da Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkede üç ay süreyle olağanüstü hal ilan edildiğini açıkladı ki, bu gelişme yukarıdaki yazımın çerçevesine oturuyor. Yani, Erdoğan’ın darbe hukuku doğrultusunda büyük bir adım atılmış oldu.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024